Dert çok derman yok 5
“Dost bivefa, felek birahm, devran bisükun,
Dert çoh, hem-dert yoh, düşmen kavi, tali’ zebun!”
Fuzuli
Sayın Vekillerimiz, şimdi size dostça soruyorum. Lütfen bu
sorularımın cevaplarını bürokratik nedenlere bağlayarak yanıtlamaya çalışmayın!
Çünkü bürokrasi sizin emrinizdedir.
İşte sorularım:
Diyarbakır gibi büyük şehrin çevre yolları niye
yok/eksik? Ortada kanayan bir yara var. Üstat
M.Akif’in dizlesi aklıma geldi: ”Kanayan bir yara gördüm mü, onu
dindirmek için çifte yerim, kamçı yerim!”
Ortada bir olgu var: “Çeyrek yüzyıldır Diyarbakır’ımızın
çevre yolları eksik/ yok!”
Çevre yolunun olmaması nedeniyle de koca koca tırlar şehir
içinden geçmek zorunda kaldığından şehrimizde hava ve gürültü kirliliği
vatandaşın sağlığını ve psikolojisini bozmakta; bu yüzden oluşan trafik
kazalarından ötürü de can ve mal kaybı olmaktadır. Trafik sıkışıklığından
dolayı zaman kaybı yaşanmakta ve psikolojik travmalar geçirilmektedir. Bunun
sonucunda da vatandaş işinde başarısız olmaktadır!
Şanlıurfa’dan Diyarbakır’a oradan da Doğu ya da Güneydoğu
illerine hatta Doğu ülkelerine uzanan çağdaş ipek yolu olabilecek otoyol neden
yok?
Ankara’dan Şanlıurfa’ya kadar otoyol var; ancak Karaköprü’den
(Şanlıurfa çıkışı) itibaren oto yol yok! Bu durum içimizi ezmektedir. Daha
kestirme olabilecek Diyarbakır’ın kuzeyinden geçecek Diyarbakır -Elazığ
-Malatya- Ankara otoyolu niye yok?
Ankara’yı Güneydoğuya, oradan da Orta Doğu ülkelerine
bağlayan hızlı tren niye yok?
Bu eksikliklerin tamamlanmamış olmasının hiçbir mazereti
olamaz!
Bizden söylemesi! Bizim görevimiz söylemek; yetkililerin
görevi de dikkat çektiklerimizi yapmaktır.
Amacımız üzüm yemektir; bağcıyı dövmek değildir!
“Amacımız zülf-i yare dokunmak değildir.
Kaş yapayım derken göz çıkarmak hiç değildir.”