DERDİ DERSİMİZ OLSUN
Bugünlerde telefonum çaldığı zaman adeta yüreğim ağzıma geliyor. Bir yakınım, dostum, tanıdığım hemşerim arayıp da “Bülent Hocam öyle İstanbul’da yaşamak kolay değil onun da bir bedeli var haydi bakalım bizim oğlan ya da bizim kız falan üniversitenin filan fakültesini kazandı biliyorsun öğrenciye yurt lazım, ev lazım, burs lazım’’ diyecek diye neredeyse ödüm kopuyor.
Ey
okur,
Bu
satırları okuyunca yazarının iş görmekten, iş bitirmekten hazzetmediği zehabına
kapılma sakın bilakis bu satırların yazarı damdan düşmüş birisidir. Bundan
dolayı damdan düşenin halinden anlar, derdini dinler. Fakirin İstanbul’a gelme sebeplerinden
birisi de sevenlerine ve sevdiklerine bu şehirde karınca kararınca açık bir
kapı olmaktır.
Neylersin
ki şu koca şehirde yurtlar ağzına kadar dolmuş bir ev bulmak neredeyse imkansız
hale gelmiştir. Durum bu merkezdeyken ben çalan telefonumdan bile endişe
ederken, hayat adeta bana şöyle dedi:
Sen
misin böyle düşünen.
Bir
anda yağmurdan kaçarken doluya tutulu verdim. Güzel bir eylül ikindisinde küçücük
bakkalında tavşan kanı çay içip muhabbet etmenin keyfini yaşarken sevgili
dostum Muhammed Gülnar bombayı patlattı.
“Sen
Mersinli’ydin değil mi hocam?’’ diyerek söze başladı.
-Sevgili
Gülnar evet dedim ekledim limon, portakal lazımsa daha zamanı var.
Bu
latife üzerine epey tebessüm eyledik.
Sevgili
Gülnar, sözlerine şöyle devam etti.
-Hocam
Adana ile Mersin birbirine yakın şehirler, her iki şehrin sakinleri de
birbirlerini iyi tanır sık sık gidip gelirler. Bundan dolayı sizin de Adana’da
hayli tanıdığınız vardır diye düşünüyorum.
“Eh
işte biraz var’’ dedim. Sözün sonunu merakla bekleyerek Muhammed Gülnar devam
etti:
-Hocam
Diyarbakırlı bir kız öğrencimiz var. Adı Elif Nur bu öğrencimiz hem yetim hem
de hafız. Beş tane kardeşi var. Kendisiyle birlikte ailede dört tane öğrenci
var. Ailenin bütün geliri merhum babalarının bin 500 liralık emekli maaşı. Kardeşlerinden
burs alan olduğu için Elif kızımıza burs çıkmamış. Annesi kızım maddi durumumuz
zayıf istersen okulu bırak demiş fakat Elif her şeye rağmen okumak istiyor.
Bundan
dolayı ona güvenli bir yurt veya ev bulup burs temin etmek gerekiyor.
Çukurova
Üniversitesi ilahiyat Fakültesi öğrencisi Elif kızımıza nasıl yardımcı
olabiliriz. Elif kızımızın sorununu çözmek için hemen telefona sarılıp ilgili zevata
ulaştık.
İnşaallah
hayırlı neticeler alacağız. Elif’in ailesinin durumu ve buna rağmen onun okuma
azmi beni hayli etkiledi. Yılma, yıkılma, pes etme Elif inşallah aydınlık
yarınlar senin olacak diye haykırmak istedim. Bir de şu tavsiye de bulunmayı
arzu ettim.
Elif,
zorluklar ve meşakkatler karşısında harf-i elif gibi dimdik durmaya devam edersen
başaracaksın, kazanacaksın.
Ne
diyordu Yavuz Bingöl o güzel türküsünde;
“Bekle
kar altında kalan buğday tanesi
Yine
onun sularıyla yeşereceksin
Gözyaşların
çare değil ağlama büyü
Başını
dik tutabilirsen boy vereceksin’’
Bir
onca yokluk, zorluk, meşakkat içinde olmasına rağmen okuyabilmek için azimle
mücadele eden Elif’i düşündüm bir de bir dediği iki edilmediği, arzu ettiği her
şeye anında sahip olabildiği halde alın terinden, akıl terinden okumaktan ,çalışmaktan
fersah fersah uzak olan çocukları, gençleri düşündüm.
Elif
adına sevindim, umutlandım onlar adına üzüldüm, kahroldum ve şöyle demekten
kendimi alamadım
“Elif’in
hikayesi, derdi hepimize ders olsun.’’