03 Haziran 2016

Demirtaş ve özeleştiri

HDP eş genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Cumhuriyet Gazetesi'nden Selin Ongun'a Diyarbakır'da verdiği röportaj geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Söz konusu röportajda dokunulmazlıkların kaldırılmasından, tutuklanma durumunda HDP'nin izleyeceği stratejiye, çözüm sürecinin sonlanışına ve geçtiğimiz yılın siyasi sürecine kadar pek çok şey konuşulmuş. Demirtaş'ın verdiği röportajdan açıkça anlaşılıyor ki, hendek siyasetinden/teröründen bu yana partisinin bölge Kürtleri nezdinde itibarının düşmesine ve destek açısından kan kaybına uğramasına rağmen Demirtaş hiç değişmemiş, hiçbir özeleştiri yapmamış. Ona göre dokunulmazlıkların kaldırılması meselesinde Meclis'in "üçte ikisi" suçlu. Türkiye Cumhuriyeti suçlu. Ak Parti ve Ak Parti dışındaki, HDP hariç muhalif partiler suçlu. Cumhurbaşkanı Erdoğan suçlu. Vs vs.

 

Röportajda Demirtaş'ın sözlerinin hedefinde ise CHP Genel Başkan'ı Kemal Kılıçdaroğlu var. Demirtaş özetle diyor ki, "Kılıçdaroğlu dokunulmazlık konusuna “evet” demeye aslında kendisine ordu tarafından gönderilen dolaylı brifing sonrasında karar verdi. Bu brifing ya da rica karargahtan geldikten sonra benim onunla görüşmemin bir anlamı kalmamıştı." 


Demirtaş yukarıdaki sözlerinden de anlaşılacağı üzere Türk Ordusundan ve CHP'den terör söz konusu olduğunda tarafsız olmasını bekliyor. Sormak gerekiyor. Dünyada hangi ordu kendisine yönelen silahlar karşısında tarafsız olabilir? Hangi ülkenin ordusu tarafsız? Üstelik her gün askerlerini terör örgütüne şehit veren bir ordu nasıl tarafsız olabilir? Sayın Demirtaş'ın kendi ordusu tarafsız mı? Ve kendi ordusunun kurmayları ona brifing vermiyor mu? Kandil'den getirdiği haberleri ne yapalım? Ya da sürekli gerçekleştirdikleri İmralı görüşmelerini ne yapacağız?


Röportajının başka bir yerinde ise Demirtaş şöyle söylüyor: "Elimde ne imkân varsa, hepsini sonuna kadar kullandım. Bu kadardı ama. Keşke daha hazırlıklı bir parti, daha örgütlü, daha disiplinli ve süreci daha iyi anlayabilen kadrolarla o döneme giriş yapabilseydik. Daha etkili olabilirdik. Ama benim elimde olan güç buydu." Yani “gücüm daha fazla olsa hiçbir eleştiri yapmaksızın” aynı yolda hepsini kullanırdım diyor. Yol aynı olacak, güç daha fazla olacak. "Türk Ordusunu alt edemedik, daha fazla gücümüz olsa alt ederdik" bunun Türkçesi. Zerre kadar özeleştiri yok. “Bu insanları neden hendeğe soktuk? Yoksa siyaseten biz onları yeterince temsil edemiyor muyuz?” diye sormak yok. “Bölge halkı hendeklerde savaşmak yerine neden oradan göç etti hatta çoluk çocuk kaçtı?” diye sormak yok. Dediğine göre, her yerde, özellikle de HDP mitinglerinde hendekleri kapatın diye ilan etmişler! Bizleri seçtiniz siyaseti biz yapalım, silah kullanmayın öldürmeyin demişler! Ama kimse onların bu sözlerini medyada gündeme getirmemiş! Halbuki kamuoyu "PKK'nın öyle bir gücü var ki sizi tükürüğüyle boğar" diyenleri ve arabasıyla örgüte silah taşıyanları çok iyi hatırlıyor. Bugün, operasyonların kızıştığı şu günlerde Cumhuriyet gazetesine bile rahatça demeç verebilen Demirtaş, o günlerde medya tarafından sansürlendiğini iddia ediyor röportajında. Seçimin hemen öncesinde CNN Türk ekranlarında sazıyla sözüyle gündemi işgal ederken üstelik. Lütfen zekamıza bari hakaret etmeyin. Gözümüz görüyor, kulağımız duyuyor.


Bir de alternatif parlemento meselesini gündeme getirişi var ki, evlere şenlik. Yasa tanımaz bir şekilde alternatif parlamento kurmaktan ciddi ciddi bahseden Demirtaş, bu parlamentoyu tek bir yerde, yani Diyarbakır'da değil, Türkiye'nin her bölgesinde kuracaklarını ilan ediyor. Paralel Yapı ile ilişkilerini ilerletmiş anlaşılan, Paralel Devletin paralel parlamentosunu da onlarla birlikte kuracak. Türkiyelileşme meğerse buymuş, hendek ve parlamentoları Türkiye'nin her bölgesine yaymak.


Türkiye Hendek teröründen dolayı kaybettiği yüzlerce canın yanı sıra milyonlarca lira zarara da girdi. Bu kadar kaybın minicik de olsa bir özeleştirisi olmalıydı. Demirtaş bu eleştiriyi yapmadı ama idealler uğruna gündelik hayatlarına kastedilen Kürt halkı geçmişte verdiği oy için bugün herhalde bir özeleştiri yapıyordur.