Gazze'de katledilen masumlarla aramızda bir bağ var mı?
“Ve dünya bir gözyaşı
vadisi, bir vehim, bir rüya.
Gök sağır, toprak düşman,
insan zavallı.
Tarih bu sonsuz kavganın
hikâyesidir.”
Büyük mütefekkir Cemil Meriç, Umrandan Uygarlığa isimli
eserinde bu dizelerle özetler, dünyanın ve insanın acınacak halini. Yüzünüzü hangi yöne dönerseniz dönün, orada
başka bir dramın, başka bir vahşetin yaşandığını görürsünüz. Mesela Gazze’de,
sekiz aydır masum insanlar katlediliyor. Tüm dünyanın gözü önünde.
Vicdanını ve merhametini henüz yitirmemiş milyonlar tepki gösteriyor, gösteri
yapıyor, boykot uyguluyor bu zalimlere karşı. Kimi insanlarsa Gazze’de
katledilen masumlarla bir bağı olmadığı iddiasında. Bu soruya vereceğiniz cevap
kendinizi nasıl tanımladığınızla ilgili olsa da tek bir cevabı var aslında bu
sorunun. Gelin isterseniz birlikte bakalım.
Kendinizi Müslüman olarak tanımlıyorsanız, Gazze’de katledilen
masumlarla aranızda bir bağ vardır. Çünkü Yüce Allah, Kuran-ı Kerim’de: “Müminler ancak kardeştirler” (Hucurât
Suresi- 10. Ayet) buyurmaktadır. Yine sevgili Peygamberimiz: “Müminler, birbirlerini sevmede,
birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında
diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir beden
gibidir” (Müslim, Birr, 66.) demiştir. Yani orada katledilen masumlar bizim
din kardeşlerimiz ve onlarla aramızda güçlü bir bağ bulunmaktadır.
Kendinizi Osmanlı
olarak tanımlıyorsanız, evet Gazze’de katledilen masumlarla aranızda bir bağ
vardır. Şöyle ki, Filistin yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı hâkimiyeti altında
kalmıştır. Ecdadımızdan kalan yüzlerce eser hâlâ orada durmaktadır. Orada hâlâ özlenen ve beklenen bir şeydir Osmanlı.
Filistin’de katledilen masumlar bir yerde ecdadımızın bize mirası ve onlarla
aramızda kadim tarihimizden gelen, yaşatılması gereken güçlü bir bağ
vardır.
Kendinizi Türk
olarak tanımlıyorsanız, evet Gazze’de katledilen masumlarla aranızda bir bağ
vardır. Şöyle ki, Türkler, tarih boyunca mazluma umut, zalime korku olmuştur.
Henüz yakın geçmişe bakarsanız Bosna Hersek’teki soykırıma, Afrika’daki
sömürüye, dünyanın bozuk düzenine razı olmayan, en çok karşı çıkan ülkelerden
birinin Türkiye ve Türkler olduğunu görürsünüz. Merhum milli şairimiz bu
hasletimizi;
“Bir zamanlar biz de
millet, hem nasıl milletmişiz,
Gelmişiz dünyaya milliyet
nedir öğretmişiz!”
dizeleriyle ifade eder. Evet, Gazze’de katledilen masumlarla
aramızda güçlü bir bağ vardır.
Kendinizi insan
olarak tanımlıyorsanız, evet Gazze’de katledilen masumlarla aranızda bir bağ
vardır. Şöyle ki, insanlar olarak aynı canlı türünün farklı kıtalara yayılmış
üyeleriyiz. Aynı ailenin çocuklarıyız. İnancımız, ten rengimiz, dilimiz,
kültürümüz, alışkanlıklarımız farklı olsa da bizler insanız ve diğer tüm
insanlarla ve Gazze’de katledilen insanlarla aramızda güçlü bir bağ vardır.
Kendinizi nasıl tanımlamış
olursanız olun, Gazze’de, Ukrayna’da, Doğu Türkistan’da Afrika’da katledilen
masum insanlarla aranızda bir bağ olduğunu göreceksiniz. Ayrım gününde;
zalimler ve mazlumlar, ıstırap çekenler ve görmezden gelenler, susanlar ve
haykıranlar, taraf olanlar ve yok sayanlar elbet ayrılacaktır. Allah âdil-i
mutlaktır. İnanıyorum ki Gazze’de,
çocukların üzerine bombalar yağdıran katil İsrail, bu vahşetinin bedelini er ya
da geç ödeyecektir.
Akıl ve irade verilmiş,
Allah’ın ruhundan haşredilmiş insanlar olarak, hesaba çekileceğiz.
Sustuklarımızdan ve konuştuklarımızdan, yaptıklarımızdan ve yapmadıklarımızdan,
savunduklarımızdan ve savunmadıklarımızdan, sevdiklerimizden ve nefret
ettiklerimizden hesaba çekileceğiz. Bu zulme razı olmadığımın, tarafımın
masumların ve mazlumların yanı olduğunun bilinmesini isterim.
Vesselam…