Bağışlayan ve acıyan Allah’ın adıyla başlarım. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun!

Okullarımızda başarılı bir eğitim verebilmemiz için öneminden ötürü yönetim işleriyle ilgili yapmamız gerekenler konusundaki önerilerimi; bu haftaki yazımda da sunmaya devam etmek istiyorum.

Okul müdürlüğü görevi; öğretmenlik görevi yanında verilmiş ikinci bir görevdir. Okul yöneticilerinin haftada en az 2-6 saat derse girme zorunluluğundan dolayı hem okuldaki eğitim ve öğretim hem de yönetim işleri aksamaktadır! Çünkü okul yöneticileri yöneticilik görevlerinden ötürü velilerle, çevreyle ve yetkililerle görüşmek zorunda kalıp çeşitli toplantılara katılıyorlar.

Öneri: Okul yöneticileri genel idare hizmetleri sınıfına geçirilip kadro verilmeli ve öğretmenlik mesleğinin aktivitesinin sona erdirilmemesi sağlanmalıdır.

Okuldaki işlerinden başını kaşıyacak zamanları olmayan yönetici arkadaşlarımız bir de "angarya" bir iş olan soruşturmacı görevi verilmektedir. Bu görev de yöneticilik görevinin aksamasına neden olmaktadır. Ayrıca karşılığında ücret de ödenmemektedir. Oysa soruşturmalar okul yöneticisi arkadaşlarımızın aylarını alabilir. Bu görev, uzak bir yerdeyse yemek ve yol masrafı ceplerinden harcanmaktadır. Yorgunluk, okuldaki yöneticilik ve özel işlerinin aksaması da ayrı bir dert…

Öneri: Okul yöneticilerine soruşturmacı görevi verilmemeli; verilmesi zorunlu ise karşılığında ücret ödenmelidir.

Okul yöneticilerine verilen sorumlulukların ağırlığı karşılığında; okullarımızın cari ihtiyaçları ve küçük çaptaki bakım ve onarım ile temizlik ve güzelleştirme ödeneklerinin olmayışı ilkokul ve ortaokul müdürlerinin elini kolunu bağlamakta ve çaresiz bırakmaktadırlar. Temel eğitim genel müdürlüğü sınırlı miktarda ve sınırlı kalemler için ödenek göndermektedir. Velinin sosyoekonomik durumu ortadadır. Okul yöneticileri binbir zorlukla bağış isterken de bir vatandaşın şikayeti olmayıversin! Hemen soruşturma başlatılıyor.

Öneri: Okullara, kademe ayrımı yapılmaksızın öğrenci sayısına endeksli ödenek gönderilmesi gereklidir. Bu yapılmadığı sürece eğitimde önemli bir faktör olan eğitim ortamlarının motivasyonunu yükseltmiş olamıyoruz; bu durumda da eğitimde kaliteden söz etmek mümkün olmaz!

Öğrenci sayısı yetersiz olan okullarımızda görevlendirilen müdür yetkili bu öğretmenimizin yaptığı yönetim görevi karşılığında aldıkları ücret yetersizdir. Normu olan bir okulda hangi görev ve sorumluluklar varsa normu olmayan bir okulda da aynı yoğunlukta olmasa da aynı görev ve sorumluluklar vardır. Merkezdeki yoğunluğa karşılık müdür yetkili öğretmenin de bir çok imkansızlıklarla “iki işi birden yapması” gibi bir zorluğu vardır. Çünkü bu öğretmenimiz hem sorumlu olduğu sınıfının derslerine giriyor hem de yönetim işlerini yürütüyor; ancak bu gariban aynı göreve karşılık sadece 3 saat ücret alabilmektedir.

Öneri: Müdür normu alamayan okullarımızdaki görevli müdür yetkili öğretmenlerimize yönetim görevi karşılığı normu olan okul yöneticilerine ödenen miktar kadar ücret ödenmelidir.

ÖĞETMEN

Öyle anlar olurdu ki öğretmenim!

Titriyor, çırpınıyordun,

Geçiyordun kendinden hatta!

“Ne olur, dur! “diyordun zamana;

“Bir kelime daha öğreteyim,

Mini mini yavrularıma.”

Daha dün saçların simsiyahtı,

Ne çabuk ağardı öğretmenim!

Cefakar olduğun yüzünden belli,

Karşı koydun canın pahasına;

Göğüs gerdin cehalet fırtınasına.

Çiçek gibi en temiz duygularınla;

“Gül yetiştiren adam” oldun umutla.

Bilgilerinle, fedakarlığınla:

“Evladım, işte doğru budur.”

“Yavrucuğum, ver elini.” dedin.

Yanlıştan, eğriden, çevirdin,

En sevinçli anındır:

“Adam olmuş.” beni görmek!

Ne mutlu ”Ben bir öğretmenim.” demek…

Haristani

Unutmayalım ki bu ülkeyi muhtemel felaketlerden koruyacak olan eğitimdir. Eğitimin kalitesi ve istediğimiz sonuca bizi götürebilmesi de eğitim alt yapısının eksiksiz olmasına bağlıdır.

İnşaAllah, yetkililerimizce bu önerilerimiz dikkate alınır da eğitim ve öğretimimiz adına bir başarı elde etmiş oluruz.

Bizden söylemesi, yetkililerimizden de yapması... Öneri sunmak bizden; başarıya ulaştırmak Allah’tandır.