Cuma gecesi Florida havalimanına zaman, mekan ve verilen mesajlar bakımından oldukça ilginç bir saldırı yapıldı. Malumunuz olduğu üzere ABD başkanlık seçimlerinde Florida seçimin kaderini belirleyecek en önemli eyaletlerden biriydi. 11 Temmuz 2016'da kaleme aldığımız “Arınma Gecesi – Seçim Yılı” başlıklı yazımızda bu konuya şöyle değinmiştik:

“Film boyunca kendisini öldürmek için yakalamaya çalışanlardan kaçışında kadın adayı (Clinton) her seferinde kurtaran siyahiler ve Hispaniklerdir. Filmin henüz başında geçen konuşmada Florida'nın seçimde anahtar eyalet olduğu söylenmekte ve filmin sonunda da kadın adaya (Clinton) seçim zaferini bu eyalet seçmeni getirmektedir. Burada hemen Haziran ayının ortalarında Florida'da bir gece kulübüne yapılan ve yaklaşık 50 kişinin ölümü ile sonuçlanan saldırıyı hatırlatalım. 16 Haziran 2016 tarihli “Amerika saldırısının kodları ya da olağan şüpheliler” başlıklı yazımızda bu saldırının “seçim ayarlı bir saldırı olduğu” düşüncemizi diğer olasılıklarla birlikte ele almıştık. Kasım ayında yapılacak ABD başkanlık seçimlerinde Florida eyaletinin nasıl bir rol oynayacağını dikkatle izleyeceğiz.” (11 Temmuz 2016, Yeni Söz)

Başkanlık seçimlerinde Trump'ın kazandığı Florida'da Cuma günü 5 kişinin öldüğü onlarca kişinin yaralandığı Ford Lauderdale Havaalanı saldırısı gerçekleştirildi. Saldırının ardından CBS News'in bir haberi ise ortalığı karıştırdı. Habere göre saldırgan  iki ay önce FBI ofisine giderek, "DEAŞ için çalışmak zorunda olduğunu" belirtmiş. Santiago'nun ifadesine göre, CIA, kendisini DEAŞ için çalışmakla için zorluyormuş.

“Amerikan medyasında yer alan haberlerde ise saldırganın adının Esteban Santiago (26) olduğu ve yakalandığı sırada yanında ordu kimliği bulunduğu bilgisi paylaşıldı. ABD medyası, saldırgan ile ilgili yayınladığı bilgilerde, Santiago'nun, Kasım ayında, Alaska'daki FBI ofisine gelerek, "CIA beni DEAŞ için savaşmaya zorluyor" dediğini öne sürdü. Saldırganın DEAŞ'lı teröristlerin kullandığı selamla biçimi ile selam verdiği bir resmi de ortaya çıktı. ABD'li yetkililerin, saldırganın böyle bir itirafta bulunmasına rağmen önlem almaması, ABD'de tepki çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin DEAŞ'ı kendi kendine ürettiğini belirterek, "Bir Amerikalı general açıklama yapıyor, DEAŞ'ı biz kurduk diyor. Ben demiyorum, Amerikalı general söylüyor. Ve endişelerimizde ne kadar haklı çıktığımızı anlıyorum" ifadelerini kullanmıştı.” (7 Ocak 2016, Yeni Şafak)

Peki daha birkaç gün önce ABD Dışişleri Bakanı Kerry'nin DAEŞ konusunda kamuoyuna sızan ses kaydını hatırlıyor musunuz?

ABD Dışişleri Bakanının DAEŞ bağlantılarını itiraf eden ses kaydının gündeme düştüğü günlerde, Irak'ta savaşmış madalyalı bir gazi CIA'nin kendisine baskı yaparak DAEŞ saflarında savaşmaya zorladığını söylemekte ve havaalanında katliam yapmaktadır. Olayın saldırganın dediği şekilde olup olmadığı çok önemli değildir. Önemli olan saldırış sonrası verilen mesajdır. Saldırgan FBI'a gitmiş ve bu şikayeti yapmıştır. Seçimlere müdahalesi çok konuşulan ve tartışılan FBI'a CIA'yi şikayet etmiştir. Yani hikayenin ana fikri budur ve gerisinin bir önemi yoktur.

Daha 3 gün önce İstanbul'da yılbaşı gecesi Reina gece kulübüne yapılan saldırı hakkında yazdığımız makaleyi, seçimlerden önce Florida saldırısının kodlarını yazdığımız yazımıza tekrar atıfta bulunarak bitirmiştik. Tekrarlayalım:

“Amerikan devletinin süper savaşçıları dünyanın her yerinde operasyonlar yapmaktadır. Nijerya'da bir teröristi yakalamaya çalışırken çevreye verdikleri hasar ve sivil kayıplar sonrası Dünya artık bu gruba tolerans gösteremez. ABD devleti baskılar karşısında gruba BM (Tek Dünya Devleti ya da Yeni Dünya Düzeni koduna dikkat) emrine girmesi talimatı verir. Bu durum grupta ayrılığa neden olur ve grup kendi içinde iç savaşa tutuşur. Filmin sloganı ise bugün hem AB hem de ABD'nin içine düştüğü sosyal ve ekonomik duruma mesaj niteliğindedir adeta.

 ‘Birlikteysek kazanırız, bölünürsek yok oluruz.”

İşte o kod tam burada saklıdır. ABD'de bir iç savaş yaşanmaktadır ve kabaca küreselcilerin kontrolündeki CIA ile iç istihbarat servisi FBI bu savaşın karşı tarafları gibi gözükmektedir. Bu saldırı öncesi ve sonrası ortaya saçılan bilgilere bakarsak CIA'nin burada bir gol yediği gün gibi aşikardır. Türkiye'de atılan bu gollere zamanlı bir şekilde destek vermektedir.  

