21 Aralık 2023

Gazze'de Savaşın Gelişimi ve Muhtemel Süreçler Gazze Fiziki Kayıp Yaşıyor, Siyonistler mental

İsrail'in Gazze'ye yönelik kara operasyonu yeni bir aşamaya girdi. İsrail’in daha ağır kayıplar vermesinin ardından İsrail iç kamuoyuna ordu kendisini bu şekilde ifade ediyor. İsrail'in ilan ettiği hedef olan Hamas'ı yok etmek için bu aşamanın kritik öneme sahip olduğunu ve bu kayıpların normal olduğunu ifade eden İsrail ordusu peki hedeflerine ulaşabilecek mi?

 

İlk Aşamada Kırsal Bölge Ele Geçirildi

 

Kara operasyonunun ilk aşamasında İsrail ordusu, tarım arazileri ve köylerden geçerek açık alanda ilerledi. Hamas, IDF unsurlarını yavaşlatmak için gerilla tarzında hareket ederek vur-kaç saldırıları gerçekleştirdi. Kırsal bölgelerin ele geçirilmesi yahut tarlalarda ilerlemek bu kadar ağır silah gücü olan bir ordu için saatler içerisinde mümkün iken İsrail bu aşamayı dahi haftalarca aşamadı. Tarım arazileri ve geniş alanlarda dahi İsrail’in ağır kayıplar vermesi İsrailli analistleri telaşlandırıyordu. Çünkü asıl direniş henüz başlamamıştı.

 

İkinci Aşamada Kentler Kuşatıldı

 

İkinci aşamada İsrail güçleri, önce Gazze Şehri'nin, ardından da Han Yunus'un banliyölerine ulaştı. Yoğun Hamas ateşi beklentisiyle yavaş ve dikkatli bir şekilde ilerleyen IDF sivilleri bombalayıp, mahalleleri ortadan kaldırarak ve zırhlılarına alan açarak bu iki kentin kuşatılmasını tamamladı. Bu aşamada ağır kayıplar vermeye devam eden İsrail ordusu kamuoyuna açıkladığının çok üstündeki bu kayıpları gizlemek için yoğun çaba sarf ediyor. Haaretz gibi basın yayın organları İsrail’deki çeşitli hastanelerden aldıkları ölü ve yaralı asker sayıları ile İsrail Ordusunun açıkladığı kayıp sayıları arasındaki büyük farklara işaret eden raporlar yayınladılar.

 

En Kanlı Aşamada Kentleri İşgal Etmek İstiyorlar

 

İsrail ordusunun ilan ettiği Hamas'ı yok etme hedefine ulaşmanın tek yolu şu anda kuşatılmış olan Gazze Şehri ve Han Yunus'taki bölgeleri ele geçirmek, tutmak ve kontrol etmektir.  Bu muhtemelen haftalarca sürecek ağır şehir savaşları gerektirecek ve her iki tarafta da çok daha büyük kayıplar yaşanacak. Peki bu mümkün mü? İsrail Gazze’nin tamamını ele geçirebilir mi? HAMAS’ın üst kadrosuna ulaşabilir mi? Kassam Tugaylarını yok edebilir mi? Gazze’den çıkıp Tel Aviv’i vuran ve 2.5 aydır engelleyemedikleri roketleri engelleyebilirler mi? Kassam ve İslami Cihad’ın elindeki esirleri kurtarabilirler mi?

 

HAMAS En Zoru Başarıyor

 

Hamas, Gazze sokaklarını ölümcül bir labirente dönüştürerek İsrail'in kent savaşını zorlaştırmaya çalışıyor. Hamas'ın elinde el bombalarıyla donatılmış insansız hava araçlarından, güçlü patlayıcılara sahip tanksavar mühimmatına kadar çeşitli silahlar var. Tüneller ise İsrail'in Hamas'ı tam anlamıyla abluka altına almasını zorlaştırıyor. İsrail, tünelleri deniz suyuyla doldurma girişiminde bulundu ancak bu girişim henüz direnişi etkilemedi. Ele geçirilen en büyük tünelin başka tüneller ile alakasının olmaması da İsrail için büyük şok idi. Çünkü bu, tünellerden basılacak deniz suyunun bütün tünellere etki etmeyeceği, İsrail’in her tünel için ayrı ayrı tespit ve mücadele zorluğunu ortaya koydu. Bu arada HAMAS vurduğu hemen her aracı ve tankı kayda alarak adeta İsrail ordusu ile alay ediyor. İsrail Hava Kuvvetleri ve yüksek ateş gücü olmasa Kassam ile İsrail ordusunun Gazze’de ya da işgal altındaki diğer topraklarda mücaadele edebilecek iman, azim, eğitim ve direnişten yoksun olduğu bir defa daha ortaya çıkmış oldu.

