16 Ocak 2018

Erdoğan'ın birilerine kafa tutması hoşuma gidiyor

ARA GÜLER, ‘CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN BİRİLERİNE KAFA TUTMASI HOŞUMA GİDİYOR'

Üsküdar Belediyesi tarafından "Foto Muhabiri Ara Güler'e Vefa Gecesi" düzenlendi. Vefa gecesine Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'da katıldı. 

Yoğun bir katılımla Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen programda konuşan Ara Güler, dünyada en mühim bilginin tarih olduğunu, çünkü ancak tarih ile geçmişin öğrenilebileceğini söyledi.

‘Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın birilerine kafa tutması hoşuma gidiyor'

Amerikalı bir gazetecinin yanında yetiştiğini dile getiren Güler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğraflarını çekmesine ilişkin, "Bir gün bir yere gittik. Bir şey alıyordum. Orada bana yakın oldu. Bir süre evine gittim. Resimlerini çektim. Bugün de gelir diye düşündüm, gelmedi. Bugüne kadar kaç cumhurbaşkanı geçti bizden, 20 tane, 30 tane geçti. Bir tanesi de kafa tutmadı ya kimseye. Yani onun o tarafı hoşuma gidiyor. Niye çekinsin ki biz devletiz be, Osmanlı'dan geliyoruz biz. Uygur yazılarını Moğolistan'da çektim. Bütün bunlar var. Onların nesi var? Zavallı Amerika'nın nesi var?" dedi.
Ara Güler, dünyada en mühim bilginin tarih olduğunu, çünkü ancak  tarih ile geçmişin öğrenilebileceğini bu nedenle fotoğrafın da en önemli vesika olduğuna vurgu yaptı.

Bir soru üzerine Güler, Fatih Sultan Mehmet dönemine yaşamak istediğini ve o yıllarda da fotoğrafcı olmak ve o dönemi foıtoğraflamak istediğini sözlerine ekledi.

‘Hikâye anlatan fotoğraflar'
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise konuşmasında, "Ara Güler'in hikâye anlatan fotoğraflar çektiğine işaret ederek, "İstanbul'un hikayesini anlatıyor, Afrodisyas'ın, Dali'nin, Picasso'nun hikayesini anlatıyor. Bu, hakikaten bizim üzerinde çok kafa yormamız gereken bir şey. Çünkü biz hikâyeleri, masalları olan bir coğrafyanın çocuklarıyız" ifadelerini kullandı. 

‘Ara Güler'in tanınmayan çok özelliği var'

Foto muhabiri Coşkun Aral da, Güler'e 45 yıldır çıraklık yaptığını, fakat hala ona kalfa olamadığını dile getirdi.
Ara Güler'in ayrıca tanınmayan birçok özelliğinin olduğuna dikkati çeken Aral, şunları anlattı: "Belgeselci olduğunu biliyor musunuz? Üstelik Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan önce milyonlarca kilometrekare Osmanlı'nın bugün 765 bin kilometrekareye inmesine yol açan Birinci Dünya Savaşı'nın sonucu değil, başlatıcısı olarak tanımlanan bir geminin, Yavuz'un hikâyesini yapmıştır."

Etkinlik öncesinde Ara Güler, Nevmekan'da "Bir Göz, Bir Makine ve Gerçek" başlıklı kitabını katılımcılar için imzaladı.

ÖDÜLÜ KUDÜS ZİYARETİ OLAN YARIŞMADA DERECEYE GİRENLER AÇIKLANDI


Kudüs'ün tarihî ve stratejik önemini gençlerin dünyasına taşımak amacıyla Mukaddes Mekanları Tanıtma ve Kültür Derneği (Burak Derneği) ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi işbirliği ile Liseler Arası “Şiir Şehir Kudüs” başlıklı şiir yarışması sonuçları açıklandı. Dereceye giren öğrencilere, Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde yapılan törenle temsili biletleri verildi.

Juri şiirleri titizlikle inceledi

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bütün lise ve dengi okullardan gelen binlerce şiir, Türkiye'nin önde gelen şairleri tarafından titizlikle incelendi. Bunun sonucunda 1'inci, 2'inci, 3'üncü isimler ve beraberinde mansiyon almaya hak kazanan beş kişi belli oldu.

