09 May 2024

​Gazze'de katledilen masumlarla aramızda bir bağ var mı?

 

“Ve dünya bir gözyaşı vadisi, bir vehim, bir rüya.

Gök sağır, toprak düşman, insan zavallı.

Tarih bu sonsuz kavganın hikâyesidir.”

 

Büyük mütefekkir Cemil Meriç, Umrandan Uygarlığa isimli eserinde bu dizelerle özetler, dünyanın ve insanın acınacak halini. Yüzünüzü hangi yöne dönerseniz dönün, orada başka bir dramın, başka bir vahşetin yaşandığını görürsünüz. Mesela Gazze’de, sekiz aydır masum insanlar katlediliyor. Tüm dünyanın gözü önünde. Vicdanını ve merhametini henüz yitirmemiş milyonlar tepki gösteriyor, gösteri yapıyor, boykot uyguluyor bu zalimlere karşı. Kimi insanlarsa Gazze’de katledilen masumlarla bir bağı olmadığı iddiasında. Bu soruya vereceğiniz cevap kendinizi nasıl tanımladığınızla ilgili olsa da tek bir cevabı var aslında bu sorunun. Gelin isterseniz birlikte bakalım.

 

Kendinizi Müslüman olarak tanımlıyorsanız, Gazze’de katledilen masumlarla aranızda bir bağ vardır. Çünkü Yüce Allah, Kuran-ı Kerim’de: “Müminler ancak kardeştirler” (Hucurât Suresi- 10. Ayet) buyurmaktadır. Yine sevgili Peygamberimiz: “Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir beden gibidir” (Müslim, Birr, 66.) demiştir. Yani orada katledilen masumlar bizim din kardeşlerimiz ve onlarla aramızda güçlü bir bağ bulunmaktadır.  

 

Kendinizi Osmanlı olarak tanımlıyorsanız, evet Gazze’de katledilen masumlarla aranızda bir bağ vardır. Şöyle ki, Filistin yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı hâkimiyeti altında kalmıştır. Ecdadımızdan kalan yüzlerce eser hâlâ orada durmaktadır. Orada   hâlâ özlenen ve beklenen bir şeydir Osmanlı. Filistin’de katledilen masumlar bir yerde ecdadımızın bize mirası ve onlarla aramızda kadim tarihimizden gelen, yaşatılması gereken güçlü bir bağ vardır.  

 

Kendinizi Türk olarak tanımlıyorsanız, evet Gazze’de katledilen masumlarla aranızda bir bağ vardır. Şöyle ki, Türkler, tarih boyunca mazluma umut, zalime korku olmuştur. Henüz yakın geçmişe bakarsanız Bosna Hersek’teki soykırıma, Afrika’daki sömürüye, dünyanın bozuk düzenine razı olmayan, en çok karşı çıkan ülkelerden birinin Türkiye ve Türkler olduğunu görürsünüz. Merhum milli şairimiz bu hasletimizi;

“Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz,

Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz!”

dizeleriyle ifade eder. Evet, Gazze’de katledilen masumlarla aramızda güçlü bir bağ vardır.

 

Kendinizi insan olarak tanımlıyorsanız, evet Gazze’de katledilen masumlarla aranızda bir bağ vardır. Şöyle ki, insanlar olarak aynı canlı türünün farklı kıtalara yayılmış üyeleriyiz. Aynı ailenin çocuklarıyız. İnancımız, ten rengimiz, dilimiz, kültürümüz, alışkanlıklarımız farklı olsa da bizler insanız ve diğer tüm insanlarla ve Gazze’de katledilen insanlarla aramızda güçlü bir bağ vardır.

 

Kendinizi nasıl tanımlamış olursanız olun, Gazze’de, Ukrayna’da, Doğu Türkistan’da Afrika’da katledilen masum insanlarla aranızda bir bağ olduğunu göreceksiniz. Ayrım gününde; zalimler ve mazlumlar, ıstırap çekenler ve görmezden gelenler, susanlar ve haykıranlar, taraf olanlar ve yok sayanlar elbet ayrılacaktır. Allah âdil-i mutlaktır. İnanıyorum ki Gazze’de, çocukların üzerine bombalar yağdıran katil İsrail, bu vahşetinin bedelini er ya da geç ödeyecektir.

 

Akıl ve irade verilmiş, Allah’ın ruhundan haşredilmiş insanlar olarak, hesaba çekileceğiz. Sustuklarımızdan ve konuştuklarımızdan, yaptıklarımızdan ve yapmadıklarımızdan, savunduklarımızdan ve savunmadıklarımızdan, sevdiklerimizden ve nefret ettiklerimizden hesaba çekileceğiz. Bu zulme razı olmadığımın, tarafımın masumların ve mazlumların yanı olduğunun bilinmesini isterim.

 

Vesselam…