Hızlı ve modern hayatın kalbi ve irfânı yok
Modernliğin başımıza belâ ettiği hız kültüründe yavaşlığa yer yok. Hızlı, yâni modern hayat kanserden daha öldürücü bir düşman; insanı insanlıktan çıkarıyor. Batı’nın ürettiği modern hız toplumu hızla büyüyor. Modern inkıraz gibi yeni bir hastalık ve tehlikeyle karşı karşıyayız. Bu canavar tıpla, tüfekle durdurulacak bir canavar değil. Devlet ve toplum çapında başlatılacak yavaş hayat inkılâbıyla yok edilebilir ancak.
Hız çağı yavaş konuşana da
izin vermiyor, her şey hızlı konuşulmalı! Atalarımızın zihnî ve ruhî ahengimizi
sağlayan “Tane tane konuşun” öğüdünü silindir gibi ezip geçti hızlı hayat.
Prof. Dr. Kemal Sayar, “Yavaşla!” kitabında daha hızlı sloganlarına
kulaklarımızı kapatmamızı, hızın bir uyuşturucu olduğunu, ruhumuz için
yavaşlamamızı, ahlâkı, merhameti, vicdanı hayatımıza katmak için hızlı olan her
şeyi reddetmemizi, şifayı durup dinlenmekte, yavaşlıkta aramamızı söylüyor.
“DURMAK GEREK, DURMAYINCA DURULAMAZSINIZ”
Ali Yurtgezen hocanın “Namaza
durmak” (Ekim 2006-Semerkand dergisi) yazısının idrakleri sarsıcı kelimesi
“Durmak” fiilini hayatımızın bütününe teşmil etmeliyiz: “Durmak gerek. Zira
durmayınca, ‘tevakkuf etmeyince’, arada bir ‘vakfe’ yapmayınca hakikate ‘vâkıf’
olamazsınız. Durmayınca durulamazsınız. Durulacak yer Allah’ın huzurudur.”
MODERN BİR HASTALIK: HIZ BAĞIMLILIĞI
“Durmak”la “namaza durmanın”
derûnu ve inceliği kastediliyor ki, hayatın en ulvî yavaşlama ve Hakk’ın
huzurunda olma ânıdır. “Durmayı” sadece ibadette değil, gündelik hayatımızın
her safhasında bilmeli değil miyiz? “Durmak” fiili, yavaşlamayı unutan biz
modern zaman insanlarına hayatı yavaş ve sükûn içinde yaşamanın mesajını
vermiyor. Hayatının her karesinde hız bağımlısı olan insanın ders çıkaracağı bu
yazıda “tevakkuf etmeyen” yâni durmayı unutan insan târif ediliyor ki, biziz bu
insan, yâni kendimiz:
“Modernizm veya ‘çağdaş
uygarlık’ tüketmeyi, kazanmayı, bunun için durup dinlenmeden koşturmayı
gerektiren bir anlayış. Modernizmin inşa ettiği insan tipi, mütemadiyen hareket
ederek, telaş ve endişe ile oradan oraya koşturarak, kendini çağın hızına
kaptırıp sürüklenen, nefes nefese koşuşturmaktan ‘Peki ya sonra?’ diye sormaya
fırsat bulamayan, hiç durmadan çalışmak, kazanmak ve tüketmek zorunda olan bir
makine.”
HIZLAN ACELEMİZ VAR!
Küresel hız hayatımızın her
karesini kuşattı artık. Hâne halkıyla görüşmeler hızlı, akraba ziyaretleri
hızlı. Tâziye ve hasta ziyaretlerimizi hızlıca yapıyor, bir başka yere
yetişiyoruz. Câmiden olabildiğince hızlı çıkıyor, namazın sünnetleri tehir
ediliyor, zamm-ı sûreler bire indiriliyor, tesbihat olmasa da olur. Çünkü
acelemiz var!
HIZ ÇAĞININ NESLİ “YAVAŞ” OLMAYI BİLMİYOR
Ecdadımızın “yavaş yavaş
yiyin” nasihatini bilmiyor hız çağının nesli… Dijital haberleşme araçlarıyla
ferman buyurduğumuz lokanta yemeği en hızlı şekilde ulaştırıyor. Çünkü yemek en
hızlı şekilde gelmeli ve yenmeli. Çünkü acelemiz var! Modern-kapitalizmin baş
belâsı çocuğu teknolojiden sâdır olan hızlı hayata göre hızlı olan verimlidir.
