Fatih kültürel çalışmalarda çığır açıyor
Fatih Belediyesi kültürel çalışmaları ile örnek olmaya devam ediyor. Peş peşe üç önemli kültürel etkinliğe imza attı. İki değerli serginin açılışı yapılırken bir de İstanbul için kıymeti büyük kitabın baskısını duyurdu.
İbnülemin Mahmud Kemal İnal Sergisi
İlki İstanbul Üniversitesi ve Fatih
Belediyesi işbirliği ile düzenlenen 'İbnülemin Mahmud Kemal İnal' sergisi.
Belediye’nin yeni hizmete soktuğu ‘Fatih
Cam Küp Sanat Galerisi’nin de açılış sergisiydi aynı zamanda.
İbnülemin Mahmud Kemal İnal'ın doğumunun
150’nci yıldönümünde oldukça titiz bir çalışmayla ortaya çıkan sergi,
ziyaretçilerini hayran bırakıyor.
Sergideki eserler, İstanbul Üniversitesi
Nadir Eserler Kütüphanesi'nden ilk kez çıkmış oldu. "İbnülemin Mahmut
Kemal İnal, vefatından önce 1949'da yazma eserlerden oluşan kütüphanesini ve
zengin hat koleksiyonunu İstanbul Üniversitesi'ne bağışlamıştı.
Bu önemli serginin küratörlüğünü Osman
Özsoy, danışmanlığını ise İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk
hoca yaptı.
İbnülemin Mahmut Kemal İnal, on
parmağından on marifet olan ender kişilerdendir. Osmanlı’dan Cumhuriyet'e
geçişte köprü insanlardan biri olmuştur.
Türk ve İslâm Eserleri Müzesi'nin
kurucusu olan İnal, toplumsal hayatın hızla değiştiği bir dönemde Osmanlı
şairleri, müzisyenleri, sadrazamları ve hattatları hakkında yazdığı eserlerle
kaynak kişilerden biri oldu.
29 Temmuz tarihine kadar sanatseverlerin
ziyaretine açık kalacak sergiyi gezmenizi tavsiye ederim.
‘Aşk Olsun’ Sergisi
İkinci sergi Ethem Çalışkan’ın ‘Aşk
Olsun’ sergisi. Örnek bir sergi. Koşarak gidilmesi gerekir. “Benden geçti”
demeden 93 yaşında üreten, çalışan Ethem Çalışkan’a ait bir sergi bu. Hayatını
mesleğine, sanatına ve zanaatına adamış, yazının ressamı Ethem Çalışkan’ın son
üç yıla sığdırdığı nadide eserlerinden oluşan ‘Aşk Olsun’ sergisi, 56 güncel
eserinden oluşuyor.
Küratörlüğünü Fatih Ömeroğlu’nun yaptığı
ve Kadırga Sanat Galerisi’nde açılan sergi, 28 Ağustos’a kadar görülebilecek.
Revnakoğlu’nun İstanbul’u
Fatih Belediyesi’nin katkıları ile Prof.
Dr. Mustafa Koç tarafından derlenen ‘Revnakoğlu’nun İstanbul’u -İstanbul’un İç
Tarihi: Fatih’ adlı çalışma okurla buluştu.
Prof. Dr. Mustafa Koç, Osmanlı’nın son,
Cumhuriyet’in ilk yarım yüzyılına tanıklık eden tarihî arşiv, eski eserler ve
kitabeler uzmanı olan Cemâleddin Server Revnakoğlu’nun 350 dosyalık arşivinde
yaptığı titiz çalışmaları, Fatih Belediyesi Kültür Yayınları içerisinde kültür
dünyamıza kazandırıldı.
İlk iki cildi okurla buluşan eser,
toplamda 5 ciltten oluşacak. Revnakoğlu arşivinden Topkapı, Şehremini, Samatya,
Yedikule, Kocamustafapaşa, Yenikapı, Aksaray, Mevlânakapı, Belgradkapı,
Silivrikapı, Haseki, Samatya gibi semtlerin mimariden kültürel dokusuna kadar
daha önce hiçbir şehir rehberinde yer almayan zengin bilgiler yer alıyor.
Sudanlı Musa’nın hayatı filme çekiliyor
İstihbaratçı Kuşçubaşı Eşref Bey’in emir
eri Sudanlı Musa’nın hayatı filme çekiliyor.
1’nci Dünya Savaşı’nda Osmanlı
askerleriyle birlikte cephede mücadele veren Sudanlı Musa’nın hayat hikâyesi,
“Sudanlı Musa Vatana Adanmış Bir Ruh” ismiyle beyaz perdeye uyarlanacak.
Sudanlı Musa’nın her yaştan insanın
ilgisini çeken destansı ve hazin yaşam öyküsünün tüm samimiyetiyle
yansıtılacağı filmin çekimleri, Türkiye’nin farklı illerinde gerçekleştirilecek.
Yapımcılığını, Kafa İşler Medya Yapım’ın üstlendiği “Vatana Adanmış Ruh” filmi
için prodüksiyon çalışmaları sürüyor.
Filmin, Afrika ülkeleri ve Türkiye
arasındaki var olan kültürel, politik ve turistik ilişkileri de olumlu yönde
etkilemesi bekleniyor. Yönetmenliğini Özgür Bakar’ın yapacağı filmin başrol
oyuncusu olan Sudanlı Musa karakterini canlandırmak üzere Hollywood yıldızlarıyla
görüşmeler devam ediyor.
Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak
danışmanlığında senaryosu oluşturulan film, 4 Mart 2022’de izleyiciyle
buluşacak.
“Sudanlı Musa Kimdir?”
Zenci Musa adıyla da bilinen Sudanlı
Musa, 1800-1919 yılları arasında yaşamış ve Osmanlı’da gönüllü askerlik yapmış
bir Sudanlı’dır. Teşkilât-ı Mahsusa mensubu olarak görev alan Sudanlı Musa,
istihbaratçı Kuşçubaşı Eşref Bey’in emir erliğini de yapmıştır.
İngilizler’in 19. yüzyılda Doğu
Afrikada’ki işgal faaliyetleri üzerine çok sayıda Sudanlı Müslüman, Osmanlı’nın
farklı vilayetlerine göç etmek zorunda kalmıştır. Musa’nın babası Girit’e
dedesi ise Mısır’a göç etmiştir. 1880’li yılların başında Girit’te dünyaya
gelen Musa, küçük yaşta babasını kaybedince dedesinin yanına Kahire’ye
yerleşmiştir.
Bir Türk mahallesinde büyüyen ve Türk
arkadaşları sayesinde çok iyi Türkçe konuşan Musa, fiziksel görünümü ve askerliğe
olan ilgisi sebebiyle Osmanlı Devleti’ne hizmet etmek istemiştir.
Trablusgarp’ta Eşref Bey’in emir eri olarak savaşa katılan Sudanlı Musa, daha
sonra patlak veren savaşlar sebebiyle Balkan Cephesi’ne ve devamında
Sina-Filistin Cephesi’ne geçmiştir. İstiklâl Marşımızın yazarı Şair Mehmet Akif
Ersoy ile arkadaşlığı bu esnada gerçekleşmiştir.
Yemen’e gidecek Osmanlı altınlarını
Sudanlı Musa kahramanlık göstererek ulaştırmıştır.
Ömrünün son yıllarında verem hastalığına
yakalanan Musa, 1919 yılında Üsküdar’daki Özbekler Tekkesi’nde hayata veda
etmiştir.