23 Şubat 2019

Eğitimde çözüm ama “nasıl”? – 4

KAVRAMA GÜCÜ OLAĞANÜSTÜ ARTARSA NELER OLUR?

            Hep düşünmüş, hayâl etmiş, umutlanmış ve hedef edinmişimdir gençlik yıllarımdan beri:

Ülkemizin, medeniyetimizin ve bütün insanlığın ihtiyacı olan pırlantalar pırlantası harika gençlerde mutlaka olması gereken özelliklerden biri de, olağanüstü bir algı ve kavrama gücüdür. O gençleri bu güçle de mücehhez kılmak lâzım. Yani iş büyük.

            Başkalarıyla mukayese söz konusu dahi olamayacak çapta, olağanüstü farkını, mümkün olan en kısa zamanda her türlü engeli aşarak her şartta ortaya koyan çocuklar, gençler ve yetişkinler…

Okurken, dinlerken, çok kısa zamanda hem süre hem de nitelik yönüyle olağanüstü güç kazandıran…

Klasik olan ve olmayan güçlü sorular üretmeyi sağlayan…

Klasik olan ve olmayan güçlü cevaplar üretmeyi sağlayan…

Sınavda yetiştirme problemini âdeta ortadan kaldıran…

Yükleri hafifleştiren…

Daha çok ve ağır yükleri taşıma gücü ve ruhu kazandıran…

Kaliteyi, tabiî akışı içinde, tatlı bir şekilde hızla ve sürekli yükselten…

Dikkati, odaklanmayı, konsantrasyonu çok kısa zamanda olağanüstü artıran…

Her an büyük sıçramalar yaptıran…

            Sürekli bir önceki kendisini aşmayı sağlayan…

            Öndekilerle farkı hızla kapatıp öne geçiren…

Yararlı hobilere, sosyal ve kültürel faaliyetlere, derinlikli okumalara, spora, sanata vakit ayırma fırsatları veren…

            İyiliğin, doğruluğun ve güzelliğin kapılarını her cihetten en güzel şekil ve özde aralayan…

            Zekâ geriliği içinde olanı üstün zekâlıya yakın seviyeye kısa zamanda çıkaran…

Normal zekâlıyı üstün zekâ ve dehâ seviyesine çıkarabilen…

Üstün zekâlıyı dehâ ve dehânın üst seviyelerine çıkarabilen…

Dâhiyi, dâhilerin dâhisi seviyelerine yükseltebilen…

“Dünya ile rekâbet edecek” değil, “Dünyanın -âdeta- rekâbet edemeyeceği nesiller” yetiştirme derdinde, sevdasında, inancında, azminde, gücünde olan…

            Ama aynı zamanda, “Büyük düşün ama büyüklenme; küçülürsün” anlayışını ince ince zerk eden ve kabına sığmaz şekilde insana yakışan değerlerle donatan…

Olağanüstü ve özgün eğitimler!..

Hayâl gibi eğitimler!..

“Anlat, anlat, heyecanlı oluyor (!)” derler ya istihza ile... Düşünün ve cevap verin:

Bütün bunlar imkânsız mı?..

Üst perdeden ahkâm keserek “imkânsız!” diyenin, yerine göre, ufkuna, vizyonuna acı tebessümlerle bakarım, zekâdan, akıldan bahsederken çapa bak, “imkânsız”la “imkânsız zannedilen”i birbirinden ayıracak kıratta bile değil diye… Eğer bu medeniyetin sevdâlısıysa, medeniyetinin kaynağının ve gücünün ne demek olduğunun farkında değil diye…

1982'de şiire döktüğüm bir duam var:

Aşılmaz dağlar vardır, geçilmez yerler vardır

Kadîr-u Rahman-Rahîm! Lûtfet, de ki, “Geç!” bize!

            Her zorluğu açacak yollar vardır.

            “İmkânsız”la “imkânsız zannedilen”i birbirine karıştırmamak lâzım.

Yoktan yaratıp sonsuz lütuflarda bulunan Allah için, gönülden selam, sevgi, saygı, dua ve dua taleplerimle!..