Kudüs sanatta ve edebiyata da gündemde olmalı

Programın sunuculuğunu yapan Selahaddin Kocaaslan; Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan ve Cengiz Numanoğlu'ndan şiirlerini okudular. Yarışma jürisinde bulunan usta şairlerimizden Bestami Yazgan, Şeref Akbaba, Nurettin Durman, Hüseyin Emin Özürk ve Özgür Çoban da Kudüs üzerine yazdıkları şiirlerini seslendirdiler.
Burak Derneği Başkanı Adem Yenihayat yaptığı konuşmada  şunları söyledi:“Şiir yarışmasıyla Kudüs ve mescidi aksanın önemi öğrencilerin duygu ve düşünceleri ile dile getirilmiş oldu. Kudüs ve Mescidi aksanın önemi her yönüyle ele alınmalı her zaman gündemde tutulmalıdır. Dini, tarihi ve siyasi yönlerden oldukça önemli bir yere sahip olan Kudüs, sanat yönünden de ele alınmalıydı bu yarışmayla Kudüs şiir mısralarında tekrar dile getirilmiş oldu. Kudüs her kesimin gündeminde her zaman tazeliğini koruyan çok önemli bir değerimizdir, Kudüs'ü asla unutmayalım ve gündemden düşürmeyelim.” Dedi

Kudüs Bereketini Kalbime Nakşettim

TYB İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı da Kudüs'ü, yazarların şairlerin kaleme alması gerektiğini belirterek, “ Kudüs için konuşmaktan çok koşmaya adamalıyız, inşallah özgür Kudüs'e kavuştuğumuz günlerde de özgürlük türkülerinin söylendiği özgürlük şiirlerinin okunduğu programları Rabbimiz bize nasip etsin. Bu projenin başından beri çok yoğun ve yorgun günler geçirdik ama hamd olsun değdi. Adem Yenihayat başkanımızın bir sözü var Kudüs bereketi diye ben o sözü kalbime nakşettim kim Kudüs'le ilgili çalışma yapsa kim Kudüs'e dair adım atsa Rabbimiz ona bir Kudüs bereketi veriyor.” Dedi.

Birinci İstanbul Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesinden

Jurinin değerlendirmesi sonucu dereceye giren öğrencilerin isimleri ve okulları:

İstanbul Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesinden Abdulkadir Öksüz birinci, İstanbul Kartal Anadolu Lisesinden Abdurrahman Varal ikinci, İzmir Urla Anadolu İmam Hatip Lisesinden Merve Büşra Akar üçüncü oldu.


İstanbul Ömer Çam Anadolu İmam Hatip Lisesinden Abdullatif Tırlı, Ankara Kızılcahamam Bizim Anadolu Vakfı Gürcan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinden Müzeyyen Melike Sağlam, Ankara Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesinden Sümeyye Toprakçı, Balıkesir Bandırma Anadolu Lisesinden Ertürk Ataklı ve Zonguldak Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Fen Lisesinden Şeyma Akar mansiyon ödüllerini almaya hak kazandı.

Öte yandan jüri özel ödülünü ise İstanbul Kadıköy İmam Hatip Lisesinden Ali Şahin hak kazandı. Dereceye giren öğrenciler ve rehber öğretmenleri ücretsiz Kudüs ziyareti ile ödüllendirildi.


YAZAR ADAYLARI BELGELERİNİ ALDILAR

Edebiyat tarihçisi ve yazar Mehmet Nuri Yardım'ın yıllardır devam ettirdiği “Yazı Editörlük ve Medya Kursu”nun 14. Dönem kursiyerleri MTTB'de düzenlenen törenle mezun oldular.

Törene ilgi büyüktü. Yeni mezunların dışında şimdi bir kısmı yazar olan eski öğrencilerde törende idi. Masaların üstü kitap doluydu. Bunlarda kursun meyveleriydi. Mezun olan bir çok isim hikaye, deneme, araştırma ve birçok alanda yazdıkları, editörlüğünü yaptıkları kitapları sergilemişlerdi.  Bu sergi hiç kuşkusuz kursun hocası Mehmet Nuri Yardım beyinde gurur kaynağıydı.

Programda aynı gün toprağa verilen merhum Memduh Cumhur'da yâd edildi ruhuna Fatiha okundu. Yapılan tanışma ve konuşmaların ardından kursiyerlere belgeleri takdim edildi. Törene Merkez Valisi Süleyman Kahraman, Eskader Genel Başkanı Şerif Aydemir'in yanı sıra çok sayıda yazar katıldı.

ÜSKÜDAR BİR BEYEFENDİSİNİ DAHA KAYBETTİ

Şair, eczacı ve TRT İstanbul Radyosu eski solistlerinden Memduh Cumhur hayatını kaybetti.

