13 Haziran 2017

Haremeyn sergisi görülmeli

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Haremeyn, Hac; Mukaddese Yolculuk” adlı sergi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından ziyarete açıldı.

Ramazan ayı boyunca dünyanın sayılı büyük kapalı gösteri merkezleri arasında gösterilen Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nde açık kalacak serginin açılışına Başkan Topbaş'ın yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Genel Sekreteri Hayri Baraçlı'da katıldı.

Sergi açılışında konuşan Başkan Topbaş, ramazan-ı şerifin güzelliklerinden birini daha burada yaşadıklarını söyledi. Osmanlı döneminde kutsal topraklara yapılan Hac yolculuğunun ne kadar zor şartlar altında yapıldığının sergide gösterildiğini vurgulayan Başkan Topbaş, “İstanbul'un farklı güzelliklerinden bir tanesi de bir manevi iklime sahip olması. İstanbul uzun yıllar payitaht olarak bütün İslam aleminin o zamanki coğrafyanın merkezi haline gelmiş ve bundan dolayı da ciddi bir etkileşimi var. Yapısal olarak geçmişteki bu değerlerini de sürdürmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin arşivinde binlerce eser var. Atatürk Kütüphanesinin kitaplığında özellikle arşivinin henüz daha tamamlanmadığı bahsediliyor. İnanıyorum ki, daha nice eserler ortaya çıkar. Ramazanı şerif de arzu ettik ki, bu güzel atmosfer içerisinde elimizdeki objelerden bazılarını da halkımızın izlemesine sunalım” ifadelerini kullandı.

Özel seçilmiş objelerden bir sergi açıldığını vurgulayan Başkan Topbaş, “Sergi daha yeni olmasına rağmen yurt dışından dahi talepler gelmekte. İstanbul'da buna benzer bir müze çalışmamız var. Arşivimizi buna göre düzenliyoruz” dedi.

Başkan Topbaş sergide yer alan eserlerin geçmişi hatırlatma adına gurur verici olduğunu ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her bir objeye tek tek baktığınızda derinliği hissedebiliyorsunuz. Geçmişte rahmetli babam da 1953 yılında gitmişti Hacca hatırlarım, o zamanki şartları biliyorum ve evimizin nasıl dolup taştığını da hatırlarım."

Başkan Topbaş geçen yıl Filistin'den kart postal koleksiyonunu satın aldıklarını belirterek şöyle devam etti: “Hemen satın alınmasını istedim ve gerçekten 50 bin civarında kart postaldan bahsediliyor ki büyük bir arşiv. İstanbul kazandı bunu, Atatürk Kitaplığına geldi ve arşivimize girdi. Benimde hayret ettiğim kitaplığın ne kadar zengin olduğu ve farklı eserlerin bulunduğunu gördük. Biz sadece kitaplık değince kitap düşündük ama başka obje ve zenginlikler de var. Sakal-ı şerif var. Müthiş şeyler, bunlar, envantere kayıtlı güzellikler, arkadaşlar başka koleksiyon oluşturacak çalışmalar yapacaklar. Sadece bu değil, zengin bir arşivimiz var. Bir müze mantığıyla hazırlanan mekan güzel, İstanbulluların severek gerçekten farklılıkları görerek izleyeceklerine inanıyorum."

Konuşmasının ardından Başkan Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hayri Baraçlı'nın aralarında bulunduğu davetlilerle kurdele keserek serginin açılışını yaptı.

 

Sultan 2. Osman'ın Cülus-ı Hümayun Tablosu Topkapı Sarayı'nda

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Topkapı Sarayı Müzesi ziyaretinde "Genç Osman" olarak da bilinen Sultan 2. Osman'ın 26 Şubat 1618'de tahta çıkış törenini resmeden Cülus-ı Hümayun Tablosu'nun, daimi teşhir salonlarından "Padişah Portreleri Seksiyonu"nda sergilenmeye başlaması törenine katıldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geçen yıl Londra'daki Sotheby's Müzayede Evi'nde yapılan "İslam Dünyası Sanatı" açık artırmasında en yüksek fiyat olan 430 bin sterline (2 milyon 250 bin 511 lira) satın alınan tablo, Sultan 2. Osman'ın bir başka tablosunun yanında ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.

Yağlıboya tablo, 2. Osman'ın tahta çıktığı dönemde İstanbul'da bulunan ve cülus törenini izlemesine izin verilen Avusturya İmparatorluğu'nun büyükelçisi Baron Hans Mollard von Reinek'in maiyetindeki ismi bilinmeyen bir ressam tarafından yapıldı. Törende büyükelçi ile hazır bulunan ressam, cülus merasimini 127X107,5 santimetre ebadındaki tablosuna aynen yansıttı.

