VF kat sol
VF kat sağ

06 Şubat 2018

Dünya yetimlerinin acılarına fotoğraf kareleriyle tercüman oluyor

Acıların hüküm sürdüğü dünyamızda mazlumlar için bizler ne yapabiliriz diyen insanlar da yaşıyor bu dünyada çok şükür. Kimileri dernek- vakıf kurarak yardım ulaştırıyor. Kimileri sağlık hizmeti veriyor. Kimileri de fotoğrafın ifade gücünü bilerek sergilerle anlatıyor acıları. Fotoğraf sanatçısı Nevzat Yıldırım dünya yetimlerinin acılarına fotoğraf kareleriyle tercüman olanlardan. 

Sanatın evrensel bir dil olduğunu ve sanat dilinin doğru kullanıldığında hayırlara vesile olunabileceğini belirten Nevzat Yıldırım "Peygamber Efendimiz, 'Ağlayamıyorum' diyen bir sahabesine 'Bir yetimin başını okşa' demiş. Türkiye mültecilere kucak açarak tıpkı ensarın muhacirlere sahip çıkması gibi yetimlerin başını hepimiz adına okşuyor. Ziyaret ettiğim ülkelerde bunu defalarca gördüm. Ben de bu konuyu fotoğraf sanatının kendi evrensel diliyle tüm dünyaya aktarmaya çalışıyorum." diyor.

Lisans eğitimini Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf ve Grafik Sanatları Fotoğraf Ana Sanat Dalı'nda tamamlayan Yıldırım, çektiği fotoğraflarla, uluslararası sanat fuarlarına, festivallere ve sergilere katıldı.

Yıldırım, son olarak ''Yetim Kız Çocukları" projesiyle Türkiye Fotoğraf Vakfı ve Zeytinburnu Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen "Uluslararası Zeytinburnu Fotoğraf Festivali"nde (ZFotofest) yer aldı.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde fotoğraf üzerine yüksek lisans eğitimi alan Yıldırım, farklı ülkelerden fotoğraf sanatçılarının bir araya geldiği ve 56 serginin yer aldığı festival kapsamında, 10 eserini fotoğraf severlerin beğenisine sundu.

Yıldırım, eserlerinde genellikle toplumsal problemleri ele aldığını belirterek, bu bağlamda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ tarafından yayına hazırlanan "15 Temmuz Şehitleri" kitabının fotoğraflarını kendisinin hazırladığını dile getirdi.

Ulusal ve uluslararası fotoğraf yarışmalarında 40'ın üzerinde ödül alan Yıldırım, New York'ta düzenlenen "Moon and Stars Project" kapsamında kendisine "Genç Fotoğrafçılar Ödülü"nü kazandıran eserinin Boston Güzel Sanatlar Müzesi'nin fotoğraf koleksiyonunda yer aldığını aktardı.

10 ülkede yetim kız çocuklarını fotoğrafladı

Yıldırım, 2011'de ''Yetim Kız Çocukları'' adlı bir projeye başladığını belirterek, proje kapsamında dünyanın farklı bölgelerinde savaş, çevresel sorunlar, hastalık ve benzeri sebeplerle yetim kalan kız çocuklarını fotoğrafladığını anlattı.

Projenin başlangıcına değinen Yıldırım, "2011 yılında İHH İnsani Yardım Vakfı'nın davetiyle Malawi'ye olan yolculuğumda, yetimlerin ve yetimhanelerin dramını gördüm ve zihin dünyamda içsel bir yolculuk başladı. Ruhumu derinden etkileyen bu sahnelerden hareketle kapsamlı bir çalışma yapmam gerektiğine karar verdim ve projeme başladım." dedi.

"İnsanlara insan olmanın gerekliliklerini hatırlatmak istiyorum"

Gittiği ülkelerde yetimhanelerin dışında insani yardım kampları, dul kadın ve yetimlerin bulunduğu evleri de ziyaret ettiğine dikkati çeken Yıldırım, "Çocuklarla, yetimhanelerde oyunlar oynadım. Onların biraz olsun ruh dünyalarına temas edip, düşlerine eşlik etmeye gayret ettim. Bunların yanında beni en çok etkileyen şeylerden birisi yetimhanede kaldığımda, çocukların bana umut dolu gözlerle bakması olmuştu." diye konuştu.

