VF kat sol
VF kat sağ

22 May 2019

Fatih bugün yaşasaydı…

a29 Mayıs'a yaklaştığımız bu günlerde, İstanbul'un fethi ve Fatih sıkça gündeme gelecektir. O gün için müthiş bir strateji ile İstanbul'un dört bir yandan kuşatan Fatih Sultan Mehmet, uzun menzilli toplar geliştirmek üzere başka ülkelerden uzmanlar getirtti. Gemileri karadan yürüttü. Peki Fatih bugün yaşasaydı neler yapardı?

 

Fatih'in fetihten sonra yaptığı en önemli işlerden biri, bilim kurumları oluşturmak ve dünyaca ünlü bilim adamlarını etrafına toplamak oldu. Onun İstanbul'a davet ettiği en önemli bilim adamlarından biri de ünlü matematikçi Ali Kuşçu idi.

 

Ali Kuşçu, Semerkand'da doğdu. Uluğ Bey de dahil olmak üzere, Kadızâde-i Rûmî ve Gıyâsüddin Cemşid el-Kâşî gibi dönemin önemli bilim adamlarından matematik ve astronomi dersleri aldı. Ali Kuşçu bir aralık, öğrenimini tamamlamak amacı ile, Uluğ Bey'den habersiz Kirman'a gitmiş ve orada yazdığı Hall el-Eşkâl el-Kamer adlı risalesi ile geri dönmüştür. Dönüşünde risaleyi Uluğ Bey'e sunmuş ve Ali Kuşçu'nun kendisinden izin almadan Kirman'a gitmesine kızan Uluğ Bey, risaleyi okuduktan sonra onu takdir etmişti. İlmi araştırmalarına bir yenisini daha katmak için rasathanede çeşitli çalışmalar yapan Kuşçu'nun, Uluğ Bey tarafından ilmini ilerletmek üzere Çin'e gönderildiği, dönüşünde de dünyanın yüz ölçümünü ve meridyeni hesap ettiği biliniyor.

 

Ali Kuşçu, Semerkand Gözlemevi'nin müdürü Kadızâde Rûmî'nin ölümü üzerine gözlemevinin başına geçti. Ancak, Uluğ Bey'in ölümü üzerine Ali Kuşçu Semerkand'dan ayrıldı ve Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın yanına gitti. Daha sonra Uzun Hasan tarafından, Osmanlılar ile Akkoyunlular arasında barışı sağlamak amacı ile Fatih'e elçi olarak gönderildi.

 

İstanbul'un fethinden sonra bir kültür ortamı oluşturmanın şartlarından birinin de bilim adamlarını bir araya toplamak olduğunu bilen Fatih, Ali Kuşçu'ya İstanbul'da kalmasını ve medresede ders vermesini teklif eder. Ali Kuşçu, bunun üzerine, Tebriz'e dönerek elçilik görevini tamamlar ve tekrar İstanbul'a geri döner. İstanbul'a dönüşünde Ali Kuşçu, Fatih tarafından görevlendirilen bir heyet tarafından sınırda karşılanır. Kendisi için ayrıca karşılama töreni yapılır. Ali Kuşçu'yu karşılayanlar arasında, zamanın uleması İstanbul kadısı Hocazâde Muslihiddin Mustafa ve diğer bilim adamları da vardır. İstanbul'a gelen Ali Kuşçu'ya 200 altın maaş bağlanır ve Ayasofya'ya müderris olarak atanır. Ali Kuşçu, burada Fatih Külliyesi'nin programlarını hazırlamış, astronomi ve matematik dersleri vermiştir. Ayrıca İstanbul'un enlem ve boylamını ölçmüş ve çeşitli güneş saatleri de yapmıştır. Verdiği dersler olağanüstü rağbet görmüş ve önemli bilim adamları tarafından da izlenmiştir. Nitekim etkisi on altıncı yüzyılda ürünlerini verecektir. Ali Kuşçu, Ayasofya Medresesi'ne müderris tayin edildi. Bu tayin İstanbul'da astronomi ve matematik alanındaki çalışmalara canlılık getirdi. Yetiştirdiği talebeler arasında torunu Mîrim Çelebi ile Molla Lutfî meşhurdur.

 

Bugün Endüstri 4.0'dan, yapay zekadan, klonlamadan, genetik mühendisliğinden ve insanımsı robotlardan söz ediyoruz. Fatih bugün yaşasaydı mutlaka bu alanlara yatırım yapardı.