VF kat sol
VF kat sağ

14 Ağustos 2017

Dolaylı tehdite arınma gecesi mesajı

Farkındasınızdır ABD Başkanı Trump son günlerde Kuzey Kore'yi nükleer savaşla tehdit etme tiyatrosu oynarken buna Venezüella'ya askeri müdahale seceneğini de ekleyerek oyunda blöf seviyesini yükseltti. Zaten son dönemde Suriye'de Rusya ile birlikte oynadıkları bölüşme tiyatrosu ayan beyan ortadadır. Oyun ortaya çıkmasın diye birbirlerinini diplomatlarını kovma tiyatrosu ise belirli aralıklarla sahnelenerek devam ediyor. Mesela, Türkiye ABD'nin etkin olduğu bölgelerin yakınında Suriye'ye müdahale edeceğim dediğinde ses ilginç bir şekilde Rusya'dan geliyor. Bir yandan Antalya'da turistik bölgelerde salgın hastalık ve taciz haberleri Rus medyasınca ardı ardına servis edilirken bir yandan da yine meşhur domatesinizi almayacağız diplomasisi gün yüzüne çıkıyor.

ABD'nin son dönemde tırmandırdığı Kuzey Kore geriliminin adını doğru koymak lazım. Tiiyatronun adı Kuzey Kore olsa da hedef Çin'den başlkası değildir ve her ne kadar Rusya Çin ile birlikte gibi gözükse de Çin devleti Rusya'ya asla arkasını dönemeyeceğini, ABD - Rusya ikilinin çok uzun zamandır bir şebeke olduğunu çok iyi bilmektedir.

1_27

24 Nisan 2017 tarihli “Sapan” başlıklı yazımızda İngiliz Dış İstihbarat Servisi MI6'in eski üst rütbeli saha sorumlusu “Matthew Dunn” tarafından yazılan bir romanın konusunu güncel olaylarla harmanlayarak şöyle özetlemiştik:

“1995 yılında Rus Dış İstihbarat servisi için çalışıyordum. O yılın Aralık ayında Berlin'de gizli bir toplantıya katılmam emredildi. Diğer katılımcılar bazı Rus generaller, eski Doğu Alman İstihbarat Servisi Stasi görevlisi bir Albay, CIA görevlisi ve Amerikalı bir general. Toplantı ABD ve Rus başkanları tarafından onaylanmış ve Doğu Alman istihbarat görevlisi tarafından organize edilmişti. Amacımız gerektiği takdirde yükselen süper güç Çin'e karşı Amerikan-Rus ortak askeri müdahale protokolü oluşturmaktı. Bu protokoller Rusya ve ABD'nin ilgili askeri birimlerinde saklanacak ve gerektiğinde çok hızlı bir şekilde uygulamaya konulacak   şekilde hazır tutulacaktır.  

2_26

ABD başkanı ortak operasyonla Filipinler denizinde konuşlanacak Rus denizaltılarının klasik füzelerle Çin'in karada konuşlu füze üslerini vurabileceğine ve bu saldırıların Çin için yeterli bir uyarı olacağına inanıyordu. Amerikalılar ise harekâta yine Filipinler denizinde konuşlandırdıkları sofistike füzeler taşıyan savaş gemileriyle katılarak Rus füzelerinin hedefe varmadan önce Çin füzeleri tarafından engellenmesinin önüne geçeceklerdi.

3_25

4_25

“Buna rağmen Doğu Alman katılımcı stratejik füze saldırılarının Çin'in süper güç olarak dişlerini göstermesine engel olmayacağına inanıyordu. Gizli toplantıda “Çin'in şoke edilerek boyun eğmeye zorlanması gerektiğini” savunuyordu.  Toplantıya katılan diğerleri de aynı konuda hemfikirdi. Birçok seçenek gözden geçirildikten sonra Çin'in sivil nüfusuna devasa bir saldırının en iyi çözüm olduğuna karar verildi. Rus füzeleri konvansiyonel değil biyolojik savaş başlıkları taşıyacak, Amerikan füzeleri de bu soykırımı yapan füzelerini hedefe ulaşmasını sağlayacaktı. (…)  Ruslar şehirlerde sivil nüfusun yoğun olduğu bölgeleri hedef alacaktı. Bir saldırı dalgasında 100 milyondan fazla insanı öldürebileceğimizi tahmin ediyorduk. (…) Eğer Çin tehdit olursa Rus ve ABD başkanları kendi aralarında görüşecekler. Generallerine protokolleri aktif hale getirmelerini emredecekler. Dört gün içinde Rus denizaltıları Filipinler denizine ulaşacak. Onların üzerinde Amerikan destroyerleri olacak. Rus biyolojik savaş başlıkları Pekin, Şangay, Hong Kong ve diğer şehirleri vuracak. Amerikan engelleyici füzeleri Çin'in füzelerle yapacağı engelleme direnişini kıracaktı.”          ( “Sapan”, 24 Nisan 2017, Yeni Söz) 

Romanın günümüze uyarlanabilecek çok önemli başka bir kısmı var ama yazımızı uzatmamak için o kısmı şimdilik geçiyoruz. 24 Nisan tarihli makalemizi şu cümle ile bitirmiştik;

“Pasifikte Kuzey Kore'ye karşı suların ısındığı şu günlerde gerçek hedefin kim olduğu konusuna daha detaylı kafa yormak gerektiğini düşünenlerdeniz… “

Hatırlarsanız Çin geçtiğimiz günlerde devasa bir geçit töreni yaparak son model silahlarının bir kısmını göstermiş;

5_2

Ve ardından yine büyük bir deniz tatbikatı yaparak gerçek hedefin kendisi olduğunu bildiğini, aklından kötü düşünceler geçirecek olanlara bunun maliyetinin büyük olacağını anlamaları gerektiğinin mesajını vermişti.

