30 Mart 2022

​Eğitim sistemimiz (1)

Bu yazımda eğitim ve öğretim sistemimizle ilgili önemli gördüğüm konuları ele almaya çalışacağım inşallah!

Okul müdürünü görevlendiriyoruz; ancak mevcut sistemle hiçbir suçu yokken dört yılda bir görevini elinden alıyor ve her şey sil baştan bir uygulamaya tabi tutuyoruz! Böyle bir uygulama başka hiçbir devlet kurumunda yoktur. Bu uygulamayla yöneticilikten istenen başarı ve verim elde edilemez. Çünkü okul müdürü canla başla çalışarak okulu, eğitim ve öğretime hazır duruma getirmek için emek vermiş ve hizmet etmiştir.  Okul yöneticiliği gibi sorumluluk isteyen bir görevin sadece dört yıllığına yapılması emeğinin hiçe sayılması demektir. Bu dört yılda bir yeniden atamaya tabi tutma uygulamasından amaç; eğer uzun yıllar aynı yerde görev yapmanın "hantallığı" ya da “metal yorgunluğu” veya okulu/kurumu "Babasının çiftliği gibi kullanmaya!"yı önlemekse yapılacak yöntem şu olmalıdır: Müdürlük unvanını üzerinden almadan, yani yeniden atanıyormuş gibi işleme tabi tutmadan isteklerini de dikkate alarak onu başka okula vermektir. Okul müdürünün sınav sonucunda atanması kazanılmış hak olmalıdır.

Uygulamada okul yöneticiliği görevleri öğretmenlere ikinci görev olarak verilmekte ve ikinci görev aylığı ödenememektedir. Öneri: Okul yöneticilerine genel idare hizmetleri sınıfında kadro verilirse bu olumsuzluk giderilmiş olur.

Eğitim fakültelerince okullarda yapılan öğretmeni yetiştirme uygulamalarının sonunda yapılacak değerlendirme; fakülteden ilgili akademisyen, dersin öğretmeni ve bir eğitim müfettişi tarafından yapılmalı; bu değerlendirme sonunda yeterli düzeyde olduğu tespit edilenlere diplomadan ayrı olarak öğretmenlikte uzmanlık sertifikası verilmeli ve bu belge olmadan ataması yapılmamalıdır. Tıp doktorunun uzmanlık belgelerini tıp fakülteleri vermektedir. Eğitim uzmanı olmak isteyen öğretmenler de eğitim fakültelerine konacak bir eğitim uzmanlığı programının titizlikle uygulanması-tıpta olduğu gibi- sürecinden sonra uzmanlık belgesi verilmelidir. İnsan sağlığı kadar insan eğitimine de önem vermediğimiz sürece ülke olarak şikayetçi olduğumuz toplumsal travmalardan kurtulamayız. Ülke olarak bize sadece vücut sağlığını yerinde olması yetmez; eksik kalır. İnsan olarak iki kanatlı olduğumuz için vücut sağlığımızla birlikte; eğitim, terbiye, davranış sağlığımızın da yerinde ve yeterli olması gerekir ki toplum olarak dert ve sıkıntılarımız sona ersin ve sahil-i selamete çıkabilelim!  

Öğretmen ihtiyacını gidermek amacıyla ücretli öğretmen görevlendirme yerine; ücretli öğretmen sayısı kadar  görev bekleyen gençlerimizi atayıp  gerekli aşamalardan geçirdikten sonra atamalıyız ki daha olumlu sonuçlar alalım. Devlet olarak bu özveriyi geleceğimiz olan çocuklarımızın yetiştirilememiş yaparsak toplumsal travmalardan şikayetimiz sona erer ve huzursuz olmayız!

Eğitim yöneticiliği ve öğretmenlik, sadece sınavla atama yapılarak başarılı olunabilecek bir meslek değildir. Eğitim yöneticiliği ve öğretmenlik; yetenek ve uygulamalar sonucunda edinilmesi gereken, beceri, deneyim isteyen bir görevdir. Ezberlenen bilgilere dayalı test sınavında başarılı olmak veya kısa bir sürede sözlü sorularına doğru cevaplar vermekle yapılabilecek bir meslek değildir. Kaldı ki bu KPSS sınavlarında meslekle ilgili sorular sorulmayıp öğretmenlik mesleğiyle ilgisi olmayan genel bilgi ve kültür soruları soruluyor! Söz gelişi; Türkçe öğretmenine Matematik; Matematik öğretmenine Coğrafya soruları soruluyor.

Prensip olarak yönetici ve öğretmen atanmasında sözlü sınavdan kesinlikle vazgeçilmelidir. Öğretmen atamasında KPSS sınavı yerine soruların tamamı öğretmenlik mesleğine yönelik olması koşuluyla MEB tarafından yapılacak yazılı sınav puanına göre atama yapılıp işbaşında yetiştirme ve mesleki deneyim kazandırmaya yönelik aşamalardan geçirilip sınıfa gönderilmelidir. Okul yöneticilerine de MEB’in yaptığı yazılı sınav sonunda aynı program uygulanmalıdır.