Yıldırım, projenin amacını ise şu sözlerle anlattı:

"Bu çalışmamın en büyük hedefi, bu topraklarda yetişmiş bir sanatçı olarak, görsel sanatların diliyle insanlara kendilerini sorgulatmak, insan olmanın gerekliliklerini hatırlatmaktır. Müslüman coğrafyanın sorunlarını rafine bir tarzda anlatmak da hedeflerimden bir tanesidir. Belki de bu sayede yardıma muhtaç olan insanlara destek olabilirim. Çünkü sanatın dili evrenseldir. Eğer bu dili doğru kullanırsanız büyük hayırlara vesile olabilirsiniz."

Sanatçının fotoğrafları, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi'nde 11 Şubat'a kadar izlenebilecek.

ORDUMUZA DÜNYANIN DÖRT BUCAĞINDAN DUALAR EDİLİYOR

Afrin Operasyonu'nda iki hafta geride bırakılırken, ilk günden beri Mehmetçiklerimiz için yurt içinde ve yurt dışında yaşayan milyonlarca vatandaşımız tarafından dualar ediliyor. Camilerde, sivil toplum kuruluşlarında, ev sohbetlerinde, konser salonlarında, sokaklarda her yerde operasyon da şehit olan askerlerimiz için rahmet duaları yapılırken, cephede gece gündüz mücadele eden kahramanlarımız için zafer duaları ediliyor.

Sınıra yakın şehirlerde ev kadınları askerlerimiz için, atkı, eldiven ve kazak örüyorlar.

Askerlerimizin arasında olmak ve cepheye gitmek için yaşı bir hayli ilerlemiş vatandaşlarımız bile gönüllü olmak istiyorlar.  Allahım vatanımızı, askerimizi, milletimizi koru. Bizleri esirge bağışla.

 

THM SANATÇISI OKAN MURAT ÖZTÜRK “BİZ BÜYÜK BİR MİLLETİZ”

Okan Murat Öztürk, İBB CRR'de Verdiği Konserde Afrin'de yürütülen "Zeytin Dalı Harekâtı”nda şehit düşen askerlerimizi anarak ‘Şehitler bizim bu topraklara ve birbirimize olan bağlılığımızı güçlendiriyor. Bizimle kimse oynamasın biz büyük bir milletiz' dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu'nda dün akşam Okan Murat Öztürk yönetiminde “Açıklamalı Ege ve Anadolu Zeybekleri” konseri gerçekleşti. Öztürk geniş bir repertuar eşliğinde, efelik ve yiğitlikle yoğrulmuş türkülerin hikâyelerini dinleyenlerle paylaştı. Sanatçı, Ah Bir Ataş Ver türküsü öncesi Afrin'de yürütülen "Zeytin Dalı Harekâtı”nda şehit düşen askerlerimizi de andı.

Okan Murat Öztürk eserin öncesinde yaptığı konuşmada şunları söyledi “Ah Bir Ataş Ver türküsünün sözlerini herkes bilir ancak hikâyesini bilmeyebilir. Bu türkü Dumlupınar faciası üzerine söylenmiş bir eser. İnsanımızın toplumsal belleği. Bir tarafı çok hüzünlü, çok trajik. Fakat insanımızın duyarlılığının, şehit verdiği insanlara karşı minnet duygusunun, saygısının, bağlılığının ifadesi olan bir eser.”

Okan Murat Öztürk ülkemizin yine böyle bir sürecin içerisinde olduğuna ve şehitler verdiğine vurgulayarak “Her bir şehit bizim bu topraklara olan bağlılığımızı biraz daha güçlendiriyor, birbirimize olan bağlılığımızı arttırıyor” dedi. Ah Bir Ataş Ver türküsü dinleyenlerin duygu dolu anlar yaşamasına sebep oldu.

Konserde Okan Murat Öztürk'e M. Evren Hacıoğlu (tanbura, bağlama, cura, vokal), Emre Erdal (klasik kemençe), Ramazan Gümüş (klarnet)  Özcan Gök (davul, bendir) ve danslarıyla Selim Özyol eşlik etti.

‘HABABAM SINIFI' TİYATRO SAHNESİNDE

Şiir, roman ve öykü yazarı Rıfat Ilgaz'ın ölümsüz eseri "Hababam Sınıfı"nın aslına sadık kalınarak hazırlanan müzikli oyun, tiyatroseverlerle buluştu.