6_1

ABD'nin artık Çin'i ve İpek yolu projesini iyiden iyiye hedefe koyduğunu, ABD Dolarının düşerken Çin para birimi Yuan ve dijital paranın değer kazandığını, küreselcilerle derin ABD'nin çatışmasının ayan beyan ortalara döküldüğü şu günlerde ABD'ye de bir mesaj verilmesi kaçınılmazdı.

Nitekim verildi de;

7_1

11 Temmuz 2016 tarihli “Arınma gecesi – Seçim yılı” başlıklı yazımızda Arınma gecesi filmi üzerinden ABD seçimlerinde çekişen tarafları, verilen mesajları değerlendirmiştik:

8_23

(...) Cinayet dahil herşeyin 12 saat süreyle serbest bırakıldığı Arınma Gecesi (Purge Night) olarak adlandırılan bu gece, ülkenin hemen hepsi beyaz olan “yeni kurucu babaları” tarafından yasal ve geleneksel hale getirilmiştir. Mantık olarak insanlar bu günde yıl boyu biriktirdikleri öfkelerini, kızgınlıklarını, öldürme isteklerini gerçekleştirerek ruhlarını temizlemektedirler. Yeni kurucu babalar bunu bir çeşit sosyal emniyet sübabı gibi görmektedirler çünkü bu geceden sonra suç oranları düşmektedir. Arınma gecesinden en çok zarar görenler ise fakirler, zayıflar ve kendilerini savunmaktan aciz insanlardır (filmde ve gerçek hayatta bu Amerika'nın siyahilerine tekabül etmektedir).  Ülke iki kampa ayrılmıştır çünkü bu gecede çoğunlukla kendisini korumaktan aciz olan yoksullar öldürülmekte, zenginler ise ya korunaklı evlerinde güven içinde oturmakta ya da insan avına çıkarak bütün sapık dürtülerini tatmin etmektedirler.

(...) Film boyunca kendisini öldürmek için yakalamaya çalışanlardan kaçışında kadın adayı (Clinton) her seferinde kurtaran siyahiler ve Hispaniklerdir.

(...) Seçimler olur ve kadın başkan adayı seçimi kazanır.

(...) Filmin bitiş jeneriği çıktığında ise arka fonda haberleri sunan bir spiker, seçimleri kadın adayın kazanmasının ardından arınma yanlılarının (Trump) seçim sonuçlarına şiddet kullanarak reaksiyon gösterdikleri haberini vermektedir. Yani seçimlerin sonucunda bu kez ABD'de farklı olayların yaşanabileceğinin sinyalini vermektedir film adeta. Filmin bilinçaltına verdiği mesaj oldukça nettir. “Eğer kadın aday seçilmez ise (Clinton) hepiniz, özellikle de siyahiler, yoksullar ve zayıflar arındırılacaksınız (yok edileceksiniz). (11 Temmuz 2016, Yeni Söz)

Görüldüğü üzere seçimi Clinton'un kazanması durumunda arınma yanlıları, yani beyazlar sokağa döküleceklerdir. Dün sokağa döküldüler ama burada soru şu:

Durduk yerde bir heykeli yerinden kaldırarak hem beyaz üstünlükçüleri hem ırkçılık karşıtlarını sokağa döken ve ABD'de iç savaş çıkarma mesajı  kimdir?  

“Charlottesville'de, Konfederasyon ordusunun komutanına ait heykelin kaldırılması planı üzerine, aşırı ırkçı gruplar protesto gösterileri başlatmıştı. Diğer bir grubun ırkçılara tepki göstermesi üzerine olaylar çıkmıştı.”  (12 Ağustos 2017)

Ne ilginçtir ki geçenlerde bizde de birileri bir heykele saldırmıştı ama milletimiz artık bu tür  soytarılıklara karşı şerbetli olduğu için kimse umursamamıştı.

9_22

Neyse, tesadüf diyerek geçelim...

Küreselcilerin yeni memleketi Çin'le dalaşan ABD'ye Küreselciler tarafından “seni içeriden bitiririz” mesajı verilmiş olma ihtimali yüksektir. Tıpkı ABD seçimleri öncesinde siyahların ayaklandırılarak seçimlerde Clinton lehine oy devşirilmeye çalışılması gibi.

Ama yine de bu olaya bir başka perspektiften bakmakta mümkündür.

Hatırlarsanız geçtiğimiz hafta Trump'ın kampanya menajerinin evi Rusya bağlantılarını araştırma amacıyla FBI tarafından basılmış ve Trump'ın azline doğru bir adım daha atıldığı mesajı verilmişti. Pazar günü ABD'de yaşananlar Trump'ı Başkan yapan silah lobisinin bir cevabı ve “silah kullanırız” mesajı da olabilir. Çünkü seçimlerden önce Trump'ın emrinde 300 bin silahlı beyaz milisin olduğu ve ABD sisteminin bir hile yapması durumunda bu silahlı milislerin sokağa ineceği haberleri yayılmıştı.

10_1

Dünyanın önümüzdeki yüzyılını etkileyecek finansal ve politik olayların bu haftadan itibaren büyük bir ivme kazanacağını düşünüyoruz...