Florida saldırısını ilginç yapan bir başka nokta ise aynı gün Trump'ın ABD başkanlığının olaydan yaklaşık 3 saat kadar sonra, Kongrede geçtiğimiz haftalarda yapılan seçim sonuçlarının resmi olarak açıklanarak onaylanmasıdır. Yani Trump aslında resmi olarak Florida havalimanı saldırısı gerçekleştikten 3 saat kadar sonra ABD başkanı seçilmiştir. 

Gelelim bu saldırının verdiği diğer mesajlara:

Önce tekrar ABD seçimleri öncesi Florida Orlando'da bir eşcinsel kulübüne yapılan saldırıya dönelim ve hatırlayalım:

“Saldırı haberi önce ABD'den geldi. Geçtiğimiz hafta bugünlerde Afgan asıllı ABD vatandaşı bir Müslüman Atlantik okyanusu kıyılarında yer alan Florida'da bir eşcinsel gece kulübüne saldırdı ve 50 kişiyi öldürmeyi başardı. Başardı diyoruz çünkü bomba kullanmadan bu sayıya nasıl ulaştığı gerçekten hayret verici bir durum. Alternatif Amerikan medyası olay gününden beri saldırganın tek kişi olmadığını, kapıların dışarıdan kilitlendiğini, polisin baskını sırasında yüzlerce kurşun sesi geldiğini söylemesi, olay yerine yakın insanların görüntüleri çekmesine rağmen sonuç değişmiyor. Koskoca 11 Eylül saldırısını naklen bize Pentagon'a uçak çarptı diye yutturabilen sistemin küçük bir kulüp baskınını istediği gibi paketleyip satamaması zaten düşünülemezdi. Dolayısı ile bir Müslümanın eşcinsellere saldırısı sonucu kamuoyunda ortaya çıkartılan tablo şöyle: Pasifikçiler 1 - Atlantikçiler 0”

Yılbaşı günü İstanbul Reina gece kulübüne yapılan saldırıya ne kadar çok benziyor değil mi? Yine hayat tarzı mesajı üzerinden gidilmek istenmişti burada da. İki saldırıyı da yapan beyin aynı olmasın?

Şimdi bu Florida saldırılarına harita üzerinde bakalım:                 

Yukarıdaki haritada iki Florida saldırısının yeri harita üzerinde gözükmektedir. Bu iki saldırı bölgesine komşu olan çok önemli bir ABD askeri üssü bulunmaktadır. ABD'nin özel operasyonlar birimi denen, bütün İslam dünyasında ellerinde limitsiz öldürme yetkisi ile dolaşarak kitlesel savaşlar çıkarmak için bombalamalar/suikastler yapıp teröristleri eğiten katiller sürüsünün yönetildiği yer/beyin buradadır. Florida, Tampa (United States Special Operations Command, Birleşik Devletler Özel Operasyonlar komutanlığı)

“Üstelik ABD Özel Kuvvetleri'ne(DELTA FORCE) mensup kara birliklerinin, Suriye'de, Cizire, Kobani, Tel Abyad ve Afrin Kantonları güzergahında (PKK Koridoru) Cerablus, Azez ve Halep şehirlerine yakın bölgelerde konuşlandırılması, Özel Kuvvetler'e mensup savaş ve bomba uzmanı eğitmenlerin, PKK/PYD terör örgütü mensuplarına yeni savaş taktikleri ve el yapımı patlayıcılar(EYP) konusunda sözde IŞİD ile savaşmak üzere eğitim verdiklerinin ortaya çıkması, Türkiye'nin muhtemel ikinci Sykes-Pİcot Anlaşması ile hedef alınma riskini ortaya koymuş görünüyor.” (Yeni Şafak)

“Delta Force Kuzey Irak'ta PKK Birliklerini Eğitti ve Savaşa Hazırladı ABD'nin  özel kuvveti olan Delta Force birliklerinin Kuzey Irak'ta CIA peşmergelerini eğittiği haberi, Frankfurter Allgemaine, Observer gibi Avrupa gazetelerinde ve Londra'da çıkan El Hayat adlı gazetede yayımlandı.” (Haber Vitrini)

Türk güvenlik güçlerinin güneydoğu bölgesinde aslında doğrudan ya da dolaylı olarak Amerikan Özel kuvvetlerinin en elit birimi Delta Force birlikleri doğrudan ya da dolaylı olarak savaştıkları haberleri defalarca Türk ve dış basında yer almıştı geçtiğimiz yıllarda.

İlgili midir bilemeyeceğiz ama Cuma günü Florida havalimanın da saldırı yapılan terminal “Delta Terminali” olarak bilinen ve hemen hemen sadece Amerikan Delta Havayollarının kullandığı terminalde yapılmıştır.

Birilerine “Delta” ve “Havalimanı” üzerinden bir mesaj verilmiş olabilir mi? Malumunuz bugünlerde Türkiye'nin gündeminde bir başka havalimanı da var:

Türkiye başbakanı Irak ziyaretini yaparken, ABD ve “koalisyon” güçleri Irak'ta Musul'u Suriye'de Türkiye sınırında Azez'i yani muhalifleri bombalıyor, kendilerince mesaj veriyorlar.

Bu coğrafyada oynanan oyun maalesef çok büyük ve kimin ne kadar kaybı tolere edebileceğinin cevabına göre kazanan belli olacak…