04 Aralık 2018

Ekonomik Kurulun Gölge Varlığı

Mirat Haber yazarlarından Prof. Dr. Ali SEYYAR 2019 Bütçesi ile ilgili bir yazı kaleme aldı. 2019 bütçesinin komusyonda kabul edilmesi üzerine; faiz giderleri ile yatırımlar arasında  ilişki kuran Seyyar; bütçedeki faizlerin 117 milyar, yatırımların ise 65 milyar olarak kabul edildiğini ifade etti. Neredeyse faizcilere hükümletimiz iki katı faiz ödüyor.

Yatırımlarda  önceki  bütçeye göre 3.8 milyar bir düşüş olurken, Faizlerde 45 milyar bir artış var. Yani 72 milyar  ödenen faizlere, hükümletimiz bu bütçede 117 milyar meclise  onaylamak için komisyondan geçen bir  bütçe hazırladı. Mecliste seçtiğimiz desteklediğimiz milletvekillerimiz bu faizlerin ödenmesi için; milli bir beka duygusuyla el kaldırıp faizlerin ödenmesini yasalaştıracaklar.

Elbette herkes onayladığı, desteklediği  şeyin sorumluluğunu taşıyacaktır. Faiz ödemenin gerekçesi her nasıl açıklanacaksa,yarın milletin karşısında bu kadar faizin önlenmesi için  el kaldıranlar bunun gerekçelerini millete açıklarlar. Tabi işin ahiret tarafıda var.

Yine Türk milleti adına TBMM yapmış olduğu bir kanun var.  Bu kanun şudur; 5488 Sayılı Tarım Kanunu'nun 21. maddesinde, “Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hâsılanın yüzde birinden az olamaz” şeklindedir.

Seyyar ''Bu kanunun maddesine göre, bütçeden ayrılacak tarımsal destek miktarının 2019 yılı için 4,4 trilyon lira olarak öngörülen GSYH'nın % 1 olan 44 milyar lira olması gerekirdi. Buna göre kanunun amir hükmüne uyulmayarak çiftçiye 27,9 milyar daha az ödeme öngörülmüştür'' diyor.

Kanunu yapan TBMM, oluşturulan bütçeyle kanuna  uymayan TBMM. Bu nasıl bir iştir? Nasıl bir güç, milletin içinden çıkan yöneticileri, kanun yapıcıları, nasıl gerekçeler oluşturarak milletin aleyhinde faizcilerin leyhinde bütçe oluşturabiliyor?

Biz bunun cevabını ısrarla her fırsatta yazıyoruz ve söylüyoruz. Sorun bir sistem sorunudur. Sorunu oluşturan sistemin kendisi değişmek zorundadır. Beş on bin faizciye seksen milyon hizmet ettirilemez. Madem seçtiğimiz insanlar faize karşı; kürsüde başka,  amel de başka davranamaz. Aksi halde sorunu milletin kendisi çözmek zorundadır.

Şu anda hiç bir siyasi parti, hiç bir ekonomik oluşum, hiç bir STK, faiz sorununun çözülmesi ile ilgili (istisnalar hariç) ne bir ciddi programı var, ne de gayreti.

Önümüzdeki dönemde bu faizlerin artması ile milletin geliri iyice daralacak. Faizler arttıkça  geçim sıkıntısı çoğalacak.  Topyekün mücadele faizle yapılmadığı için, enflasyon asla düşürülemeyecektir. Faizleri arttırarak enflasyonu düşüremez, ‘'enflasyonla topyekün mücadele''  sloganı ile de gerçekçi olamazsınız. Olması gereken ; topyekün faizle mücadeledir.

Sorunnlar para kredi sistemi ile  çoğalmaktadır. Hiç kimse para kredi sistemi değiştirilmeden  çözüm var diye  milleti aldatmasın. Tv lerde ağızlarında  yapısal reform sözcülerini kullanarak laf kalabalığı ile faize itiraz edemeyen sözde iktisatçılarada milletimiz itibar etmesin.

Mevcut faizci düzenin önermeleri ile çözüm yoktur. Milletimizin önüne  çıkartılarak; sistem içinde çözüm olarak  kim bunu söylüyorsa yalan söylüyordur.

Kardeşim! bu faizci modeli değişmek zorundasınız. Solcular bu faizleri bu hale getirmedi. Bu faizleri bu  hale; nasıl faizi kaldıracağım diye  model değişim projelerine önem vermeyen, bu konuda köklü çalışmayan Müslümanlar bu hale getirdi. Kripto bürokrasinin egemenliğinide unutmamak lazım.

Yeni siyasi sistemde kurulan ekonomik kurul bu faizin kalkması için, faizsiz ekonomik modeli kurmak zorundadır. Muhafazakar kesimin ekonomik kuruldan beklentisi budur. Şu ana kadar  bu kurul üyeleri ortaya hiç bir  proje koymuş değildir. Toplanıp toplanıp dağılıyorlar. Çözüm üretemiyorsa Ekonomik Kurulun varlığının nedeni nedir ?

Millet sizi dağıtmadan,  bulunduğunuz makamın hakkını millet için çalışarak verin.

Daha  önce Yeni Ekonomik Program olarak açıklanmış programda, faize sadakat bu bütçe çalışmalarında net biçimde görülmüştür. Bu tercih biçimi, iman ettiğimiz Allah'ın da razı olduğu bir şey değildir.

Biz istiyoruz ki;  güçlü yeni siyasi yapılanmada, atlatılan  bir çok siyasi badireden sonra, güçlü bir ekonomik yapılanması oluşturulsun. Bunun gerçekleşmesi içinde oluşturulan ekonomik kurul aktif rol alsın. Ama bunu faizcilerle yapmaya kalkarsanız asla başaramazsınız.

Emrolunduğun gibi dosdoğru ol prensibi ile;

Bütçeden peşin 117 milyar faiz ödemesi için mecliste eller  kalkarak onaylanacak. Asgari ücrete gelince mali disiplin diyecek, kısabildiğiniz kadar  kısacaksınız. İşte bu zulümdür. Bu faiz, tercih edenlere bedel ödetir.

Yeni ekonomik model, borca dayalı mevcut   düzenin yerini almadığı sürece, bu faiz düzeneği milleti devleti sömürmeye, en sevdiklerinizin elleri ile yaptırılmaya devam edecektir.

Selam ve dua ile...

Yunus EKŞİ