Hız ağının dışında kalmak fırsatları kaçırmaktır. Yavaş davrananlar, yavaş
mekânlar hızlı hayatın saldırısıyla defterleri bir bir dürülüyor…
Hız çağının mabudu olan
reklâmlar hızlı olmayı telkin ediyor: “En hızlı arabaya, en hızlı cep
telefonuna sahip olmak için hızlı davran!” Ne kadar hızlı olursan o kadar çok
kazanma şansın var. Bundandır hız kültürünün ifsad ettiği toplum fazla
verimlilik için daha da hızlanıyor, ruhunu dinlemekten, tefekkür etmekten
kaçıyor. Hız toplumu durup düşünen, dinleyen sâkin bir toplum değil, sükûnetini
yitiren asabi ve bencil bir güruh. Yüz yüze olmayı engelleyen hızlı hayatta
insanlar birbirinin gözüne bakmadığı, birbirini yeterince dinlemediği için
muhabbet hâsıl olmuyor. Herkes birbirine nesne gibi bakıyor. Çünkü hızlı
hayatın kalbi ve irfânı yok.
HIZLI HAYATTA GÖNÜLLER YAPMAĞA VAKİT YOK
Hız çağının yok ettiği
mukaddes bir kıymet: Vakit... Kimsenin vakti yok. Modern teknolojinin en hızlı
arabalarıyla daha hızlı gitmemiz gerek. Çünkü vaktimiz az, işimiz çok! Oysa
Müslümanca hayatın sırrı ve gayesi sükûnettir, yavaşlamaktır…
Hızlı
hayatta gönüller yapmağa vakit yok. Hızlandıkça birbirimizden kopuyor, daha da
parçalanıyoruz. Hayatımız daha seküler hâle geldiği gibi, ruhî yabancılaşma
artırıyor, mensubiyet şuuru zayıflıyor Çâre: Yavaşlığın ve sükûnetin sesi İslâm
medeniyeti üzere yaşamak...
*****
AHLÂK VE İSTİKAMET DERGİSİ
Yazar Haki Demir’in idaresinde çıkan Ahlâk
ve İstikamet / Aylık Fikir ve Siyaset dergisi” nin(www.ahlakveistikamet.com) Temmuz 2022 / 14. Sayısı, Türkiye’de en
çok tartışılan siyasî meselelerin başında gelen mevzulardan “Muhalefetin fikrî yapısı”, “Muhalefet cephesinin istismarı” “Siyasî kriz dinamiği”, “Meşruiyet fikri” ve “Hasta
devlet” başlıkları altında mevzuları ele almaktadır. Bir başka önemli mevzu
olan “Gençlik mefkûresi çalışmaları” hakkında
önemli bilgiler yer almaktadır. Bu sayının kapak konusu: SİYASÎ KRİZ DİNAMİĞİ
Bu
önemli sayının mündericatı şöyle:
TAKDİM Ali Ergen
1. KISIM-İSLÂMÎ MÜCADELE
*İslâmî muhalefet
fikriyatı-7-Muhalefetin istismarı / Hamza Kahraman
*Gençlik Mefkûresi
çalışmaları başladı / Ebubekir
Sıddık Karataş
2. KISIM-SİYASİ MÜCADELE
*Meşruiyet-10- Fikrî meşruiyet /Haki Demir
*Hasta devlet-4-Dünyaya şâmil devlet fikriyatı / Mustafa
Karaşahin 3.
KISIM-SİYASÎ REJİMİN KİMLİĞİ *Siyasî Kriz dinamiği-1-Takdim / Alihan
Haydar
*“Gelenekleşen Korsanlık”-5-Korsanlaşmanın muhtelif yolları / Mustafa
Karaşahin *Cehalet dinamiği-5-Câhilleştirme müfredatının siyasî-içtimaî
hedefleri /Abdullah Tatlı
*Ankara’nın devşirmeleri-2-Neden Ankara? / Selahattin
Adanalı 4.
KISIM-YENİ TÜRKİYE
*İttifak ihtimalleri-6-Zararlı ittifak denklemleri / Ahmet
Selçuki *2023
Seçimleri-3-Ülke için önemi / Osman Gazneli
5. KISIM-AK PARTİ İKTİDARI
*Erdoğan’ın siyasî
şifreleri-5-Kültürel şifreler / Haki Demir
*Siyasî patlama dinamiği-10-Takip merkezi /Haki Demir *Hassasiyet
patlaması-9-Zulümden kaynaklanan hassasiyet patlaması / Haki Demir *Bozgun süreci-7-Ahengin bozulması / Nurettin
Saraylı
*Kültür kuvvetleri-4-Kendi alanını açmalıdır / Hakan
Türkmen
*Mahallî siyasetin manzarası-4- Ehliyetsiz ve liyakatsiz
siyasetçiler /Fatma Büşra Akdemir
*Medenîler ve barbarlar-4-Barbarların barbarlaştırıcı etkisi / İsmail
Demirhan 6.
KISIM-MEDYA
*İslâmî neşriyat dosyası-8-Bilgi ve haberde kültürel ölçüler / Haki
Demir 7. KISIM-TEKLİFLER
*Münevver hareketi-8-İnşa fikriyatı / Haki Demir 8.
KISIM-ENDERUN AKADEMİSİ
*Haziran-2022 Dersleri 9. KISIM-GENÇLİK MEFKÛRESİ
*Haziran-2022
Dersleri *Gençlik
programı ile Enderun Akademisi programının irtibatı
(ilbeyali@hotmail.com)