Hayatın Ramazan Demi
Tüm olay örgüsü ve kurgusu tastamam, noksansız ve kusursuz bir yoldur hayat.
Bu nizamın ne kadar farkında olduğumuz ise hayatı nasıl
algıladığımızı belirler. Onca şeyin yanlış, hatalı, noksan, adaletiz, haksız,
yalan olduğu dünyada hayatın hâlâ kusursuz bir nizamda durduğunu inanmamız
zorlaşıyor.
Planladıklarınız için uygun saha bulamayabilirsiz.
Planlamadığınız herşey için bir bakarsınız tüm dünya yardıma hazırdır. Elbet hikmet
burada gizlidir. Akla hayale gelmeyen, olacağı
düşünülemeyen hadiselerin tahsis sırasını koruyan bu disipline hayran olmamak
elde değildir.
Bütün ihtiyaçlar, herkes için az ya da çok çoktan temin
edilmiştir. Tam tersi olduğunda rızkı tükenmiş deriz zaten. Tahsisattan payına
düşenler bitmiştir.
Yolcusu varoldukça olabilen, gelişen, gerçekleşen bir serüvendir
hayat.
Her nasibe hâline bir kendimizden bir hâl, bir parça, bir
söz, bir bakış, bir karar eşlik eder. Kaderden bihaber beşeriyet için gelecek
bir sırdır. Yine de çabalar, çalışır, yolumuza bakar, hayatta kalmak için
uğraşır, Hakk’ın nasiplerine iradi karşılıklar sunarız.
Kimi zaman sürüklenme hali, kimi zaman ise akıntının tersine
çekilen kürekler için cefadır hayat.
Sürüklenenin içten rahat edemediği, karşı gelene akıntının
rahat vermeği...
Ahengi kendi içinde, görünmeyenleri, gizli cepleri,
farkedilmeyen tümsekleri, kalabalığı ve yol arkadaşlarıyla, kimi zaman hiçbiri
olmadan, ileri ve dahi geriye işler hayat.
Bazen beklenmedik dünyalıklarla mutlu olur, tez vakitte
yitip gidenlerle kahrolur insan. İkisi de terazinin dengesi içindir. Sakin ve
durgun zamanlar, felaket, kayıp ve tersliklerle karmakarışık olur. Hengâmenin
ortasındaki acı, hakikatle yüzleştirir. Zamana değer işlenir, insan olgunlaşır,
tarih yazılır.
Bir hayat hikâyesi sayıca tahmin edilmesi pek de mümkün
olmayacak yollardan yalnızca biridir ve sadece bir tek kişi içindir.
İnsan; ruhu, bedeni ve
serüveniyle biriciktir. Bir anı bile tekrar edilemez nadidelikle meydana
getirilmiş hayatlarımız arasında “yolcu” vasfımız ortak, yollarımız kendimize
hastır.
Uzun bir zamanın gizlide
kalmış istemek için bile cesaret edilememiş, belki de istemek işi dahi akla düşmemiş
olan işler için nice maceralara gebedir hayat.
Çizilmiş yolların dışına
çıkartır, akla gelmeyeni dile getirmeye mecbur bırakır.
Zaman anların bütünü ve yapıp
etmelerin aynası... Onsuz yapılanların analizi, yapılacakların planlanması imkânsız.
Kaybına uğramak istemeyenin basiretsizlik ve gaflet lüksü yok.
Demesi kolay ama yapması
zordur; tamı tamına değerlendirilmiş, kıyı köşe doldurulmuş, faydalı olmaya
adanmış hayatlar nadirdir. Bunun tahsili için bile adanmışlığın sözü geçer.
Ramazan hayattan ve zamandan payımıza
düşen, beşeriyete bahşedilmiş en güzel hediye. Gündüzü gecesinden, gecesi
gündüzünden kıymetli.
Dünyalık çabamızı
yavaşlatmamızın, soluklanmamızın ve manevi bir dem arayıp bulmamızın tam sırası.
Görmediğimiz, hayatın içinde
sezinleyemediğimiz nasip ve rahmetler bu ayda gizli.
Hz. Allah, bu vesile ile kilitlerimizi
açsın, nasiplerimize eriştirsin, Kelamullah’ı övüp takdir edebilmemizi nasip
etsin.
Ramazan’a hayatın zor
zamanlarında kavuşanlara, Ramazan’a tutunarak teselli bulanlara selam olsun.