Fatih Türbesine komşu bu mezar kimin?
Fatih Sultan Mehmet Hanın türbesinin hemen yanında bir mezar var. Uzun yıllar Kastamonu Valiliği yapmış olan Abdurrahman Nurettin Paşanın mezarı bulunuyor. Sadrazamlıktan sonra dokuz yıl boyunca yaptığı Kastamonu valiliği sırasında bu şehirde önemli eserler bırakmış; 1895'ten sonra 12 yıl Adliye Nazırı olarak görev yapmış ve dürüstlüğü ile tanınmış bir kişidir. Birçoğumuz Fatih Sultan Mehmet’in türbesini belki de defalarca ziyaret ettik ama girerken ya da çıkarken burada duran Abdurrahman Nurettin Paşa kim acaba diye merak ettik mi? İşte merak ettik ve detaylar şöyle:
BABASI DA KASTOMONU
VALİLİĞİY YAPMIŞ
Abdurrahman Nureddin Paşa (d. 28 Mart 1836, Kütahya - ö. 7
Ağustos 1912, İstanbul), II. Abdülhamit saltanatında 2 Mayıs 1882 - 12 Temmuz
1882 tarihleri arasında iki ay on bir
gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. Tanınmış Türk müzikoloğu
Hüseyin Sadeddin Arel’in kayınpederi; Türk Sanat Müziği üstadı Münir Nurettin
Selçuk'un dayısıdır .
1882-1891 yılları arasında dokuz yıl boyunca Kastamonu
valiliği yaptı; görev süresi boyunca günümüze kadar gelen eserler bıraktı.
Bunlar arasında bir liman şehri ve ticaret merkezi olarak İnebolu ve Kastamonu
Lisesi başta gelir.
28 Mart 1836'da dünyaya geldi. Ailesi, köken olarak
Germiyanoğulları Beyliği'ni kuran Germiyanoğulları ailesine mensuptu. Babası
Vezir Hacı Ali Paşa idi. Hacı Ali Paşa, oğlunun iyi bir eğitim almasını
sağlamış; daha sonra da idari işlerin inceliklerini öğretmiş, Kastamonu’ya vali
olarak atanmış ve orada hayatını kaybetmiştir.
2.ABDÜLHAMİT HAN’NIN
GÜVENİNİ KAZANDI
Abdurrahman Nureddin Paşa, bazı küçük memurluklardan sonra Şumnu, Varna ve
Niş (altı seneden fazla) mutasarrıflıkları yaptı. Vezirlik rütbesiyle Prizren
valiliğine tayin edildi (Ağustos 1872). Tuna (Nisan 1873), Ankara, Bağdat
(1875), Diyarbakır (1877) tekrar Bağdat (iki sene) Valiliklerinde bulundu.
Abdurrahman Nûreddin Paşa 2 Mayıs 1882'de Sadrazam Küçük
Mehmet Sait Paşa'nın yerine kısa bir süre Başvekil oldu. Mısır Meselesi'ne
ilişkin görüşleri II. Abdülhamit tarafından paylaşılmadığı için sadaretten
azledildi.
12 YIL ADALET BAKANLIĞI YAPTI
II. Abdülhamid, Abdurrahman Paşa'nın saffet, iffet ve iyi
ahlâkından iyice emin olduktan sonra onu 1895'ten II. Meşrutiyet'in ilanına
kadar 12 yıl Adliye Nazırlığı'ndan ayırmadı. Adliye Nazırlığı'ndaki selefi
Hasan Rıza Paşa idi. Hatta Sadrazam Halil Rıfat Paşa'nın hastalığı zamanında
sadaret kaymakamı olan Abdurrahman Paşa'ya, Halil Rıfat Paşa'nın ölümü üzerine
sadâret teklif edilmiş ve bu husus için iki defa Başkâtip Tahsin Paşa
Kuruçeşme'deki yalısına gönderilmişti (1901). Birinci teklifi reddeden
Abdurrahman Paşa, ikinci defaki sadaret teklifinde ısrar edilmesi üzerine Bâb-ı
Âli'nin işlemlerine sarayın müdahale etmemesini cesaretle şart koyarak bu suretle
sadâreti kabul edeceğini arz etti. Bu sırada Sultan II. Abdülhamid güvenilir
adamlarından İsmet Bey'i meşhur şapur Sait Paşa'ya göndererek bir teklifte
sadâreti kabul ettirmiş olduğundan Abdurrahman Paşa büyük bir yük altına
girmekten kurtulmuştur. Abdurrahman Nûreddin Paşa, 1908’de II. Meşrutiyet’in
ilanından sonra emekli oldu. 7 Ağustos 1912 yılında hayatını kaybeden
Abdurrahman Paşa, Fatih Sultan Mehmet türbesi avlusu içinde bir mezara
defnedilmiştir.
DÜRÜSTLÜĞÜ İLE HALKIN GÖNLÜNE GİRDİ
Kariyeri boyunca
dürüstlüğüyle tanındı. Baş vekil iken yediği darbeden tecrübe eden paşa, adliye
nazırlığı süresince sarayı şüpheye düşürmeyerek uzun müddet adliyede kalmıştır.
Afif, nezih ve hayırsever idi. Zamanı gelince sözünü sakınmazdı. Kendisine
Halil Rıfat Paşa'nın ölümü üzerine sadâret teklifinde bulunmak için yalısına
giden Tahsin ve Ragıp Paşalar'ın; padişahın kendisine itimadının tam olduğunu
söylemeleri üzerine: "Siz ki zati şahânenin en yakininde bulunuyorsunuz.
Siz kendi hakkınızda emniyet olduğunu zan eder misiniz? Zati Şahâne kimseden
emin değildir, bunu eyi bilin" demiştir.