Özellikle protokol tarihi bakımından büyük önem taşıyan, dünyada tek olma özelliğine sahip tablo, Avrupalılar tarafından nadiren şahit olunan, Osmanlı Cülus Merasimi gibi önemli bir tarihi olayın görüntüsünü günümüze aktarıyor. Tablo, Osmanlı saltanat törenlerinin bilinen en eski tasvirlerinden biri olarak kabul ediliyor.

 

TİYATRO OYUNLARI THY UÇAK EKRANLARINDA

 Türk Hava Yolları ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları arasında iş birliği protokolü imzalandı.

THY'den yapılan açıklamaya göre, THY ile Şehir Tiyatroları arasında yapılan protokol çerçevesinde Şehir Tiyatroları'nda sergilenen oyunlar, 1 Haziran'dan itibaren uçak içi eğlence sisteminde yayınlanarak yolcuların ilgisine sunuldu.

THY'nin Planet Eğlence Sistemi'ne sahip tüm dış hat uçuşlarında yayınlanan oyunları, sadece yerli yolculara değil aynı zamanda İngilizce alt yazı seçeneği ile yabancı yolcular da izleyebiliyor.

Bu sayede 100 yılı aşkın zamandır sergilenen Şehir Tiyatroları eserleri, THY'nin milyonlarca yabancı yolcusuna da ulaştırılarak önemli bir kültürel görev ifa ediliyor. Planet eğlence sisteminde her ay yenilenen film, TV programları ve müzik içeriklerinin yanı sıra Şehir Tiyatroları'nda kapalı gişe oynayan en popüler oyunlar da tiyatro kategorisi altında peyderpey yer alacak.Farklı açılardan görüntü alan sekiz kamera ile kaydedilen ve kayıtlarda, oyuncuların jest, mimik ve duygularını tiyatrodaki gerçekliğiyle yansıtan özel tekniklerin kullanıldığı tiyatrolardan bu ay Saadet Hanım, Geç Kalanlar, Pollyanna, Karıncalar (Bir Savaş Vardı) ve Hayal-i Temsil oyunları THY yolcularının beğenisine sunuldu.

 

SURİYELİ YETİMLER UNUTULMADI

“Yeni Dünya İş Kadınları Platformu” savaşın paramparça ettiği hayatların yeniden kurulmasına destek olmak amacıyla Suriyeli kadınlarla 10 Haziran'da iftarda bir araya geldi. Suriyeli kadınlar için hazırlanan örgü malzemeleri de bu buluşmada savaş mağduru kadınlara hediye edildi.

Yeni Dünya İş Kadınları, Dünya Yetimler Günü olması münasebetiyle Suriyeli yetim çocuklara da birbirinden güzel hediyeler verdi. Platform bu yıl içerisinde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile birlikte, “81 Kadın 81 Portre Projesi”ni de hayata geçirecek ve iş hayatına atılan kadınların öykülerini kamuoyu ile buluşturacak.

Yeni Dünya İş Kadınları Platformu yine bu yıl içerisinde “2017 Denizli Sağır Ve Dilsiz Projesi”ni de gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Anadolu'da şehir merkezlerinin uzağındaki köylerde yaşayan kadınlara ulaşıp onlara iş imkanı sağlamak amacı ile 2012 yılında Havva Firdevs Külünk tarafından kurulan “Yeni Dünya İş Kadınları Platformu” bugüne kadar yaklaşık iki yüz kadına istihdam alanı oluşturdu.

 

TÜRK ÖYKÜLERİ AZERBEYCAN TÜRKÇESİNE ÇEVRİLDİ

 Azerbaycan Bakanlar Kuruluna bağlı Tercüme Merkezi, Türk edebiyatçıların hikayelerinden oluşan "Türkiye Antolojisi" isimli kitap yayımladı.

 Bakü Yunus Emre Enstitüsünde, daha önce Türkiye'de "Tanzimat Döneminden Bugüne Türk Hikayeleri" ismiyle basılan "Türkiye Antolojisi" kitabının tanıtımı yapıldı.

Programa Türkiye'nin Bakü Büyülelçisi Erkan Özoral, KKTC Bakü Büyükelçisi Ufuk Arca Turganer, büyükelçilik çalışanları, akademisyenler, yazarlar ve çok sayıda davetli katıldı.

Büyükelçi Özoral programda yaptığı konuşmada, iki kardeş ülke Azerbaycan ve Türkiye'nin birbirini daha yakından tanımaya ihtiyacı olduğunu söyledi.

Edebiyatçılarla ilgili iki ülkede de yeterli bilgi olmadığını ifade eden Özoral, tanıtımı yapılan kitabın bu alandaki boşluğun kapatılmasına önemli katkı sağlayacağını belirtti.

Tercüme Merkezi Müdürü Afak Mesud, bugüne kadar farkı Türk yazarların hikayelerinin Azerbaycan Türkçesine çevrildiğini, fakat antoloji olarak ilk kez yayınlandığını belirtti.

