08 Mart 2018

Hafızların arasında

Kısaca EHAD...

Bugün kurulduğu günden beri adeta, atom karıncası gibi çalışan, önemli bir sivil toplum kuruluşunu sizlere tanıtmak istiyorum.

Okurlarım arasında hafız olanlar, bu STK'nın adını muhakkak duymuşlardır.

“Evrensel Hafızlar Derneği” 114 hafız arkadaşla birlikte 2006 yılında hafızların da bir sivil toplum kuruluşu olsun diyerek kurduğumuz dernektir. Bugün Kur'an'a hizmet alanında etkin ve yetkin çalışmalarını görünce “İyi ki kurmuşuz!” dediğimiz, Türkiye'nin 81 ilinde ve 500'e yakın ilçesinde var olan, tamamen hafızlık müessesesini imar, ihya ve inşa etmeye adanmış bir gönüllüler hareketi...

 

Ehad neler yapıyor?

Evrensel Hafızlar Derneği kurulduğu günden bugüne hafızlık müessesesini hak ettiği yere getirme gayesiyle çok önemli program ve projelerin altına imza attı.

İşte bunlardan bir kaçı…

- Toplumda hafızlık bilincinin yeterli düzeyde oluşması ve gelişmesine matuf kültürel etkinlikler.

- Genel merkez başta olmak üzere birçok il ve ilçede Tashih-i Huruf ve Sahih okuma dersleri.

- Antalya ve Ankara/Kızılcahamam ilçesinde inşa edilen ve Diyanet İşleri Başkanlığının himayesinde Kur'an Bülbülleri yetiştiren örnek Kur'an Kursları.

- Bütün Kur'an Kurslarında hafızlara moral ve motivasyon seminerleri.

- Hafızlık alanında yerel ve ulusal şiir- makale yarışmaları.

- Hatimle teravih kıldıran hafızları umreye gönderme ödülleri.

- Başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere ilgili Bakanlık, kurum, kuruluş ve kardeş STK'larla birlikte yürütülen köklü eğitim projeleri.

- Hafızlığı birinci gündem maddesi haline getirecek konferans, panel, Kur'an ziyafeti ve seminerler.

- Üç ayların ilk haftasının Hafızlar Haftası ilan edilmesiyle belirli günler ve haftalar takvimine hafızlarında taşınması.

- Uygun zaman ve mekanlarda Hafızların verimliliğini artıracak sportif faaliyetler.

(Görüyorsunuz, anlatmaya gerek yok. EHAD çalışıyor.)

 

En hayırlı sürpriz…

3 Mart 2018 cumartesi günü Ankara Emek Konukevi'nde Evrensel Hafızlar Derneğinin 36. Bölge ve Şube toplantısına katıldık.

Edirne'den Kars'a adeta Türkiye Hafızlar haritasının oluştuğu salonda son derece verimli bir toplantı gerçekleşti.

Toplantıda ilk sözü, EHAD genel başkanı Sayın Harun Aytaç aldı. Aytaç Hoca, her zaman olduğu gibi, veciz bir konuşma yaptı. İşte o konuşmasından birkaç cümle…

“Türkiye'nin her tarafından kar kış demeden Ankara'ya koşup gelen değerli kardeşlerim. Hepiniz hoş geldiniz. Allah hepinizden razı olsun. Kur'an gönüllüsü olmak işte böyle bir şey.  Bütün engelleri aşarak Kur'an hizmetine koşarak gelip,  ben geldim, buradayım, diyebilmek”

“Şubat ayı, şehadet ayı. Şehitlik denilince aklımıza şahitlik gelir. Değerli hafızlar biz bu dünyaya sahip olmaya değil, şahit olmaya geldik. 81 ilimizden çok güzel haberler alıyorum. Maşallah, arı gibi çalışıyorsunuz. Ben burada, önümüze kutlu bir hedef koymak istiyorum. Gelin, el ele, gönül gönüle verelim, 81 ilimizde 81 örnek Kur'an Kursu inşa ederek tarihe kutlu bir not düşelim. Bu çağrının ilk besmelesini izninizle ben çekiyor, Antalya Düden Şelalesi yanında bulunan 553 metre karelik arsamı Allah rızası için  Kur'an Kursu yaptırılmak üzere  EHAD'ımıza şahitliğinizle bağışlıyorum.”

 

Kur'an yolunda  5 adım

Sürprizlerle dolu bu toplantının güzel bir sürprizi de Huffaz-ı Kirama hitap etmek üzere toplantıya misafir olarak katılan Diyanet İşleri Başkanlığı, Din Hizmetleri Genel Müdürü Sayın Bünyamin Albayrak idi.

