18 Mart 2024

Gülmek ama nasıl gülmek? Tebessüm ama nasıl bir tebessüm?

Gülme, ifade ettiği incelikler bakımından çeşitli şekillerde ortaya çıkar. İyiliksever bir gülümsemenin yanında, şeytanlık dolu, küçük gören, hakir bulan, alay eden, utandıran gülümseme türleri vardır. Temiz kalpli insanların gülüşleri gibi, hile ve hırs sahiplerinin gülüşleri de kendilerine özgü niteliklere sahiptir

Tirmizî’deki bir rivayette (Birr 36) “Din kardeşinin yüzüne gülümsemen sadakadır”, bir başka hadiste de “Her ma’rûf sadakadır. Din kardeşini güler yüzle karşılaman da ma’rûftandır” (Tirmizî, Birr 45) buyurulmaktadır.

Din kardeşini güler yüzle neş’eli bir şekilde karşılamak onu sevindirir ve içini rahatlatır. Bir mü’mini sevindirmek ise, hiç şüphesiz başlı başına bir iyiliktir.

Gerçekten birçoğumuz, küçük şeyleri “iyilik” olarak değerlendirmemek yanılgısına düşeriz ve böylece dindeki iyilik imkânlarını kullanamayız. Bu durumsa yaşantımızın giderek yozlaşmasına sebebiyet verir. Halbuki şuurlu bir iman  içinde yaşayanlar, kimsenin tahmin etmediği bir çok noktada iyilik ve hayır işleme fırsatı bulurlar. Nitekim bu hususta birkaç hadiste şu şekilde buyrulmuştur:


(Mümin kardeşinin yanında suratı asık durana melekler lanet eder.) [Hatib]

(İyiliği, güzel yüzlü kimselerden talep ediniz.) [Beyheki]

(Mümin kardeşinin yüzüne tebessüm etmek sadakadır.) [C. Sagir]

(Din kardeşine güler yüz göstermek, iyi şeyler öğretmek, kötülük yapmasını önlemek birer sadakadır.) [Tirmizi]

(Mallarınızla herkesi memnun edemezsiniz. Güler yüz ve tatlı dil ile, güzel ahlakla memnun etmeye çalışınız!) [Hakim]

(Selam verirken gülümseyen, sadaka sevabına kavuşur.) [İ.E.dünya]

(Hayrı, iyiliği, güzel yüzlülerin yanında arayınız!) [Buhari]

(Huyu ve yüzü güzel olan dünya, ahiret iyiliğine kavuşur.) [İbni Şahin]

 

(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır. (Tirmizî, Birr, 36)

Neml süresinde tebessümle bir arada geçen kavramların şükür, salih amel ve rahmet olması dikkat çekicidir.


(Süleyman) Bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki: 'Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat.'(neml suresi 19.ayet)

 

Ruhun gülmesi ruhun mizahı evrenselleşerek olanaklı.Kanser cerrahı olan Dr. Bernie Siegel şöyle yazıyor, ‘’Bana gülen, oynayan ve yaşamaktan zevk alan birini gösterin ben de size daha uzun yaşayacak birini göstereyim”. Gülmek, taşınamaz olan bize ağır geleni hafifleştirir.

İyi bir mizah anlayışı olan bir hastanın pek gülmeyen, ciddi birine göre iyileşme ihtimali daha yüksektir.

İstanbul' da Victor kardeşe dedim ki İsa as güler miydi, hiç mizah yapar mıydı? Bunun üzerine Victor bir an duraksadı ve dedi ki 40 senedir bunu bana ilk defa sen sordun, inan bize hep İsa Aleyhisselam’ın can çekiştiğini anlattılar....Çok doğru söylüyorsun...Galiba Müslümanlar İsa Aleyhisselam’ı bizden daha çok seviyorlar!

 

(DEVAM EDECEK)