Başlıkta Üsküdar dedik ama İstanbul hatta Türkiye bir beyefendisini daha kaybetti. Memduh Cumhur duruşu, tavrı ile tam bir sanatçıydı. Üsküdar sevdalısıydı. İyi bir şairdi. Gönül adamıydı. Yaşı kaç olursa olsun yanına gelenlerle sohbet eder yol yordam gösterirdi. Davudi sesiyle harika şarkılar seslendirirdi. Gittiği toplantı ve sohbet ortamlarında mutlaka kendisinden bir şarkı seslendirmesi istenirdi. O da genelde kırmaz kısa da olsa okurdu.

Memduh Cumhur için ne dediler

Kendisini yakından tanıyan genç bir bayan şunları söylüyor: “Memduh Cumhur Beyefendi; bizler için bir baba, bir ağabey, dert ortağı, iyi kötü gün dostu, vefa ve kadirşinaslık örneği, hoşsohbet, musiki tarih sanat konularına vakıf bir kültür insanı, ilgi alanları yakın olan birçok kişinin tanışmasına vesile olmuş gönül adamı, çıkar hesabı yapmayan dürüst bir vatandaş ve iyi bir aile babası idi. Kaleme aldığı güzelim dizeleri mahzun kaldı.”

Kültür tarihçisi Dursun Gürlek: "Memduh Bey sevdiğimiz bir insandı, kültürlü, İstanbul beyefendisi olarak bilinen bir arkadaşımız, dostumuzdu. Tabii ki bütün dostları gibi ben de haberini alınca üzüldüm. Osmanlı tarihine olsun, yakın tarihe olsun aşina bir kimseydi, musikişinastı. Yıllarca TRT'de çalıştı. Üzüldük tabii, Allah rahmet eylesin"

Allah'a kavuşma özlemini dile getiriyordu

Araştırmacı yazar Şamil Kucur: “Memduh Cumhur Osmanlı'dan bugüne edebiyat, tarih, musiki, tasavvuf ve kültür camiası içinde yetişen nadir şahsiyetlerden biriydi. Son günlerde Allah'a kavuşma özlemini dile getiriyordu. Şiirleri ile dostluk üzere, sohbetleriyle davudi sesiyle gönülden okuduğu şarkılarıyla bir dost, bir İstanbul beyefendisi aramızdan ayrılmasının üzüntüsü içerisindeyiz.”

Müzisyen Ruhi Ayangil: " 50 yıllık dostum, arkadaşım, Türk makam musikisinin aydın sanatkârı kaybettik. Menzili mübarek olsun. Hu."

Kültür araştırmacısı sosyolog Nidayi Sevim: “Üsküdar denince aklımıza düşen nadir isimlerden, eczacı, şair ve musikişinas Memduh Cumhur ağabey, fani alemden beka alemine göç eylemiş. Hakk Teala rahmet eyleye, ehibbanın başı sağ ola. Huve'l Baki."

Memduh Cumhur'un son günlerinde yazdığı bir dörtlük herkesi duygulandırdı. Yazdığı dörtlükte Allah'a kavuşmayı anlatıyor.

Merhum Memduh Cumhur defnedildiği gün Balaban Tekkesinde dostları, yakınları ve sevenlerinin katılımı Kur'an-ı Kerim okunarak dualarla anıldı.

ORHAN OKAY ÜÇ AYRI ŞEHİRDE ANILDI

Hocaların hocası Mehmet Orhan Okay vefatının birinci yılında memleketi Erzurum, defin olduğu İstanbul ve Ankara olmak üzere üç ayrı şehirde düzenlenen panellerle anıldı. İstanbul'da kabri başında Kur'an-ı Kerim okunarak dualar edildi.

ATEŞ AHŞAPLA BULUŞUYOR VE SANATA DÖNÜŞÜYOR

Ahşap ile ateşin bir araya gelmesi felakettir her daim. Fakat bu iki ezeli düşmanın, ahşap ile ateşin buluştuğu öyle bir alan var ki, felaketi bırakın muhteşem sanat eserleri çıkar karşımıza.  Ahşap yakma resim tekniği olan “pyrogravure”ün Türkiye'deki önemli temsilcilerinden biri Münir Erbörü'dür.

Münir Erbörü'yü ahşap yakma ile yakından ilgilenenler çok iyi tanıyorlar. Onun yaptığı işlere hayranlar. Bu sanatı tanımayanlar ise Münir Erbörü'yü ahşap yakma tekniği ile Kur'an-ı Kerim yazması ve ortaya çıkan muhteşem eseri Çamlıca Camsii'ne hediye etmesi ile tanıdı.

Bugüne kadar çok sayıda resim, gravür, hat çalışması yaptığını dile getiren Erbörü, "En değerli çalışmam" dediği 30 cüzlük Kur'an-ı Kerim'i Çamlıca Camisinin altında oluşturulacak olan Kur'an Müzesi'ne hediye etti.

