13 Kasım 2017

Gazilik

 

Kemankeşler yaylarını gaza niyetine gerip Ya Hakk nidasıyla hedefe salarlar. İnanırlar ki bu niyetle atılan okun, hedefi bulup bulmamasından bağımsız olarak, maksada kafi olduğuna Resulullahın hadisi doğrultusunda inanırlar. Gaza niyetine atılan oklar gazi olurlar. Tarihten gelen manasıyla günümüze kadar gazilik, milli hayatımızın değişmez kavramlarından biri olarak gaza ve gaziler yurdu bu vatanda anlamıyla yaşamaya devam ediyor. Din, vatan, namus uğruna Asım'ın nesli demiştim ya nesilmiş gerçek işte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek duygusu taşıyan niceleri bu uğurda şehit oldu, gazi kaldılar.   

Anadolu'yu feth eden Alparslan ve gazileri de bu yolda Türkiye kıldıkları bu topraklarda aynı mefkûrenin temsilcisi oldular. İslamiyet'i kabulden önce savaşçı ve yiğit anlamında Alp kelimesi İslâmî bir muhteva kazanarak gazi kelimesi buna mukabil kullanıldı. İşte Anadolu fatihi Alparslan'ın adındaki alp böyle bir kelimedir. Gaziler Anadolu'nun İslâmlaştırılması, Türk yurdunun bu manada teşekkülü için gaza ruhuyla hareket ederek Gâziyân-ı Rûm veya Alp-Erenler denilen teşkilatı dahi kurmuşlardır. Anadolu'nun bu manada savaşa çıkan komutanlara gazi unvanı onuncu yüzyıldan itibaren verilmişti. Danişmend Gazi, Gümüştekin Ahmet Gazi, Belek Gazi, İlgazi, Mengücük Gazi, Ertuğrul Gazi, Osman Gazi gibi nice gaza eri bu topraklardaki mananın teşekkülü, vatanın korunması ve geleceğin teminatı için cenk etmişler, kan ve ter dökmüşlerdir.

Asırlar boyu gaziler bu aziz vatanın fedakâr değeri olarak var oldular. Haçlı seferlerine kahramanca göğüs germekten, nizam-ı âlem için cihan hâkimiyeti mefkûresi uğrunda mücadele devam etti, gaza sürdü ve namus hep korundu. Son dönemde Gaziantep gibi toptan gazi olan ve bu unvanı alan şehirlerimiz dahi oldu. Vefat yıldönümünde andığımız devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bu mübarek unvanı taşıyanlar silsilesinin son örneği ve son milli mücadelenin lideri olarak gaziler kervanının bir parçası oldu, bu unvanı şerefle taşıdı. Gazilere önder oldu.

Nihayet terör belası bu ülkeyi vurduğunda son gaza ve gaziler taburu da yola çıktı. Ülkemize musallat edilen teröre karşı vatanı, milleti ve namusu korumak için nice yiğit alperen polisimiz, askerimiz, korucumuz ve pek çok kahraman kamu görevlimiz ve vatandaşımız bu süreçte şehit oldular ve pek çok da gazi kalanımız oldu; Bu vatan toprağın kara bağrında Sıradağlar gibi duranlarındır, Bir tarih boyunca onun uğrunda 
Kendini tarihe verenlerindir
mısralarının muhatabı niceleri bu vatana feda olurken, gazi kalanlarımız bize vatanın ve tarihin emaneti oldular. Onlara minnetimize kelimeler yetmez. 

Son olarak son söz, Ankara'da aziz gazilerimize ve muhterem ailelerine el uzatan karaktersizlere olacak; bu ülkede normal şartlarda dahi delikanlı ve adam olanlar, yanında ailesi olan bir erkeğe haklı bile olsalar bulaşmaz, küfür yese de ya sabır der döner gider, o kişiye zeval vermez; bu ülkenin töresi, edebi budur! Hele bu kişi vatana ve bayrağa adanmış, siz gibi çürümüşler bile güvenle yaşasın diye kendinden geçmiş insanlarsa, ve hele de bunu saldırdığınızda size söylemişken, siz bu şehitler gaziler yurdu olan ülkeyi dingonun ahırı mı sanıyorsunuz ulan! Aziz Muzaffer Oktay ile İbrahim Kızılkaş abilerim bir hiç kardeşiniz olarak mahcubiyetle geçmiş olsun dilerim, size ve benzerlerinize toz konsa bu bize zillettir, hakkınızı helal edin… Vesselam.