Mesut, yeni yayınladıkları kitabı, Türk edebiyatını Azerbaycan'da tanıtmak için düşünülen projelerin başlangıcı olarak kabul ettiklerini, daha sonra Türk şiir antolojisi hazırlayacaklarını kaydetti.

Program sonunda 60 yazarın öykülerinden oluşan Türkiye Antolojisi kitabı davetlilere dağıtıldı.

 

Bağcılar'dan Almaata'ya gönül sofrası

Bağcılar Belediyesi ile Almaata'nın Almalı Belediyesi'nin Kazakistan'da ortaklaşa kurduğu Bereket Sofrası, yaklaşık bin davetliyi aynı sofrada buluşturdu.

Bağcılar Belediyesi ile Almaata'nın Almalı Belediyesi'nin ortaklaşa düzenlediği iftar programı Türkiye'den ve Kazakistan'dan katılan Müslümanları bir araya getirdi. Otel Kazakistan'daki iftar programında duygulu anlar yaşayan Kazakistanlı davetliler, “Her yıl heyecanla beklediğimiz iftar programında soydaşlarımızla aynı sofrada iftar yapmak bizi mutlu ediyor. Ayrı bir duygu yaşıyoruz” dediler.

İftar programında konuşan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Bağcılar'da 40 yıldır Kazak kardeşleriyle bir arada yaşadıklarını ifade etti. İki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'e şükranlarını sunduğunu ifade eden Çağırıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“İslam dinine mensup olmaktan, Müslüman ana ve babadan dünyaya gelmiş olmaktan dolayı Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Hepimizin atası olan Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri'nin izlerini Türkiye'de de görebiliyoruz. Bağcılar Belediyesi olarak 12 yıl önce başlattığımız Gönül Sofraları geleneğini devam ettirmekten dolayı da büyük bir mutluluk duyuyorum” dedi. 
Başkan Çağırıcı'nın, Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinden başlayarak bugünkü reisi cumhurlara kadar ortak kültürden adetlerden, gelenek ve göreneklerden, dünyayı daha iyi yapma arzusundan bahsettiğini hatırlatarak, “Kardeşliğimiz asırlardır eksilmeden devam ediyor. Geçmişte atalarımız birlikte yaşadılar. Hoca Ahmet Yesevi hepimizin ortak değeridir” dedi.

 

Zarifoğlu Vefatının 30. Yılında Kabri Başında Yâd Edildi

 Şiirinin ve duruşunun yankıları bugün hâlâ devam eden usta şair Cahit Zarifoğlu, vefatının 30. yılı dolayısıyla kabri başında dualarla yâd edildi.

 Zarifoğlu'nun ailesini, dostlarını, okurlarını ve yakınlarını bir araya getiren buluşmada Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin yakın dostu şairi şöyle anlattı: “Cahit Zarifoğlu, çocuklar için yazmayı ciddiye almış en önemli şairlerden biri. Zarifoğlu'nun çocuk kitapları yalnızca çocukların okudukları kitaplar değil, aynı zamanda her yaştan okurun okuduğu kitaplar. Bunun temel nedeni Zarifoğlu'nun çocuk kitapları önce edebiyat metinleridir. Bu bakımdan Cahit Zarifoğlu, hem şiiriyle hem yeryüzü coğrafyasındaki mazlumların yanında duruşuyla ve çocukların safında durmayı bilmiş bir şair olarak öncü bir yere sahiptir.”

 Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şube Başka'nı Mahmut Bıyıklı da yaptığı konuşmada Zarifoğlu'nun hiç eskimeyen genç bir şiiri olduğunu ve her nesille buluşabildiğini kaydetti. Çocuk ve gençlerimizin Zarifoğlu'nu yakından ve doğru tanımasının önemine dikkat çeken Bıyıklı şunları söyledi:

“Modern Türk şiirinin öncü şairlerinden olan Cahit Zarifoğlu, sıkça zikredildiği üzere ‘artist' değil derviş bir şairdir. Fethi Gemuhluoğlu'nun tabiriyle yerinmenin ve sevinmenin ötesindedir. Övgüye de, kınamaya da, yergiye de aldırmaz. Hayattayken şiiri üzerine yürütülen eleştirilere takılmaz. İnandığı, doğru bildiği düzlem üzerinde istikametini bozmadan kalemin yükünü kuşanır. Dünya ve dünyalıklar karşısında imtihanını kaybetmemek için sağlam direniş sergileyerek mümince bir tavır içinde ömrünü güzelleştirir. İnanmadığı sözü söylemek de cömert davranmaz. İnandıklarını heyecan içinde yaşar ve söyler. Vazifeli şairlerimizdendir. Razı olmasını bilmiş, rıza makamını içselleştirmiştir. Yeryüzünde bulunmak vazifesinin sırrını keşfetmiş ve bu sırrın ruhuna uygun olarak yazmış ve yaşamıştır.”