BKM Tiyatro tarafından sahneye konulan müzikli tiyatro oyununun prömiyeri, Beşiktaş'taki BKM sahnesinde gerçekleştirildi.

Hababam Sınıfı romanı ile kitaplarına sadık kalınarak hazırlanan eseri, Celal Tak, Caner Alkaya ve Murat Karasu oyunlaştırdı. Karasu'nun yönettiği müzikal tadındaki oyunda, öğrenci rollerini oynayan 12 genç oyuncuya, 7 usta oyuncu ile 5 müzisyen eşlik etti.

Oyunda, "Kel Mahmut" karakterini Sezai Altekin, "Vak Vak Rıza"yı Salih Kalyon, "Susak Cafer"i Nuri Gökaşan, "Badi Ekrem"i ise Beyti Engin canlandırdı. Eserde ayrıca Celal Tak, Caner Alkaya, Şebnem Ünaldı, Bucan Ekin Şimşek, Onur Apaydın, Arda Başkan, Harun Reisoğlu, Aykut Yılmaz, Yiğit Yapıcı, Atakan Gökoğlan, Umutcan Vicnelioğlu, Gizem Kandemir, Başak Gümülcinelioğlu, Dilan Demircioğlu ve Başak Özkan rol aldı.

İki perdelik eserde, Melih Kibar'ın orijinal müziğinin yanı sıra anonim şarkı ve türküler de aranje edilerek kullanıldı. 

BARIŞ MANÇO VEFATININ 19. YILINDA ANILDI

Ülkemizde 7 den 77'ye her yaş grubunun sevgisini kazanan Barış Manço vefatının 19. Yılında düzenlenen çeşitli programlarla anıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı'da sevilen sançtı için CRR'de  Barış Manço'nun en çok sevilen şarkılarından oluşan bir konser düzenledi.

Barış Manço'nun kurduğu ve hayatının sonuna kadar birlikte çalıştığı Kurtalan Ekspres'in yanı sıra Fatih Erkoç, Necdet Kaya ve Yonca Lodi'nin de sahne aldığı konserde salon hınca hınç doldu. Şarkılara izleyicilerde eşlik edince büyük bir koro ortaya çıktı.

 

AFRİN İÇİN 40 ÜLKEYE 8 DİLDE MEKTUP

KONSİAD Konya Şubesinden örnek davranış. İhracat ve ithalat yaptıkları dünya ülkelerine Afrin operasyonunu anlatıyorlar.

KONSİAD üyeleri Afrin operasyonunun sivillere değil teröristlere yönelik olduğunu anlatmak için ihracat ve ithalat yaptıkları 40 ülkeye 8 dilde mektup göndererek zeytindalı operasyonun hedefinin tamamıyla teröristlerin olduğu vurgusu yapılıyor.

ERCAN KÖKSAL

Edebiyat ile aranız iyi ise, zaman zaman hikaye ve roman okuyor iseniz mutlaka Ercan Köksal ismini bir yere not edin. Bir birinden değerli hikaye kitapları vardır. Edindiğiniz ilk kitabını alın okuyun. Özellikle yaşamlarının bir kısmı köylerde kasabalarda geçenlerin hikayeleri çok seveceklerini eminim. Hiç köy ve kasaba hayatı görmeyenlerinde ‘Ne güzel hikayeler' diyeceklerinden de eminim.

Ercan Köksal'ın hikâyelerinde hayat ve o hayatın içindeki canlı tipler var. Yaşanmış, görülmüş ve orada öylece kalmış anlar, onun kelimeleriyle yeniden canlı bir renge bürünüp bir bir sahneye çıkıyor. Geçmiş zamanlar aslında hafızada bütün canlılığıyla yaşıyor ve sonra ete kemiğe bürünüp hikâyelerle hayata yeniden karışıyor. Tam karıştığı noktada biz de o geçmişe ortak oluyoruz.

Köksal'ın son kitabı ‘Serce Yüreği' ismini taşıyor. Serce Yüreği hikayesi kitabın en kısa 6-7 satırlık hikayesidir. Bu kadar kısa olmasına rağmen yüreklerde büyük bir iz bırakıyor. Hikâyeci kelimelerdeki hüzne bizi de davet ediyor.

Hikayeseverleri Ercan Köksal ile tanışmaya davet ediyorum. Önce kitaplarını okuyun, sonra alın karşınıza konuşun. Çok seveceksiniz. Muhabbetine doyamayacaksınız. Benden söylemesi.