24 Kasım 2015

Fethi Gemuhluoğlu'nu anlayabilmek

Bundan birkaç yıl önce güzel bir bahar sabahında İzmir sokaklarında idim. Meşhur çorbacılardan birinde çorbamı içtikten sonra TRT İzmir Bölge Müdürlüğünün önünde buldum kendimi. Heyecanlıydım. Az sonra önemli bir görüşme yapacağım. Bekleme salonunda bir çay içimlik oturduktan sonra Koordinatörün karşısındayım.

Konumuz TRT Belgesel Kanalı için yapacağımız projelerle ilgili. Çantamda sekiz adet bir birinden değerli proje dosyası var. Koordinatör arkadaşımız projenin birini kenara ayırdı ve “ bu dosyayı çekelim” dedi. Süreyi de tam 56 dakika tuttu. O projenin adı “Fethi Ağabey”di.  Bir neslin ağabeyi gönül ve hizmet adamı Fethi Gemuhluoğlu'nu anlatacaktık. Bir derya, bir okyanus, bir galaksi olan, Nuri Pakdil'in bile tanışmak için bir yıl uzaktan izlediği, takip ettiği Gemuhluoğlu'nu anlatacaktık.

g

Öyle bir insan var ki karşınızda nereden başlayacağınızı, hangi özelliğini anlatacağınızı bilemiyorsunuz. Kendisi ile tanışmış ve sohbetlerine iştirak etmiş 20 yazar, şair, akademisyen ve gönül insanıyla konuştuk. Her biriyle de ikişer üçer saat konuştuk. İnanın hepsi ayrı ayrı özelliğinden bahsettiler ve “bizim anlattıklarımız sadece bildiklerimiz” diyerek onu tam anlamıyla anlatabilmenin, tanımlayabilmenin çok zor olduğunu da bir şekilde itiraf ediyorlardı.  Doğru. Fethni Gemuhluoğlu'nu anlatabilmek ama insanın fil tarifine benzer. İstanbul'u anlatabilmeye benzer. Hangi yönünü biliyorsanız öyle tarif edebiliyorsunuz.

Onun, karşısında ki muhatabına “Hiç aşık oldun mu?” sorusunu bu gün hangi hocamızdan, hangi büyüğümüzden duyuyoruz. Gemuhluoğlu'nun bu sorusu aslında ayrı bir oturum, başlı başına bir tez konusudur. Buradan nereye varmak istiyordu. Sorduğu bu soruyla aslında muhatabına neler diyordu.

Onun burs verme düsturunu, günümüzde kaç kişi ve kurum algılayabilmiştir. Gelecek gördüğü bir öğrenci ihtiyaçlı değilse bile burs veriyordu. Günümüzde çok önemli mevkilere gelmiş kişilerin çoğu Gemuhluoğlu'ndan burs almışlardır. Bazı isimler bizim ihtiyacımız yok demelerine rağmen onların burs talep dilekçelerini bizzat kendisi kaleme almıştır. Bu durumu günümüzde kaçımız algılayabilmektedir.

Fethi Gemuhluoğlu demek aynı zamanda türkü demektir. Çok iyi bir Türk Halk Müziği severidir. Onunla ilgili anılarını anlatanlar, yanı başında radyosunun eksik olmadığını anlatırlarken, birçoğu da türküleri onun sayesinde sevdiklerini dile getiriyorlar.

Işık gördüğü insanlara mektup yazıyordu. O mektupta muhatabıyla 40 yıllık dostuymuş gibi konuşuyordu. Bugün hatırı sayılır bir zattan böyle bir mektup alan kaç kişi var. Oğluna yazdığı bir mektup var ki, aslında o mektup oğlu nezdinde tüm gençliğe yazılmış bir mektuptur. Günümüzde her gencin o mektubu bir kez bile olsa mutlaka okuması gerekir. Okuyunca yüreğinizle birlikte tüm vücudunuzun titrediğine şahit olacaksınız. Kişisel gelişim uzmanlarının aylarca anlatmaya çalıştıklarını birkaç sayfada buluvereceksiniz. Hayata bakışınızın değiştiğini göreceksiniz. Dostluk, arkadaşlık nasıl bir şeymiş, ya da nasıl olmalı bunu göreceksiniz.

gf

Fethi Gemuhluoğlu yaşadığı dönemde hiç siyasete girmediği halde,  gençlik, kültür, medeniyet, şehircilik, aile ve milli eğitim bakanı, hatta banklıkları gibi hizmet vermiştir. Bir nesil yetiştirmiştir.

İki gün önce, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin destekleri ile Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi'nde iki gün süren “Fethi Gemuhluoğlu Dostluk Günleri” programı düzenlendi.  Açılışa Milli Eğitim Bakanı da geldi. Önemli isimler konuşmalar yaptılar. Daha doğrusu anlatmaya çalıştılar. Yazımın başında da dediğim gibi, anlatmak zordur Gemuhluoğlu'nu. Onu anlatabilmek için ancak bir Fethi Gemuhluoğlu ruhunu ve benliğini taşıyor olmak lazım.

Güzel bir etkinlikti. Emeği geçen herkese teşekkürler. TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı'nın da iyi bir Gemuhluoğlu hayranı olduğunu biliyorum. İki gün süren bu etkinlikte Mahmut beyin bir bayram coşkusu ve neşvesi yaşadığını gözlemledim. Selman ve Ali Gemuhluoğlu kardeşler de sürekli orada idiler. Babaları ile sohbet etmiş, tokalaşmış isimleri dinlerken başka bir boyuta geçtiklerini gördüm.

Bir döneme damga vuran ve derdi olan kişilerle ilgili etkinlikler sürekli olarak yapılmalı bu isimler yeni gençlikle tanıştırılmalıdır. Bunun için emek veren ve verecek olan herkese teşekkür ediyorum.