"Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: «Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!» diyerek dua et."

(Sure No:17  Ayet No :24) bu emir bizi sorumlu tutar:

Bir Mü'min olarak, büyüklerimize karşılıksız yani onlardan çıkar  beklemeksizin ihtiyaçlarını karşılamamız gerekir.

İnsan olarak bize bir zaman katkısı olan, iyiliği dokunmuş, bugünümüze gelmemize emek vermiş birine vefa borcumuzu ödememiz ya da kadirşinaslık gereği büyüklerimize kendimizden özveride  bulunarak gerektiğinde öz ihtiyaçlarımızdan kısıntı yaparak ihtiyaçlarını karşılamamız gerekir.

 

Hele ki söz konusu olanlar; üzerimizde emeği olan emektar ve fedakar hocalarımızsa...

Hani öğretmen eli öpülesiydi ya...

Hani elimizden tutmuş bize gül yetiştirmesini öğretmişti ya...

Hani "Fatih benim ama beni yetiştiren odur! Çiçekleri ona verin..." demişti ya İstanbul fatihi dahi olsa...

Hani "Hocamın atının ayağından sıçrayan çamurla süslenen cübbemle gömün beni...." demişti Yavuz dahi olsa...

Ne oldu bize? Nerede kaldı emekli Hocamızın değerini bilmek?

Sizin bu yetkileri ve etkileri elde etmenizde /makam sahibi olmanızda hocalarınızın katkısının olmadığına mı inanıyorsunuz yoksa?

Hani, mecliste bütçe görüşülürken maliye bakanı Mustafa Kemal'e: "Paşam, öğretmen maaşı ne kadar olsun?"

 

dediğinde; Paşa da:"Dikkat edin, milletvekilinin maaşı öğretmen maaşını geçmesin!"

demişti ya Reis-i cumhur Mustafa Kemal Paşa olduğu halde...

Ne oldu bize?

Bunları unutmuşuz da Allah'ın değer verdiği, yetişmemizde emeği olan bu emeklilerimizi görmezden geliyoruz. Emekliler yemiyor mu? Diğer insanlar gibi onların da  aynı ihtiyaçları yok mu? 30 yaşında evlenip 65 yaşında emekli olan  birinin 30-35 yaşında bekar çocuğunun olması günümüz koşullarında yaygındır. Emekli çocuğunu neyle nasıl evlendirecek?

 

Bütçeye ek gelir mi koruyacaksınız? Giderleri mi azaltmak istiyorsunuz?

İşte yolları:

Resmi giderleri, savurganlıkları önleyin. Devletin elindeki atıl durumda bekleyen

 

taşınır ve taşınmazları satın bütçeye gelir elde edin.

Üst bürokrat ve görevlilerin çift maaşlarını, yönetim kurulu üyelik aylıklarını, şerefiyeleri ve çift emeklilik aylıklarını kesin.

Özveride bulunulacaksa hep beraber bulunalım. 80.000 TL. maaş alana da %85 zam verildi, 11.000 TL. alana da aynı oran verildi. 80.000TL. alana verilen zam emekliye verilebilirdi.

Deprem bölgesindeki memurlardan 70-80.000 TL. alanlara deprem yardımı verildi de emekli de depremzede değil miydi?

Emekli de ihtiyaç sahibidir ve üzerimizde emeği vardır.

Emekli de aynı pazardan alışveriş yapmaktadır ve daha önce o da çalışandı.

 

Son söz: Bir konuda karar verirken empati

 

yapmamız gerekir. "Kendi nefsin için arzu etmediğini başkası için de arzu etme!" hadisini aklımızda çıkarmayalım