Dünya Müslüman Aydınlar Birliği (Word Muslim İntellectuals Union) üzerine bir önsöz (2)
Müslüman Aydının sosyal rol ve yaşam tarzı sadece soyut ve şekli bir mesele de değildir. Bir İslam toplumundaki Müslüman Aydının konumu daha derinlere; eğitim, sosyal, emek, çalışma, siyaset, eşitlik hakkı gibi alanlara uzanır.
Müslüman Aydın, toplumda Batı'daki
sözde serbest akademisyen ve aydınların sahip olduğundan daha yüksek ve asil
bir yere sahiptir.
Şimdiye kadar çok az İslami cemiyet,
üyelerinin İslami bilim felsefesi veya epistemolojinin geniş meselelerini
kavrayışlarını geliştirmek için çaba gösterdi. Laik bir meslek hayatı ve yaşam
tarzı adına yapılan eğitim, İslami cemiyetlerin varlığından etkilenmemiş bir
şekilde devam etti.
Şimdi bizler, tüm coğrafyalarda Müslüman
toplumun ve İslam'ın daha şümullü ve uzun vadeli olan hedeflerine ulaşmaya
adanmış bir yaşam tarzı şekillendirmelerine yardım etmek için özelleşmiş
teşkilatlar meydana getirmek ve var olanları desteklemek zorundayız.
Bu hedefi gerçekleştirmek ve Müslüman
bireylerin kendi potansiyellerinin artması ve gelişmesi için dünya Müslüman Aydınlar Birliği bu yolda
önemli adımlar atabilir
Müslüman aydın için İslam'ın sosyal,
eşitlikçi ve insana değer veren bakış açısı her durumda belirleyicidir.
Afrika'dan, Asya’dan, Avrupa'dan Kuzey
Amerika'ya kadar dünyanın her yerindeki Müslümanlar eğer yaşamlarını
sürdüreceklerse bilinçli bir çaba göstermelidirler. Bir zamanlar muteber olan
Batının kendine has, genellikle liberal, açık ve toleranslı umdelerinin
İslam'ın ve Müslümanların hayatiyetinin sürmesini garanti altına alabileceği
tezinin artık tutulacak bir tarafı kalmadı.
Müslümanlar kimlikleri üzerinde çok
şiddetli bir saldırı ile karşı karşıyalar. Yakın zamanlarda verilen demeçler
göstermiştir ki onlar bizim tam asimilasyonumuzu beklemekte, istemektedirler ve
bundan daha azıyla tatmin olmayacaklardır, İslam'a karşı tutumları Haçlı Seferlerinden
bu yana temelde değişmemiştir; stratejileri aynı duruyor, sadece taktikleri değişmiş
durumda. Özellikle Batıda yaşayan Müslümanlar, tahmin edilenden daha fazla
olumsuz bir çevreye alışmak zorunda bırakılmışlardır.
Müslüman Aydınlar her geçen günün daha
az değil daha fazla kaçınılmaz hale getirdiği, şümullü bir inancıyla hayatını
idame edebilme stratejisini tartışıp geliştirebilmelidir.
Zira Kültürel ve sosyal olarak direnmek
zorundayız, ancak böylelikle yaşayabiliriz.
Bugün İslam, İslam Kültürü veya Medeniyetinin
batıda hiçbir yaşam iddiasına tolerans gösterilmemektedir. Batı bunu, tam
asimilasyonda başarılı olmak için kutsal bir görev olarak addediyor.
Ancak Müslümanlar da bu kültürel tehdite
asla boyun eğmemelidirler.
İslam'ın himayesi her türlü koşul
altında bizim tek sığınağımızdır. İslam'ın sınırları içinde hayatı sürdürme,
anlamı olan bir yaşam biçimidir. Eğer biz İslam'ı korursak, İslam bizi
koruyacaktır. Eğer İslam'la bağlarımızı zayıflatırsak yutulabiliriz.
Alimler, Müslümanların karşısına çıkan
sosyal ve siyasi meselelerin tüm alanları üzerinde daha geniş derecede bir
istidat geliştirmek zorundadır. Bu, Alimlerin yaşadıkları kültüre iyi bir
hakimiyet ve yaşadıkları ülkenin sosyal, siyasi ve idari sistem ve yöntemlerini
iyi bir şekilde anlamayı içermelidir.
Davet etmek veya gayrimüslimleri İslam'ı
kabul etmeye çağırmak bütün Müslümanların temel bir görevidir. Müslüman gençliğin
takvası, Müslüman kadınların iffetliliği, Müslüman aile hayatının sağlamlılığı;
içkiler, ilaçlar ve cinsel kaynaklı suçların yokluğu ve batıda yaşayan Müslümanların
engin terbiyeleri gayrimüslimlere güçlü sinyaller yollayacaktır.
Fakat bu ancak biz, Müslümanların
kendilerinin, kokuşmuş batı kültürü ve varsayılan "medeniyet"
bataklığının içine "Entegrasyon" ve asimilasyonlarını önlersek
olacaktır. Bireysel ve müşterek, mümtaz bir Müslüman varlığı, hakiki bir davet
yolunda temel bir ilk adımdır.
İslam, yaşadığımız toplumun kimliğinin
ve olgunluğunun bir sembolüdür, aynı zamanda Müslümanlar, Global bir medeniyetin ve kültürün bir
parçasıdırlar da. Daha da ötesinde, İslam'ın entelektüel geleneği bizim mirasımızın
en önemli bölümüdür.
Müslüman aydınların tüm dünyaya
sunacağı farklı bir dünya görüşü vardır. Müslüman aydın farklı bir hayat
felsefesi, bilgi felsefesi ve bilim felsefesine bağlıdır. Buda tüm çağlar ve
zamanın üstünde olan İslam kültür ve medeniyetidir.
Vesselam.