06 Ağustos 2015

Hain içerde olunca, kapı kilit tutmuyor işte

İsmini saklı tuttuğum eski ÖKK mensupları, İHA'ların tespit ettiği terör yuvaları koordinatlarının, operasyon birimlerine aktarılmadan önce terör örgütüne servis edildiğinden kuşkulandıklarını aktardı.

zihnicakir@gmail.com

@zihnicakir

 İki polis, kaldıkları evde üstelik uykudayken kafalarına sıkılan kurşunlarla şehit düşüyor. Belli ki Polislerle ilgili özel bilgiler örgüte servis edilmiş ve bir süreli takipten sonra infazları gerçekleşmiş.

Şehit polisler Feyyaz Yumuşak ve Okan Uçar'ın katledildiği dairenin karşısındaki boş dairede bulunan parmak izleri bu şüpheyi daha da güçlendiriyor.

Bu olayın akabinde, Malazgirt İlçe Jandarma Garnizon Komutanı Jandarma Binbaşı Arslan Kulaksız, eşi ve kızı ile birlikte evlerine giderken otomobili arıza yapıyor. Arızanın ne olduğunu anlamak için otomobilden inen Binbaşı Kulaksız, kendisini takip ettiği belirlenen 2 araçdaki PKK'lı teröristler tarafından çapraz ateşe tutulup şehit ediliyor.

Binbaşının Garnizondan çıkan aracının arızasının teröristlerin saldırısı için fırsata dönüşmesi, araçdaki arızaya dair derin şüpheler uyandırıyor.

Binbaşının naaşı defnedilmeden, Şemdinli 34'üncü Hudut Tugay Komutanlığında görevli Piyade Uzman Çavuş Ziya Sarpkaya, sivil kıyafetli olduğu halde banka işlemleri için gittiği bir bankanın önünde PKK mensubu bir terörist tarafından silahla başından vurularak şehit ediliyor.

Babasıyla telefonda konuştuğu sıradan katledilen Uzman Çavuş Ziya Sarpkaya'nın da bilgilerinin örgüte servis edilmiş olduğuna dair kuşkular fazla.

ÖKK mensupları ne dedi?

Yakın bir zaman önce bazı eski Özel Kuvvetler Komutanlığı mensuplarıyla bir araya geldim. Tabi tırmanan terörle mücadele noktasındaki hassasiyetleri nedeniyle, mücadelenin tüm safhalarını yakından takip ediyorlar. Hatta bazılarının görev talep ettiğini bile söylemeliyim.

Onlardan aktarılan bilgiler, yukarıda saydığım olaylardan daha dehşet verici. İsmini saklı tuttuğum eski ÖKK mensupları, İHA'ların tespit ettiği terör yuvaları koordinatlarının, operasyon birimlerine aktarılmadan önce terör örgütüne servis edildiğinden kuşkulandıklarını aktardı.

Örgütün, bu koordinatlar sayesinde 'L' denilen bir savunma şekli geliştirdiğini, uçakların geliş yönüne göre pozisyon alarak bombalamadan kurtulmayı başardıklarını aktaran bu eski ÖKK mensupları, PKK ile ilgili en köklü çözümün sürekli masada tutulmasına da anlam veremediklerini aktardı.

Hava saldırıları ile eş zamanlı olarak Özel Kuvvetler mensuplarının bölgeye operasyon yapmasının kaçınılmaz olmasına karşın bu seçeneğin sürekli masada tutulmasına anlam veremiklerini aktaran bu vatansever insanlar, 'bunun için hala geç kalınmadığını, Türkiye'nin IŞİD'e yönelik kara ve hava saldıralırının yoğunlaşmasından önce PKK'nın Kandil başta olmak üzere Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'den silinmemesi durumunda, IŞİD'den temizlenecek alanların bu örgüt militanlarınca doldurulmasını kimsenin önleyemeyeceğini' aktardı.

Haksız da değiller. ABD ile birlikte yürütülecek operasyonlarda, temizlenen alanların PKK/PYD/YPG teröristlerince doldurulması durumunda, bu örgüt mensuplarının tamamı ABD güvencesine girmiş olacak.

Bu sütunlarda uzun zamandır dikkat çektiğim, yanıbaşımızda kurulmak istenen Kürt kantonunu silahlı kuvvetlerimizin kendi elleriyle kurması anlamına gelir bu. Egemenliğimizi tehdit edecek bir yapının önünü açacak stratejik hataları herhangi bir plan kılıfıyla açıklamaksa imkânsız. Üstelik bu ileride "pardon aldatıldık" diye geçiştirilemeyecek kadar büyük bir gaflet olur.

Bu nedenle, siyasi otorite ve sınırötesi operasyon iradesi, terörle mücadelede Özel Kuvvetlerin sürekli masada duran seçenek olarak bekletilmesinde kimin dahli olduğunu araştırmalı.

Cinayetlerin suç ortakları

Son günlerde dilimize pelesenk ettiğimiz, "hırsız içerde olunca kapı kilit tutmaz" sözünü unutmayalım.

O hırsızın, iki polisin, binbaşının ve piyade uzman çavuşun şehadetlerinde kapıyı aralık bıraktığı ortada.

O hırsızla aynı amaca HİZMET eden suç ortaklarının, polisin binbir zorlukla yakaladığı teröristleri salıverdiğini günlerdir tartışıyoruz.

Bütün bu kuşatmışlık içerisinde PKK terör örgütü ile mücadelede sürdürülen operasyonlarda da hırsıza kapıyı içerden aralayanlar varsa bunun tedbiri tez elden alınmalı.

Unutmayalım ki bu topraklardanr başka yaşayacağımız bir ülke yok. Bu bayraktan başka altında huzurla nefes alacağımız bir bayrak yok.

Biliyorum, bu reflekslerim yine bizden görünen birileri tarafından faşizm ya da ırkçılık gibi söylemlerle bastırılmak istenecek. Terör örgütüne tepki koymayı bile kendi tekelinde zanneden bu güruh yüzünden geldiğimiz noktadan çıkışın kilidi, onlara boyun eğmek değil; onlara rağmen topyekün mücadeleyi sürdürmek.

Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun!