VF kat sol
VF kat sağ

12 May 2020

GEÇERKEN BİR 'İZ' BIRAK !

Dünyaya bir defa geldik, görüyoruz ve gideceğiz. Kimi iz bırakır, kimi bırakılan izleri takip eder, kimi takip ettiği izlerin çizgisinde zamanla özgünlüğe kavuşup ilerler, kimi de hayatı boyunca bir ize rastlamadan koca bir "hiç" i yaşayıp gider. Siz hangisi olmayı seçtiniz? Zihinlerinizi uzun süre bu soru ile mayalanmaya bırakın derim.

İnsan, omnipotent (benim her şeye gücüm yeter) düşünmeye biraz ara verip gerçekten gücünün yetebileceği durumları keşfedip onlara odaklanırsa, daralan etki alanını genişletmiş olur. Yapabileceklerinin sınırını keşfedip ardından üretebilmek (en iyisini meydana getirebilmek) için tüm benliği ile sistemli ve tutarlı bir şekilde kararlı adımlar atmak, yerinde ve doğru bir güzergâh olacaktır.

Aksi olursa yani sınırlarını bilemeden yaşamaya devam ederse, hayalperest ve pasif bir organizmadan başka bir şeye dönüşmesi mümkün değildir.

İnsan, pasif kaldığı müddetçe silinmeye (görünmez olmaya) başlar. Çünkü bu şekilde yerinde saymakla da kalmayıp geriye doğru evrilmeye adım atıyordur. Bu da gittikçe yığılan ve dağ gibi büyüyen  başarısızlıklar örüntüsüne dönüşür. Kendi gözünden düşmüş ve potansiyelini kaybetmiş bir insan, bırakın bir iz bırakmayı artık her yerden silinmeye hazır ve nâzır hâle gelmiş demektir.

İnsan, yeteneğini ve sınırlarını keşfedip bu dünyadan geçerken bir 'iz' bırakmalı. Bu iz;

Bir tohum ekerek, bir çiçek sulayarak, bir yetimin gözlerindeki ışıltının müsebbibi olarak, bir ihtiyaç sahibinin ihtiyacını gidererek, insanlığa faydalı şeyler üreterek, sokak hayvanlarını doyurarak, canlılara karşı merhametin ilham kaynağı olarak, ahlâki değerleri her an uygulamayı düstur edinerek veya doğaya sahip çıkarak bırakılabilir. Yeter ki insan , sloganları kovalamayı bırakıp gerçek bir 'iz' bırakmak istesin.

 

Yaptığımız her işi "buradan ben geçtim, bu benim iz'im" bilinciyle yapabilmemiz temennisiyle.

İyi iz'ler bırakın sevgili okur.