Harcama bakanlığı (3)
Bugün Merkez Bankası nasıl bağımsız bir biçimde ölçü, yani para belirliyorsa ve bu ölçüyü faizle satıyorsa, Bağımsız İnfak Bakanlığı da bir ölçü belirleyecek. Yalnız bakanlığın belirlediği ölçü mal ve hizmet üzerinden olacak. Bakanlığın ismi infak olduğuna göre; T.C kimlik numarası üzerinden kişiye özgü oluşturulacak aylık infak kartları ihtiyaç sahiplerine verilecek. Genel bütçede ki transfer ödemeleri bu bakanlığın harcama modeline karıştırılmayacak. Çünkü orada harcandıkça faiz üreten bir para olarak, borç ile üretilmiş bir para var.
Bağımsız İnfak Bakanlığı, tabanda oluşturduğu yeni yapısal kurumları ile sistemin
sürdürülebilirliğini gösterecek. Bu kurumsallaşma, Bağımsız İnfak Bakanlığının oluşturacağı bir sistemle olacak. Bu
sisteme ihtiyaç sahibi insanlar kayıtlı olacak. Kayıtlı her insanın temel ve
zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak mal birimleri ve hizmet birimleri olacak.
İnfak bakanlığı adeta bir eli ile alacak bir eli ile ihtiyaç sahiplerine
aktaracak. Bu mal ve hizmet döngüsü için de yeni bir ölçü tanımlaması kart
üzerinden (İnfak parası) ile yapılacak.
Bu para
miktarı, belirlenmiş ihtiyaç sahipleri üzerinden zorunlu ihtiyaçlara göre
tanımlı olup, sistem içinde sürekli ihtiyaç görücü nitelikte olacak. Ölçünün
yani paranın, bir yerde biriktirilmesi, tabanda akışının durdurulması, faiz
veya herhangi farklı bir türevsel enstrümanla ilişkilendirilmesi yasal korumaya
alınacak. Bu paranın tek amaç vardır, oda
mal ve hizmetleri zorunlu ihtiyaç sahibi olarak belirlenmiş toplum tabanında, Doğal İktisadi Döngüsü içinde parayı
sürekli akışkan üzere tutmaktır.
Şimdi bu parayı nasıl bir mal ve
hizmet miktarına bağlayacağız?
Burada en
önemli olan konu, ölçünün yani infak parasının (bu para mevcut kullanılan
faizli üretilmiş para değildir) zorunlu
doğal tüketim ölçüsü olarak belirlenmesidir. Bu ölçü belli harcamanın
dışında, kişinin başka bir şekilde kullanması mümkün değildir. Zorunlu
ihtiyaçlar üzerinden harcanması zorunlu bir paradır. Bu da planlı bir üretimi
besleyen harcama modeli olacaktır. Tüketim için tabanda temel ihtiyaç giderici
belirleyici unsur olacaktır.
Planlı bir
üretim, planlı istihdama ve gereği kadar aksamayan bir verginin alınmasını da
sağlayacaktır. Böylece Bağımsız İnfak Bakanlığının yapılanması ile tüm toplumu kuşatacak şekilde zorunlu
ihtiyaçların planlı ve sürekli bir şekilde giderilmesini sağlayacak olan para
olacaktır.
Örneğin,
aylık olarak bir kişi için infak kart
parasında tanımlanmış 1 kg zeytin, 2 kg peynir, 30 yumurta gibi temel
ihtiyaçlar olacak. Sağlıklı beslenme açısından ilgili kurumların belirlediği
tüketim miktarları olacaktır. Bu infak parası içinde; elektrik, su, doğal gaz
ulaşım ücreti miktarları da belirlenecek. Bu mal ve hizmetin karşılanması için
sistemi çevirecek kadar parasal tanımlama infak kartı üzerinden yapılacak.
Sistemde tanımlı kişilerin harcamaları için infak kartının verilmesi yeterli
olacak.
Sistemde denkliğin korunması
önemlidir.
Denkliğin bir
tarafında parasal ölçü diğer tarafında mal ve hizmetler vardır. Sistemi
güçlendirmek ve büyütmek için; Bağımsız
İnfak bakanlığı mal ve hizmetleri toplumun varlıklı kesiminden, üretim
kesiminden kabul ettiğini açıklayacak. İnfak ile zekât birbirine
karıştırılmamalı. Zekâtın bir yıl içinde bir kez verileceği zümreler bellidir.
İnfak ise süreklilik arz eden dinamik bir toplumsal dayanışma yapısıdır.
Bu alanda ‘’Güçlü Para’’ tanımlaması için, üretim kesiminin büyük bir yönelişini de
oluşturacaktır. Çünkü burada, karşılıksız çek, senet, faiz ve piyasa krizi
yoktur. İstikrarlı planlı bir ekonomik döngü vardır. Devlet düzenleyici ve
denetleyici olarak Bağımsız İnfak Bakanlığı üzerinden herkes bu ticari döngü
içerisinde yer almak isteyecektir. Çünkü burada tüm vergiler % 1 ile % 5 arasındadır.
Bu oranlarda zenginleşmenin yoğun olduğu kesimlerde dengeli bir vergilendirme
olup, gerektiğinde alınan vergilerdir.
Bağımsız
İnfak Bakanlığı olarak önerdiğimiz bu projenin elbette çalışma alanları çok
daha zenginleştirilebilir. Biz sadece bu çalışmanın ana çizgilerini söyledik.
Dinamik bir iktisadi model üzerinden, meselelere bakıyoruz. Her doğrunun
eklemlenebildiği bir model olarak; asıl mesele toplumun önceliklerini, toplumda
ayrım yapmadan adil bir biçimde kurumsal sistemlerin oluşturularak çözüm
üretilmesidir.
Selam ve dua ile…