Münir Erbörü muhteşem çalışmasını Üsküdar Belediyesi Bağlarbaşı Kültür Merkezinde açtığı sergide sergiledi. Görenler hayran oldu. Sergide bir birinden değerli eserler vardı sizi kendinizden alıp götürecek.

İşine öylesine büyük bir aşkla bağlı ki 70 yaşını devirmiş ve birçok tablo biriktirmiş olmasına rağmen sabah erkenden atölyesini açıp işinin başına geçiyor. Bu sanatı öğrenmek isteyen herkese de hem atölyesinin hem gönlünün kapısı ardına kadar açık. “Talebelerimi ücret almadan yetiştirdim. Gelenler bana talebe, nesini alayım talebenin.” diyor; atölyesinin ismini niçin ‘Sabr-ı Gönül' koyduğunu izah edercesine.

Yetiştirdiği öğrencilerinin bugün Türkiye'nin çeşitli illerinde ahşap yakma sanatını öğretiyor olmasından gurur duyuyor. Kimi öğrencilerinin, ahşap yakma sanatına hobi, kimilerinin ise meslek öğrenmek amacıyla başladığını ifade eden Erbörü, ''Bu öyle bir tutkudur ki elinize aldığınız zaman bir havyayı bırakmak istemezsiniz, kendisine özgü bir kokusu vardır. O kokuyu benimseyen, bir daha bırakmak istemez'' diyor.

Ahşap yakma sanatının, üniversitelerin güzel sanatlar fakültelerinde ders olarak işlenmesi gerektiğini ifade eden Erbörü şöyle diyor: ”Çünkü bu da bir plastik sanatı dalı. Neden siyah-beyaz sepya, karakalemin yerini almasın? Karakalemi bugün alıyorsun, kağıdın üzerine yapıyorsun, kağıt yırtılıyor, atılıyor. Ama bu sanatı yaptıktan sonra üzerine vernik atıyorsun, vernik atıldıktan sonra eser ölümsüz oluyor. Güneş görmeyen evde saklanırsa, 200 yıl hiçbir özelliğini kaybetmeden durabiliyor''

ROMEO –JÜLİET SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞIN ANLATIYOR

Uluslararası sosyal Medya Derneği (USMED) tarafından hazırlanan harika bir tiyatro oyunu var. William Shakespeare'in dünyaca ünlü oyunu "Romeo ve Juliet"in kahramanları tiyatro oyununda sosyal medya bağımlığına dikkat çekiyorlar. 

 Sosyal medya bağımlılığını sahneden tiyatro ile anlatıyor. Gerçekten de çok güzel anlatıyor. Bağımlılık deyince korkmayın.  Oyun oldukça komik. Ailecek gidin izleyin. Çocuğunuz asla sıkılmayacak ve onunla ile birlikte kahkaha atacaksınız.

 1500' lü yıllarda facebook, instagram ve twitter olduğunu düşünün. İçinde aşk, entrika, komedi, game of thrones, starbucks ,dans müzik ve dünyalar yakışıklısı Romeo ve güzeller güzeli Jüliet olsun. Yine o yıllarda Selami Şahin olsun. Güzel yazılmış ve harika kurgulanmış. Oyuncular ise oyunun hakkını veriyorlar.

USMED Başkanı Said Ercan oyun ile ilgili şöyle diyor: "Oyunumuz aslında Batı içerisindeki Doğu'dan bahsetti. Batı deyince bir coğrafi kavram olarak düşünmeyin. Batı'nın içerisinde çok güzel Doğulular var. Rachel Corrie onlardan bir tanesiydi. Bu oyunun her yerde olmasını isteyin. Belediyelere iletin. Oyunumuzda Romeo'nun bir tiradı vardı kararındalık ve denge üzerine. Kesinlikle bu çok önemli. Sosyal medyadaki arkadaşlarınızı gerçek hayata taşıyın. Sanaldaki arkadaşlarınız sanalda, gerçekteki arkadaşlarınız gerçekte kaldığı sürece sosyal medya hepimize zarar verecek. Savaşsız bir dünya ancak sanatla olacak. O bakımdan sanata da önem verelim."

Oyunda sık sık mesaj verildiğini düşünmeyin. Evet mesaj veriliyor. Kısa ama yerinde tam 12 den vuran bir mesaj veriliyor. Onu da oyunu izlerken öğrenin diyorum.

Yaklaşık 2 saat süren 2 perdelik oyunda, Tolga Canbeyli, Sıla Kılıçkaya, Sena Karaman, Hakan Bahadır Polat, Kerem Büyüktaş, Onur Alagöz ve Kenan Etişgen rol alıyor.