Fırsatçılığa fırsat vermeyelim
Birkaç gün önce Fatih’te birkaç dostla her zaman buluştuğumuz o çay ocağında oturmuş muhabbet ediyoruz.
Yaz
mevsimin yerini sonbahar mevsimine terk etmeye niyet ettiği bir demde özellikle
günü ikindi vakitlerinde hava oldukça serin. Tavşan kanı çaylar etrafında
oluşan gündem derin mi derin. Hal,hatır ile başlayıp, ülke ve dünya gündemi ile
devam eden sohbette söz her nasılsa dönüp dolaşıp bir anda afet, felaket ve
kriz sonrası fırsatçılığa geliveriyor.
Fırsatçık,
sosyal hayatımızı işgal ettiği yetmezmiş gibi bu defa da sohbet meclisimizi
işgal ediyor.
Sohbet
meclisinde bulunan dostların her biri ödevini sıkı çalışmış bir öğrenci edası
ile başlarından geçen fırsatçılık hikayelerini anlatmakta adeta birbirleriyle
yarışıyorlar. O mecliste hikaye edilen hatıraların her biri hiçbir hatıra iyi
şeyler getirmiyor.
O
hatıraların her birini insan bir daha hatırlamak istemiyor. Hatırlanmak bile
istenmeyen hatıraları bir daha yaşanmaması niyeti ile hatırlatmakta erbab-ı
kaleme düşüyor.
Bu hatırlatmalar
niçin diye soracaklar için el cevap deyip devam edelim.
Aşağıda
arz edeceğim hususların hatırlatılması bu toprağın irfanından ve insanından
fırsatçılık belasının erdemli ve faziletli eller tarafından kulağından tutulup
bir daha görülmeyecek bir uzaklığa fırlatılması içindir.
Yangın,
sel ve deprem gibi afetlerde vazifelerini hakkı ile eda eden, icabında bu yolda
kendini bile feda eden merhamet fedailerinin elleri şöyle dursun, alınlarından
ve ayaklarından öpülse sezadır. Meramımızı bu zeminde garantiye aldıktan sonra
artık emin adımlarla yola çıkıp insanlık cephesinden fırsatçılık hedefine doğru
eleştiri oklarımızı fırlatabiliriz.
Tarifsiz
bir teessürle ifade etmeliyim ki, şefkat ve merhameti hayat tarzı haline
getirmiş, medeniyetimizden uzaklaştıkça fırsatçılık belasına yaklaşıyoruz. Fırsatçılık
bizi yangından daha çok yakıyor, depremden daha çok sarsıyor, selden daha çok mahvediyor.
Yanlış anlaşılmaya mahal vermemek adına şu cümleyi hemen buraya kuralım:
‘’Fırsat
ile Fırsatçılık arasında en az dağlar kadar fark vardır. Fırsat bir nimettir, ganimettir.
Fırsatçılık ise ihanettir. Neticesi itibarı ile de hezimettir. Unutulmamalıdır
ki bugünün krizlerini fırsata çevirme kolaylığı yarının fırsatlarını krize
dönüştürme zorluğu olarak geri dönecektir. Fırsatçılık şeytanın insana servet
zaafından zerk ettiği ölümcül bir ilettir. Bu zaviyeden bakıldığında
fırsatçılık sosyal bünyemizde hırs ve tamahın meydana getirdiği iktisadi bir
kanserdir. Fırsatçılık nimete karşı körlük, insanlığa karşı tam bir nankörlüktür.
Kim, nerede ne nasıl yaparsa yapsın
fırsatçılığa asla fırsat verilmemelidir. İnsanlık tarihi göstermiştir ki
fırsatçılığa fırsat vermeyen erdemli
kullarına Allah Teala nice fırsatlar bahşetmiştir. Bu hakikat bizi şu
hakikate götürür:
“Fırsatçılık
aslında insanın en büyük ve en önemli fırsatı tepmesinden başka bir şey değildir.”
Düşe kalka büyüyen ve yaşayan insanın, hayattan alacağı en önemli ders şudur:
“Düşmez
kalkmaz bir Allah.”
Fırsatçı
meymenetten uzaktır, bereketten ıraktır, onun başına ne gelse haktır. Fırsatçı
çıkar caddesinin çıkmaz sokaklarında insanlığını kaybetmiştir. Bundan dolayı
toplumuna, tarihine, kültürüne karşı ayıp etmiştir. Fırsatçı belki cüzdanını şişirmiştir.
Fakat vicdanını ayağa düşürmüştür. Servetin esiri, paranın kölesi olan fırsatçı
maddenin de bağımlısıdır. Menfaat
yolunda bir an olsun düşeceğini düşünmeden hırs atını mahmuzlayan çıkar yolcusu
hiç düşünmediği bir anda iflas çukuruna düşmekten kurtulamayacaktır.
Bugün
evlerine ödemeye güç yetmeyecek kiralar isteyen
bir kısım ev sahipleri kaderin cilvesi gereği bir gün kiracı
olduklarında oturacakları evlerin kirasını ödemeye güç getiremeyeceklerdir. İşte
o vakit ‘’kendim ettim kendim buldum’’türküsünü söylemenin ve dinlemenin insana hiçbir fayda
vermediği gündür.
Ey sevgili
dostlarım!
Allah
sizin sayınızı arttırsın. Anlattığınız hazin hatıralar bana neler yazdırdı
böyle. Şahsen ne kimseye öfkelendik, ne kimseye kızdık. Kanayan yaramızı
devlet, millet, memleket meselesidir diye yazdık. Gayemiz üzüm yemektir, hem de
Tarsus Beyazı.