Eğitim sistemimiz (2)
Eğitim ve öğretimimizin iyileşmesi için eğitim yöneticisi atama sistemimizin mutlaka ve acilen yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Bu amaçla; sadece ilk atamada yönetici adaylarının yazılı sınavından sonra; işbaşında yetiştirme ve mesleki deneyim kazandırmaya yönelik aşağıda her kademe için belirtilen başarılı görev yapma süresi; atanma ön şartı olarak getirilmelidir. Bu hiyerarşi uygulanmadan bir üst kademeye atanabilme olmamalıdır. Askeriye ya da Emniyet Teşkilatında olduğu gibi kademeli olarak yukarıya doğru bir tırmanma olmalıdır. Bu tırmanma eğitim yöneticiliğinde sırasıyla aşağıdaki gibi olmalıdır:
1. Öğretmenlikte en az 5
yıl görev yaptıktan sonra;
2. Okul müdür
yardımcılığına;
3. Okul müdür
yardımcılığında en az 2 yıl görev yaptıktan sonra;
4. Okul müdür
başyardımcılığına;
5. Okul müdür
başyardımcılığı görevinde en az 2 yıl görev yaptıktan sonra; okul müdürlüğüne;
6. Okul müdürlüğünde en az
3 yıl görev yaptıktan sonra; İlçe milli eğitim müdürlüğü şube müdürlüğü
sınavına girmeye hak kazanıp sınavda başarılı olunduğu takdirde şube
müdürlüğüne;
7. İlçe milli eğitim
müdürlüğü şube müdürlüğünde en az 3 yıl görev yaptıktan sonra ilçe milli eğitim
müdürlüğüne;
8. İlçe milli eğitim
müdürlüğünde en az 4 yıl görev yaptıktan sonra; il milli eğitim müdürlüğü şube
müdürlüğü sınavına girmeye hak kazanıp başarılı olunduğu takdirde il milli
eğitim şube müdürlüğüne;
9. İl milli eğitim
müdürlüğü şube müdürlüğünde en az 4 yıl görev yaptıktan sonra; il milli eğitim
müdürlüğü müdür yardımcılığına;
10. İl milli eğitim
müdürlüğü müdür yardımcılığında en az 5 yıl görev yaptıktan sonra, il milli
eğitim müdürlüğüne;
11. İl milli eğitim müdür yardımcılığında en az 3
yıl görev yaptıktan sonra;
12. Bakanlık şube müdürlüğü sınavına girmeye hak
kazanıp sınavda başarılı olunduğu takdirde Bakanlık şube müdürlüğüne;
13. Bakanlık şube
müdürlüğünde en az 5 yıl görev yaptıktan sonra veya il milli eğitim
müdürlüğünde 3 yıl görev yaptıktan sonra;
14. Bakanlık daire
başkanlığına;
15. Bakanlık daire
başkanlığında en az 6 yıl görev yaptıktan sonra;
16. Bakanlık genel müdür
yardımcılığına;
17. Bakanlık genel müdür
yardımcılığında; en az 5 yıl görev yaptıktan sonra;
18. Bakanlık genel
müdürlüğüne atanabilmelidir.
Yukarıdaki kadrolara
atanabilmek için eski deyimle “Tebeşir tozunun tadını almak!” gerekir.
DSİ şube müdürlüğüne mühendis; sağlık müdürlüğüne tıp fakültesi mezunundan
başkası atanamıyorsa MEB’in bürokrat kadrolarına da eğitim dışında başka lisans
mezunlarının atanmaması gerekir. Bu
göreve eğitim yöneticiliği deneyimine sahip olanların atanması zorunludur. Genel müdürlük makamına kadar bu yol
izlenmelidir ki çetin ve bir o kadar da önemli yöneticilik yolunda dikenlerle
karşılaşıldığında bocalama, tökezleme olmasın! "Hile-i Bürokrasiye"
diye adlandırılan yolla, il veya ilçeye şube müdürü yapmak istediğiniz birini;
önce uzak bir ilçeye sınavsız bir şekilde ilçe milli eğitim müdürü olarak
atarsanız; bir süre sonra il veya ilçe şube müdürlüğüne; "bir alt
göreve atayabilme yöntemi” nden yararlanarak
atayabilirsiniz! Bu kişi sınavsız şube müdürü olamıyordu; ancak bu yolla
muradına ermiş olu!
Bir öğretmen arkadaşımın
bana anlattığını aynen aktarıyorum: “Sınavdan sonra bir liseye müdür olarak
atandım. Okula gidip öğretmen, öğrenci, veli, okulun resmi ve diğer işlemleriyle
karşılaşınca bir anda; “Kendimi denizin ortasında buldum!” İşin
ilginç ve daha da korkunç tarafı denize düşüp de yüzme bilmeyen biri gibi
oldum! Ne yapacağımı bilemeden donakaldım. İstifa edip
öğretmenliğe döndüm. Bir kez daha anladım ki; "Kazın ayağı göründüğü
gibi değil" miş!”
Bilindiği üzere yetenekler
doğuştandır. Yöneticilikle liderlik aynı
özellikleri taşır. İkisinin de işi insanları sevk ve idare edip en verimli ve
başarılı sonucu alabilmektir. Okul yöneticisi okulun lideridir.
Konuyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın; sık sık dile
getirdiği bir sözünü burada vurgulamak yerinde olur: ”Lider/yönetici
olunmaz; lider/yönetici doğulur.”
Müzik yeteneği olmayan
birine, müzikle ilgili; “Nota nedir? ; “Müzikte kaç nota vardır?” veya
"Türk sanat müziğinde kaç makam vardır?" gibi sorular sorarak doğru
cevaplar aldıktan sonra; "Tamam, sen artık müzisyensin!" demek ne
kadar doğruysa kafası bilgiyle dolu olup ancak liderlik yeteneği yoksa birine
sen yöneticisin demek o kadar doğru olur!
Yetenek ve deneyimin bir
arada olması gerektiğine bir örnek verelim: Kişi, hayatı boyunca müzik aletine
dokunmamış; beste yapmamış; besteyi yorumlamamış ise bu kişi sadece aldığı
bilgilerle müzisyen olamaz! Aşık Veysel'i, acaba kim; hangi
sınava tabi tuttu da dünya çapında bir ozan oldu? Unutulmaması gereken
bir ilke; sanatın yetenek işi olduğudur. Yöneticilik de bir sanattır. Sanatını
yetenekleri sayesinde icra edebilen insanlar, ancak iyi birer yönetici
olabilirler.
Amacım; nitelikli bir
eğitimle ülkemizin sosyal, ekonomik, etik, kültürel yönden kalkınmış ve
ilerlemiş bir duruma gelmiş olmasını görüp “Kepimi havaya atmaktır!” Niyetim;
“Üzüm yemektir; bağcıyı dövmek değildir!”
Allah’ın rahmeti, bereketi
ve selamı üzerinize olsun; “Dünyamız ahiretimizin tarlası olsun!” inşallah!