27 May 2015

Erdoğan'ı neden başkan yaptırtmayacaklar?

 

Yıllardır ülkeyi tek parti döneminden,12 Eylül'den ve 28 Şubat'tan daha beter hale getirmek için hemen her yola başvurmaktan kaçınmayan kesimlerin son günlerde ülke, 12 Eylül ve 28 Şubat şartlarını yaşıyor demelerini psikoloji bilimine havale ediyorum. Bu hastalıklı ruh hali sırf Erdoğan nefreti üzerinden güya algı üretmeye yelteniyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bugüne kadar uyguladığı bağımsız, yerli, özgür ve özgün bir politikayla başta üst akılın ve içerideki beslemelerinin kimyasını alt üst etti. Öyle ki geçmişte despot tek parti döneminin mimarı ve pozitivist zihniyetin taşıyıcısı bir partinin lideri bile ülke 1930'lu yıllardan daha kötü halde diyebiliyor. Keza İsrail aktörlüğünde gelişen 28 Şubat,  rahmetli Erbakan nezdinde ülkedeki tüm Müslümanlara yönelik yapılmış bir darbe girişimi olmasına rağmen SP Başkanı da ülke 28 Şubat'tan daha ağır şartlar altında diyebiliyor. Bize yenilikçi bir hareket olarak yutturulan gerçekte II. Abdülhamid engelini ortadan kaldırarak ülkenin dışarıya bağlı/bağımlı bir ülke olması için devreye sokulan ve bir Büyük Britanya projesi olan Jön Türkler/İttihat Terakki'nin ülkede hala tesirli olduğunu söylemek mümkün. Bu zihniyet geçmişte olduğu gibi İslam, kadim medeniyet ve tarihi-kültürel ilim irfan birikimine olan nefreti ile nam salmıştır. Bugün Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği "tek millet" anlayışını yerle yeksan eden ve bin yıllık birliktelikleri, ittifakları bitirerek Kürdü, Türkü, Arabı, Ermeni'yi ve tüm farklılıkları birbirine kırdıran, nefret ettiren üst akılın yörüngesinde faaliyet gösteren bir zihniyettir bu. Bugün farklı farklı adlar altında siyasi faaliyet yürüttüklerine aldanmayınız. Bir bütün olarak aynı zihniyetin taşıyıcısıdırlar. Ve bu zihniyet ülkenin kültürüne, tarihine, medeniyetine, yaşlısına, gencine ve çocuğuna varana kadar yabancı olan bir zihniyettir.

 

 

 

HDP'ye verilen vazife;

 

 7 Haziran'da ülkenin kaderini belirleyecek çok önemli bir seçim yaşayacağız. Bu seçimler önemli çünkü Türkiye sivil anayasa ve başkanlık sistemiyle kendine alan açmak niyetinde. Başkanlık sitemi koalisyonlar dönemini bitiren ve istikrarı tesis eden özgürlükçü bir model. Bu sistem aynı zamanda Türkiye'nin Ortadoğu'daki manevra kabiliyetini arttıracak, bölgede daha aktif ve güçlü rol oynamasına sebep olacaktır. En önemlisi de bu model ekonomik işbirliğinin de önünü açacak olan bir modeldir. İçeride kendi iradesiyle Kürt barışını tesis eden, yerli savunma sanayini oluşturan, ekonomisini güçlendiren ve her geçen gün İslam ülkelerinin umudu olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Türkiye, hem bölgede hem de dünyada aktif küresel bir devlet olma niyetinde. Kısacası ülkeyi her alanda şaha kaldırmak gibi büyük bir çaba ve gayret söz konusu. Çözüm süreci bu bakımdan mühim bir süreçtir. Dolayısıyla Gezi'den beri engellenmek istenmesinin en önemli nedeni de budur. AK Parti, bin yıldır ittifak kurduğumuz Kürtlere tarihi bir teklifle gitti. Erdoğan, birlikteliğimizi paramparça eden İttihat ve Terakki zihniyetine ve Gladyo'ya büyük bir cesaretle meydan okuyarak Kürtlere; "Gelin aramıza kimseyi sokmadan bu savaşı bitirelim, bir olalım, diri olalım, güçlü olalım ve zenginleşelim" teklifinde bulundu. Ne var ki HDP'nin şahin kanadı bu teklifi elinin tersiyle itti. Çözüm sürecini de ortadan kaldırmak üzere tertiplenen Gezi başta olmak üzere 17 ve 25 Aralık darbe girişimin asıl aktörleriyle iş tutmayı tercih etti. Kürtleri Gezi kalkışmasının içine çekmek ve ülkeyi çatışmalı günlere geri döndürmek için her yola başvuran insanların emellerine ortak olmayı seçti.

