26 Şubat 2017

Hangi dizinin reklam arasında İslami mücadele veriyoruz?

İsrail'de 150 civarında Yahudi ırkçısı ve aşırı radikal grup var. Bunlar işgalci Siyonist devlete dahi yaka silktirecek ölçüde tahammülsüz ve saldırgan gruplar. Revava Hareketi, Ateret Cohanim, Bohemian Grove, Kudüs Tapınağı Vakfı, Sion Birliği, Gush Emunim, Dünya Yahudi Kongresi ve Tapınak Dağı İnananları gibi İslam düşmanı bu gruplar zaman zaman Mescid'i Aksa'ya saldırılar yapıyor, yakmaya ve yıkmaya teşebbüs ediyorlar. Henüz İslam dünyasının gündemine pek gelmese de Mescid'in yakılması, İsrail medyası ve halkı arasında oldukça popüler bir konudur.  

 Yahudilerin sadece radikal gruplarına münhasır olmayan bu düşünce, bütün Yahudilerin hayallerini süslerken Hristiyan Siyonistler, yani Evanjelikler de bunlara büyük destek veriyor. Sadece Amerika'da en az 70 milyon civarında evanjelik olduğu tahmin ediliyor. İsrail'in kurulmasını destekleyen evanjelistler Ortadoğu'daki çatışma ve yangınları sürekli körükleyerek Mesih'in gelişini hızlandırdıklarını düşünüyorlar. Amerika Başkanlarının da mensubu olduğu evanjelistler için İsrail'in desteklenmesi inançlarının bir gereğidir.

 Tarihin merkezine kendilerini oturtarak ve büyük bir sinsilikle Süleyman Mabedi adını verdikleri tapınaklarını inşa etmeye hazırlanan Yahudi ve Evanjelistlerin önlerindeki tek engel Mescid'i Aksa ve Kubbetüs Sahra'dır. Bütçesinden planlarına kadar her şeyi hazırlanan Siyon Tapınağı için uzun bir süredir Aksa'nın altı boşaltılmaktadır. Bu konuda dünya genelinde belki de en derli toplu çalışmaları ve kamuoyunu bilinçlendirme çalışmalarını Mirasımız Derneği yapıyor. Koca İslam Ümmeti, ilk kıblesinin çok yakın bir sürede başına gelecekler hakkında en ufak bir bilgiye sahip değil. “Tanrıyı kıyamete zorlayanlar” için bundan daha müsait zaman olur mu?

 Yıkım sadece Aksa ile sınırlı kalmayacak. İsrail ve Amerika nükleer silah sayısını inanılmaz miktarda artırırken İslam ülkelerinin bu silaha sahip olmasını asla istemiyorlar. Çünkü “gökleri sarsacağım ve yeryüzü yerinden oynayacak” şeklindeki tahrif edilmiş İncil ayetine inanan evenjalistlere göre Mesih yeryüzüne geldiğinde dehşetli bir nükleer savaş yaşanacak. Amerika'nın Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde bulunan bilinen-bilinmeyen füze savunma sistemlerinin bir anlamı da bu elbette. Gizli Dünya Devleti için İsrail ve Amerika'nın hedefleri arasında sadece Filistin ve çevre ülkeleri yok. Bu tehlikeli oyunda hedefte olan ülkeler arasında Suriye'nin yanı sıra Mısır, İran, Suudi Arabistan ve kesinlikle Türkiye var.

 Irak ve Suriye fiilen parçalandı. Çok yakında resmi olarak da parçalanacak. Ürdün zaten küçük İsrail demektir. Gazze abluka altında. Lübnan eski Lübnan değil. Türkiye'de patlayan bombalardan, güneyde kurulmak istenen devlete kadar her şey bir plan dâhilinde devam ediyor. İsrail, tarihinin en rahat günlerini yaşıyor. Rehavete kapıldıklarını zannetmeyin. Bu puslu havanın mucidi zaten onlar ve sis perdesinin arkasında büyük savaşa hazırlanıyorlar. Bizi Halep ile Şam ile Musul ile Rakka ve kesinlikle El Bab ile meşgul edip hissettirmeden hazırlıklarını tamamlıyorlar.

 Eğer dünyanın bir geleceği olursa torunlarımız, Yahudilerin büyük savaşın bütün hazırlıklarını tamamlayana kadar Ortadoğu'yu nasıl karıştırdıklarını okuyacaklar. Birileri bu bölgeden tansiyonun eksik olmamasını istiyor ve adımlarını buna göre atıyor. Sadece bilmem hangi dizinin reklam arasında kısa bir süreliğine ekranlarımızı işgal eden “Gazze kan ağlıyor” muhabbeti ile bu kesik dansa karşı koyma ihtimalimiz yoktur. Bu ağır ve amansız saldırının tek ilacı İslam Birliği'dir.  Bu da bir başka yazının konusu inşallah.

MESAJLAR

  • İspanyollar Amerika'ya ulaştıklarında basit kabilelerle değil, büyük şehirler, okullar, saraylar, sanatçılar, gök bilimciler, kuvvetli ticari ağlar, tiyatro, sanatsal aktiviteler, mamur beldeler, barajlar, kanallar ve elbette kitaplarla karşılaştılar.
  • Antik Yunan'da site içinde yaşamak önemli bir ayrıcalıktı. Site'den atılmak büyük bir cezaydı. Şimdi biz de sitelerde apartmanlarda yaşamanın büyük ayrıcalık olduğunu zannediyoruz. Aslında bu sitelerin, apartmanların bizim cezamız olduğunu göremiyoruz.
  • Kıyafetlerimiz, yediklerimiz, içtiklerimiz, şehirlerimiz, ekranlarımız, okullarımız, kitaplarımız, düşüncelerimiz, hayallerimiz, yaşam tarzımız, inandığımız değerlere bakışımız, kitabı değerlendirme şeklimiz dahi; her şeyimiz Batılılar gibi oldu. Bizi bir Fransızdan, İngilizden ayıran şey ne?
  • Sümerler çöktüğünde hemen yanı başlarındaki kentler dahi etkilenmedi. Mısır çöktüğünde çevre ülkelerde çok sayıda insan etkilendi. Roma yıkıldığında dünyanın önemli kısmı etkilendi. İngiliz İmparatorluğu düşerken 2 dünya savaşında onlarca milyon insan öldü. Şimdi sıra Amerika'da. Bu düşüş belki de milyonlarca insanın hayatına mal olacak.

 

  • Çok rahat bir şekilde Kemalist diyebileceğimiz yazar Falih Rıfkı Atay; “Şam, baharlar cennetidir. Kışın Kudüs soğumaz” diyordu. Bugün Şam kışın en ağır günlerini yaşarken Kudüs ise donmak üzere. Osmanlının son nefesini verdiği günler bile günümüzden iyiydi.