11 Temmuz 2020

Ev okulu: tam zamanı

 

Sağlık Bakanlığı, 'Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi'ne yeni başlılıklar ekleyerek güncelledi. Aralarında okulların da bulunduğu yerlerde alınması gereken önlemleri açıkladı. Tahmin edersiniz. Kısaca anlatayım. Maske, sosyal mesafe, en az 4 metre kareye bir kişi düşecek şekilde personel ve öğrenci planlaması, sık sık dezenfeksiyon, zorunlu olmadıkça toplu etkinlik yok gibi başlıca sıkı önlemler.

Bu önlemlerin işlerimizi halletmek için günde birkaç saat geçirdiğimiz kapalı mekânlarda, yetişkin insanların bile zorlandığı uygulamalar olduğu kanısındayım.

Haftada 5 gün, günde en az 5 saat vakit geçirilen okullarda bu önlemler çocuklarımız için açıkça şu anlama gelmektedir.

Oyun oynamak, şakalaşmak, her türlü çocukça davranış yasak. Maskeni tak, otur oturduğun yerde.

Çocuklar bunu kesinlikle hak etmiyor.

Ne yapalım eğitim faaliyetlerini durduralım mı? Tabii ki hayır!

Birkaç sene önce meclise gelmişti. Ama kendilerini çağdaş zanneden, sözde muhalefet bir kitle tarafından alakasız yaygaralarla kabul edilmesi engellenmişti.

Ev okulu sisteminden bahsediyorum.

On yıllardır Amerika, Japonya, İngiltere ve daha pek çok ülkede uygulanan ve çocukların beton okullara giden öğrencilerden kat be kat daha başarılı olduğu bir sistem. Amerika'da mesela 2 milyon çocuk bu sistem ile eğitim görüyor.

Beton okullara gitmek yok. Sorumluluğu ebeveynler alıyor. Bazen anne-baba, bazen birkaç aile yardımlaşarak çocukları için en iyi eğitimi vermeye çalışıyor. Belli dönemlerde sınavlara giren çocukların, beton okullara gidenlere göre başarı yüzdeleri daha yüksek. Her sene, ev okulunu seçen aile sayısı artıyor.

Bizde ise yasak.

Ama vakit yaklaşıyor.

Artık isteyen ailenin ev okulu seçebileceği bir yasal düzenleme gelmelidir.

Bu hem devleti hem de aileleri, en önemlisi çocukları rahatlatacak gerçek bir çözüm olacaktır.

Yoksa çocuklarımızı mikroptan koruyalım derken, travmalarla dolu ruhsal problemlerin kucağına atacağız.

Ama lütfen karışmasın! Ev okulu sistemi, uzaktan eğitim ile aynı şey değildir. Kaş yapalım derken göz çıkartılmasın.

Tabii ki ev okulu sistemini seçen aileler interaktif yöntemlerden, dijital eğitim programlarından da yararlanabilirler. Fakat bu dayatılmamalı, çocuklar zorunlu saatlerde ekran başına kilitlenmemelidirler.

Anlatmak istediğim çok basit bir konudur. Çocukların çocuklukları korunmasıdır. Bunu da en iyi, kendi anne-babası yapabilir.

Ev ve oyun, en samimi eğitim yöntemidir.