Bünyamin Albayrak Hoca da,  tıpkı Aytaç Hoca gibi veciz bir konuşma yaptı.

Ve o konuşmasında dedi ki:

“Değerli arkadaşlar. Türkiye'nin dört bir yanından sizi böyle bir araya gelmiş görünce, hem çok seviniyorum, hem de ümitleniyorum. Gönüllülük böyle bir şey işte. Uzak, yakın demeden ve hiçbir beklenti içinde olmadan evinizi, barkınızı bırakıp sırf Allah rızası için burada toplanıyorsunuz. Bizim bir hocamız vardı. Prof. Dr. Muhammed Savaf. Ben bu güzel günün anısına hocamızın bütün öğrencilerine yapmış olduğu şu beş önemli nasihati sizlerle paylaşmak istiyorum.

Kur'an-ı Kerim'e hizmet edebilmek için şu beş şeyi muhakkak yapmak icap eder.

1- Kıraatü-l Kur'an: Kur'an-ı Kerim'i mahreç ve tecvidine uygun bir şekilde yüzünden okumak.

2- Hıfzı-l Kur'an: Fatiha suresinden Nas suresine kadar Kur'an-ı Kerim'i ezberlemek. (Hafız olmak)

3- Fehmü-l Kur'an: Sahih bir şekilde yüzünden okuyup ezberlediğimiz Yüce kitabımızı meal ve tevsir okuyarak  anlamak.

4- Amelü-l Kur'an: Kur'an-ı  Kerim'i sadece okuyup, ezberleyip anlamakla yetinmeyip onu hayata taşımak. Onunla amel etmek.

5- Şefaatü-l Kur'an: Kur'an-ı  Kerim'i okuyup, ezberleyip, iyice anlayıp, yaşayarak onun şefaatine nail olmak.

 

Din görevlisinin gücü

Diyanet İşleri Başkanlığı, Din Hizmetleri Genel Müdürü sayın Bünyamin  Albayrak  Hoca devam ediyor.

“Görüyorum ki, çoğunuz, din görevlisisiniz. Ben bu vesileyle din görevlisinin  gücü ve  üstlenmesi gereken misyon üzerine de birkaç kelam etmek istiyorum. Arkadaşlar, aslında biz çok güçlüyüz. Fakat gücümüzün farkında değiliz.

Mesela Nur-u Osmaniye Camii  imamı ve Kur'an  muallimi Hasan Akkuş Hoca'nın  hayatını dikkatle bir okuyun. Akkuş Hoca, sadece camiye gelenlere din hizmeti sunmamış, o din hizmetini toplumun her kesimine yaymak için elinden geleni yapmış. Camiyle evi arasında ne kadar sarhoş ve bağımlı varsa, hepsiyle her gün hal hatır edip ilgilenmiş.

Mehmet Zahit Kotku merhum kendisini KYK'ya görevlendirmiş. Ve orada bugün her sahada ülkemize önemli hizmetlerde bulunan nice değerler yetiştirmiş. Size sormak istiyorum. Abdülhakim Arvasi olmasaydı, Necip Fazıl Kısakürek olur muydu? Abdülaziz Bekkine olmasaydı, Nurettin Topçu olur muydu? Elbette olmazdı.

Bugün, bizim mevzuatımızda bir vaizin haftalık 5 saat vaaz etme görevi var. Merhum Gönenli Mehmet Efendi, haftada 30 saat vaaz edermiş. İşte bence gönüllülük diye buna denir. Ben, bize bu imkanı sunarak sizlerle buluşmamızı sağlayan Evrensel Hafızlar Derneği genel başkanı, yardımcısı,  yönetim kurulu üyelerine beni sabırla dinlediğiniz için de sizlere teşekkür ediyorum. Allah hepinizden razı olsun”

Altı saat süren bir toplantıda sadece bunlar konuşulmadı elbette. Daha çok şey konuşuldu, tartışıldı, müzakere edildi.

Yukarıda okuduklarınız benim, toplantıda görüp, dinlediklerimden anladıklarımın sadece bir kısmı. Demem o ki, söylenenlerin evveli var, ahiri var.

 

İmzaya davet

11 Mart 2018 Pazar günü İstanbul CNR Kitap Fuarı'nda saat 16.00-18.00 arası Çıra yayınları standında ‘'Fecre Kurulmuş Cümleler''kitabımın imzasında olacağım.

Çay ve kitap kokusu arasında sıcak bir muhabbetle buluşmak isteyen bütün okurlarımı bekliyorum.

Azrail'den(a.s) başka kimseye randevu vermeyin...