 

İsrail'in Karşı Karşıya Kaldığı İkilem

 

İsrail'in Hamas'ı yok etme hedefini hayata geçirebilmesi için ağır kayıplar vermesine neden olan kent savaşını sürdürmesi gerekiyor. Ancak bu, İsrail'de kamuoyu desteğinin azalmasına yol açıyor. Özellikle İsrailli rehineleri yanlışlıkla vurduklarını iddia etmelerinden sonra İsrail iç kamuoyu daha fazla kaynamaya başladı. Savaş İsrail için daha ağır neticeler getirirken asıl ihmal edilmesi gereken gerçek ise şu; durumları hakikaten çok kötü.  7 Ekim travması üzerine pasif kalsalar, güvenlik endişesi ile yerleşimci denilen hırsızlar ülkede daha fazla duramaz. Şu ana kadar en az 500 bin İsrailli mülteci durumunda. Bu sayı giderek artacaktır. İsrail ordusunun vereceği daha aşırı tepkiler de gelmeyi düşünenleri ve yeni gelenleri geriyor.

 

Gazze Fiziki Kayıp Yaşıyor, Siyonistler mental

 

İsrail bir tür cennet vadediyordu yerleşimci denen hırsızlara ve dünya üzerindeki diğer Yahudi topluluklarına. Gazze ile bu sıcak çatışma sürecin uzaması Gazze ve Filistin halklarına fiziki zarar veriyor ama Siyonist kafanın mental olarak dibine ateş döküyor. Hepsinden önemlisi Gazze halkı fiziki zararı zarar olarak görmüyor ama onlar mental hasarı telafi edilemez buluyorlar.  İsrail, 7 Ekim’de şah damarı kesilen bir ayıdır. Can çekişiyor ve çok hasar veriyor, muhtemelen atom bombası dahi masada olacak. Ama şah damarındaki kaybı durduramazsa sadece postu pahalıya deldirme manevrası olarak kalacak bugün Gazze’de yaptıkları katliamlar.

 

Sonuç

 

Sonuç olarak, Gazze'de savaşın sonu henüz belli değil. İsrail'in Hamas'ı yok etme hedefine ulaşabilmesi için ağır kayıplar vermesi ve kamuoyu desteğini koruması gerekiyor ancak direnişte henüz bir yılgınlık yok, bilakis İsrail son haftadaki ağır kayıplar ve kendi askerlerini yanlışlıkla vurmasının neticesinde iç kamuoyundan yükselen tepkilerle uğraşıyor.  Biz de gırtlağı kesilen ayının nefesinin nerede tükeneceğini hesaplamaya çalışırken ayının pençelerinden minik çocuklarımızı kurtaramamanın verdiği acziyeti iliklerimize kadar yaşıyoruz liman şehirlerimizde.

 

 

KISA NOTLAR

 

·         Siyonist ordu komutasında Müslümanlara karşı 150 civarında PKK militanının da savaştığı ortaya çıktı.

·         İsrail’in en ağır kayıp verdiği Şucaiye Mahallesinin, Selahattin Eyyubi’nin en yakın komutanlarından Şucauddin Osman El-Kurdi’nin kendi adı ile kurduğu mahalle olduğunu biliyor muydunuz? PKK muhtemelen bu mahallede Müslümanları katletmek için İsrail ordusu ile zillet içerisinde aynı safta Gazzelilere saldırıyor.

·         Yarın ümmet ayağa kalkıp Yahudileri denize döktüğümüzde Yahudilere karşı Hayber Hukukunu işletelim. Eğer onu kabul etmezlerse Hıristiyan Protestanlık mezhebinin kurucusu Martin Luther’in hukukunu da önerebiliriz.

·         Hıristiyan Protestanlık mezhebinin kurucusu Martin Luther’e göre Yahudilere tölerans göstermek onların hilelerine ortak olmak demektir, Tanrı onlara gazap ettiği için onlarla asla anlaşılamaz, bu nedenle Yahudileri Hıristiyanlaştırmak da doğru değildir. Peki, Yahudileri ne yapmayı öneriyor Martin Luther;
1. Sinagogları ve Yahudi okullarının tamamı yıkılmalı.

2. Yahudilerin evleri yıkılmalı. Samanlıkta ya da toplu halde sığınaklarda yaşayabilirler.

3. İbadetlerine ilişkin hiçbir dini kitap ya da metne izin verilmemeli. Buna talmut dahildir.

4. Din adamlarının eğitimi ve vaaz vermesi kesinlikle yasaklanmalı.

5. Hiçbir Yahudinin seyahat hakkı olmamalı. Bir köyden diğerine gitmelerine dahi müsaade edilmemeli.

6. Tefecilik yapmaları yasaklanmalı, ellerindeki bütün kıymetli maddeler devlet malı olmalı.

7. Yahudiler ancak el işi ile alın teri ile çalışabilecekleri işlerde sıkıntı çekerek çalışmalılar.

8. Bu kurallara uymama ihtimali olanlar hemen sürgüne gönderilmeliler.