 

 

 

 

Kürtlerle birlikte Ortadoğu'da aktif rol oynamayı vaat eden, başından beri Kürtlere dönük uygulanan asimilasyon politikalarını bitiren, OHAL'ı kaldıran, Kürt dilini özgürleştiren, bölgede havalimanları açan, yol ve köprü inşa eden, Öcalan'ı muhatap alan kısacası cumhuriyet döneminden beri ilk kez Kürtlere insan olduklarını, var olduklarını hatırlatan en önemlisi de tüm bunları yaparken her türlü engeli göğüs geren bir lidere, daha düne kadar Kürtlerden nefret eden, Kürt liderine olmadık hakaretlerde bulunan üstelik her fırsatta barışı bozmak isteyen bir yapının ağzıyla "diktatör","tek adam","hırsız" diyebiliyorlar. Üstelik Gladyo'nun provokasyonlarını bile Erdoğan'a mal ederek yüksek sesle "seni başkan yaptırtmayacağız "nakaratını her fırsatta tekrarlıyorlar. Daha da vahimi HDP'nin baraj altında kalması durumunda çatışmalı günlerin geri geleceği tehdidinde bulunuyorlar. Evet, burada başka bir iş var.

 

Erdoğan tüm maskeleri indirdi

 

HDP, 7 Haziran seçimlerinde kilit bir rol oynayacak. Barajı geçmesi durumunda 'başkanlık sistemi"nin askıya alınma ihtimali yüksek. Bu yüzden HDP'ye bir vazife verildi. Kürtlerin tartışmasız tek lideri Öcalan'a rağmen bu seçimlere parti olarak giren HDP, barajı geçmesi halinde ne yapacağını zaten üç cümleyle özetlemişti. Çünkü HDP'ye göre Tayyip Erdoğan güya diktatör bir lider. Bu yüzdendir ki halkların kardeşliğine ve ülke demokrasisine helal getirecek! Bu yalana inanmamızı istiyor HDP. Oysa HDP'nin bugüne kadar gerek silah bırakılması konusunda ortaya koyduğu tavır ve gerekse paralel örgüt ağzıyla ürettiği seçim stratejisi ortada. Kürt barışını ağzına almayan, bombalama eyleminin faili DHKP-C teröristine bile toz kondurmayan, suçu AK Parti'ye yıkan bir HDP'nin barajı geçme ihtimali çok düşük. Son yıllarda herkesin maskesini düşüren AK Parti bu seçimlerde de gayri millî unsurları gözlerimizin önüne serdi. Bir kez daha gördük ki HDP, MHP, CHP ve irili ufaklı kurulan ittifakların tek bir gayesi var o da; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülkeyi her alanda kalkındırmasının önüne geçmek. Bu gayenin arka planında kimlerin olduğunu da artık bilmeyen kalmadı.

 

7 Haziran seçimleri İttihat ve Terakki zihniyetinin belinin kırılacağı yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır. Bu bakımdan kimse endişeye kapılmasın. Ne üst akıl ne de içerideki işbirlikçileri emellerine ulaşabilecekler. Çünkü yeni sosyoloji kimin nerede konuşlandığını ve hangi amaca hizmet ettiğini çok iyi biliyor. Türkiye artık asla geri döndürülemez.  Halk 7 Haziran'da bunun kararını verecek ve son noktayı koyacaktır.