Ezik Portakal
Hayatınızda bazı karşılaştığınız olaylar kimi zaman şaşkınlığınızı
kimi zaman sevinçlerinizi kimi zamanda öfkenizi arttırıyor. Verdiğimiz bu
duygusal tepkiler kişiden kişiye de değişik olabiliyor. Çalıştığınız kuruma
göre tepkileriniz değişiyor, aile çevrenize göre, eğitim durumunuza göre
tepkileriniz değişiyor.
Ama bir şey var ki halkın ortak tepkisi haline gelmiştir. Adeta
toplumsal bir ortak kural gibi. Şimdi siz okuyucularımla belki birçoğunuzun
karşılaştığı benimse ilk kez karşılaştığım bir olayı paylaşmak istiyorum.
Geçenlerde, hafta sonu sokağa çıkma yasağı gelmeden, ŞOK
marketlerinden birine gittim. İhtiyacım olan şeyi aldım, ödeme yapmak için
kasaya geldiğimde, önümde bir müşteri bir portakal almış ödemesini yapıyordu.
Sonradan fark etmiş olacak ki portakalın küçük bir kısmında çürüme dahi
diyemeyeceğimiz ezikliği gördü ve portakalı almaktan vazgeçti. Diğer aldığı
ürünlerin ödemesini yaptı ve gitti. Kasiyer
önümdeki müşterinin almadığı az ezik o portakalı aldı ve çöpe attı.
Şimdi
siz benim yerimde olsaydınız böylesi bir durumda ne yapardınız?
Siz ne yapacağınızı düşünürken ben ne yaptığımı okuyucularımla
paylaşmak istiyorum. Eminim çoğunlukta böyle yapardı.
Kasiyere; o portakalın çok az bir kısmında eziklik vardı. Neden onu
çöpe attınız, siz orasını kesip yiyebilirdiniz dedim. Bana kısa öz bir cevap
verdi “yasak’’ dedi. Peki, bana verir misiniz çöpe attığınız o portakalı dedim.
Olmaz, o da yasak dedi.
Bu
yasağı kim koymuştu?
Tabi o kasiyer değil, kendisine işletme yönetimi tarafından böyle
kurallar söylenmişti. Şimdi buradaki anlayışın bir başka sektördeki yansımasını
söyleyip, sonra ikisini değerlendirip okuyucularımızın taktirine sunacağım.
Bankalar, verdikleri kredileri alamadıklarında, hacizlerle milletin
üzerine giderler. Yine alamadıklarında kredileri batık kredi olarak gösterir, bilançolar da kanuni süre dolunca da bunu
zarar olarak yazarak vergiden düşerler. Ancak o batık kredileri örneğin 1
milyar batık krediyi % 5 ile anaparanın altında, yine kendileri ile çalışan
aracı kurumlara satarlar. Bu kez halkın üzerine o aracı kurumların hukuk
büroları yoğun bir baskı oluşturmaya çalışarak, pazarlıklarla parayı tahsil
etmeye çalışırlar. Bu baskı süreçlerini halkımızın çoğu bilir.
Ancak bankalar asla bütün batık kredileri sattıkları aracı kuruma
verdikleri % 5’lik rakamı halka önermezler. Hatta bunu % 20 ile teklif etse
tahsil etme olasılığı yüksek olduğu halde yapmazlar. Çünkü kredilere böyle bir uygulama yapmaları, hem kredi modelinin
sorgulanmasına neden olacak, oradaki finansal kredi tiyatroları görülecek hem
de halkın kredi faizlerini ödememe gibi bir alışkanlığı başlayacak. Çünkü
millet, sistemle buna alıştırılmıştır, itiraz eder hale gelirse sistem değişmek
zorunda kalır endişeleri vardır.
Yukarda bahsettiğim çöpe atılan, israf edilmekte sorun görülmeyen,
kuralın felsefesi de böyledir. Eğer o az ezik portakal ihtiyaç sahibine
verilirse, işletme ticari kayba uğrayacak düşüncesi var. Çünkü halk böyle
alışırsa kötü. Bu anlayışa göre onun
için ihtiyaç sahibi insanlar olsa da, o portakal sağlam da olsa çöpe atılması
gerekir.
Büyük marketler zincirinin genel bu ticari yaklaşımını şiddetle
kınıyorum. Bunun büyük bir israf
olduğunu gördüğü halde, bu kurumlardaki yöneticileri de bu konuda yeniden düşünmeye
davet ediyorum.
En azından, az ezik olup alınmayan bu ürünler, ihtiyaç sahibi
olanların alabilmesi için, yeni bir ticari ahlak Şok marketleri ve benzeri kurumlarında
gelişmelidir. Böylece israfın önüne geçmiş olur hem de ihtiyaç sahibinin ihtiyacını
gidermiş olursunuz.
Bunu yapacak erdemliliği
gösteremezseniz, hiç olmazsa çok düşük fiyatlarla bunu yine halkımızın alım
gücü düşük olanlara imkân olarak sunun. İsraf edip çöpe atmayın. Umarız ŞOK marketler zinciri bu önerimizi
dikkate alır.
Asmalı ve asmasız
bahçeleri, hurmaları ve tatları farklı ekinleri, zeytinleri ve narları
-birbirine benzer ve benzeşmez -yaratan O'dur. Ürün verdiğinde ürününden yiyin
ve hasat günü hakkını verin; israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. (En'am Suresi, 141.)
"…Muhakkak ki Allah, israf eden ve çokça
yalan söyleyen kimseleri hidâyete erdirmez." (el-Mü'min, 28)
Selam ve dua ile...
Yunus EKŞİ