VF kat sol
VF kat sağ

28 Aralık 2019

E-devlet, geleceğin sosyal medyası olur mu?

Bu soru aklıma ilk defa, soy ağacı uygulamasının büyük ilgi görmesiyle gelmişti. Ardından, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç tarafından e-Devlet'in yeni adının ‘Dijital Türkiye' olacağı belirtilince, düşüncelerim daha da çeşitlendi.

Şu anda ülkemizde 42 milyon e-devlet kullanıcısı var. Yeni eklenen uygulamalarla gelişen dijital bir devlet ortamından bahsediyoruz.  Uygulama derken, tabii ki hepsi ciddi, resmi, devlet işleri.

“Böylesi ciddi bir ortamı, sosyal medya gibi ciddiyetsiz bir kargaşa ortamıyla nasıl ilişkilendirebilelim ki?” diye sorabilirsiniz.

Ancak, sosyal medya platformlarının, her geçen gün güven kaybettiğini, kalitesini yitirdiğini, hatta ve hatta milli güvenliği tehdit eden, denetimi zor bir silaha dönüştüğünü hepimiz görüyoruz. Durum böyle olunca e-devlet platformunun aşamalı bir şekilde, daha sosyal, daha canlı uygulamalarla vatandaşın resmi olmayan uygulamaları da kullanabildiği, bir fonksiyon yüklenmesi neden mümkün olmasın? 

Ben aslında bundan daha ötesinin de mümkün olabileceğini tahmin ediyorum. Cep telefonlarımızın kimlik kartına dönüşebileceğini. Sonra kimlik kartlarımızın da tamamen dijitalleşmiş paradan oluşan maaşlarımızı taşıdığımız, dijital cüzdanlara dönüşeceği tahminleri gibi.

Bilmem anlatabildim mi? Hepsi bir arada

Yani, şuan geçiş yapıyor olduğumuz çipli kimlik kartlarımızın, birkaç nesil sonrasını kullanarak, akıllı telefonlarla şuan yaptıklarımızın çok daha fazlasını yapabiliriz. Bununla birlikte, ehliyet, pasaport, tanıtım kartları,  kredi kartı, digital para cüzdanı, uçak-tren v.b bileti gibi bütün resmi evrak ve mali değerlerimizi bizzat kullanabileceğimiz tek objeye dönüşebileceğinden bahsediyorum.

Bütün bunlar teklik yılında mı olur acaba? Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Ziya Selçuk bahsetmişlerdi, hatırlar veya araştırırsanız.  2040 demişlerdi. (EDUCCON 2018'de) Detaylara girmemeye çalışıyorum. İsteyenler araştırabilir. Zaten artık gizli değil bu bilgiler. Her şey gözümüz önünde gerçekleşiyor, fakat parçaları birleştirebilme kabiliyetine göre görüntü kalitesi değişiyor. Aslında önemli olan buda değil?

Bütün bunlar sadece Türkiye'ye özgü değil elbette. Bizde, Dijital Türkiye olduğu gibi, diğer ülkelerinde/ülkeler içinde, dijital projeler(i) var. Mesela Rusya, -güçlü bir tedbir olarak- daha yeni, ‘yerli yazılım şartı' yasası çıkardı. Bu yasayla yerli yazılım yüklenmesini kabul etmeyen firmalara ait teknolojik cihazların ülkelerinde satılamayacağı kararını verdi ve çokta doğru yaptı. (Sputnik, 02.12.2019)

Bu dijital gelişmelerin, kurgulanmak istenen yenidünya düzeninin, dijital e- devletine entegre olmaması duası ile. Bir sonraki tahmin aşamasına şimdilik geçmeyeceğim. Bütün bunlar sadece tahmin nede olsa…

Neticede, muhakkak ki: “…Allah, plan yapanların en hayırlısıdır.” (Enfal 30)