06 Mart 2021

​Homo sapiens mi, homo deus mu, hazret-i insan mı?

 

İnsanın fıtratını bozan kirli ve alçak bir çağdayız. Pozitivist, seküler, inançsız ve ruhsuz modern dünyanın hâkim güçleri her vasıtayla hazret-i insan vasfımıza saldırıyorlar. Değiştirmek, bozmak ve yerine “homo sapiens” ve “homo deus” bir tip koymak istiyorlar.

İnsanın yaratılışını bozucu her türlü felsefî, ideolojik ve zihnî akımlar dünden bugüne hep Batı’dan gelmektedir. İnsanın ulvî varoluş inancını asırlardır bozmaya çalışan Batı’nın yeni ithal kavramları millî kimlik mensubiyeti ve inancı zayıf olanların dimağını işgal ediyor; kimse farkında değil.

Son zamanlarda “küresel” enstitülerin ve dijital yayınların içimize soktuğu “homo sapiens” in üniversitelerin akademik tezlerinde bile “modern, gelişmiş ve bilge insan” olarak takdim edilmesi küçümsenmeyecek bir sosyo-kültürel tehlike. “Çağdaş toplum” modelinin “aktörü” olarak “homo sapiens”, modern insan olmakla övünen zümrelerde rüzgâr gibi yayılıyor.  Üniversitede okuyan yeni neslin insan anlayışını değiştirmek için yapılan sözde “bilimsel” yayın faaliyetleri gizli saklı değil.

Ülkemizde yaşayan birçok insan yakında bir karar vermek durumunda kalacak: Homo sapiens mi, homo deus mu, yoksa hazret-i insan mı olacağım?

HAZRET-İ İNSAN HÜVİYETİMİZE SAHİP ÇIKMAK

Allah’ın zât, sıfat ve fiillerinden olan “Hazret” ve Hazret-i ilâhiyyenin mazhar ve tecellilerine de “hazret-i insâniyye” denmektedir. Elest bezmi’ndeki sözüne sâdık kalan insanın sıfatıdır. “Allah’ın huzurunda olmak” mânasına gelir. Hazret-i insan da Allah’ın huzurunda olan insanın vasfıdır. Halk içindeyken, yalnızken ve daima Allah, kendisini seyrediyormuş gibi yaşamak, Allah ve dini üzere kemâle ulaşmak, beşerîyetten eşref mevkiine çıkmak demektir. (Diyanet İslâm Ansiklopedisi’nin “hazret” maddesi, cilt: 17, s. 146)

Homo sapiens ve homo deus tehlikesine karşı “hazret-i insan” hüviyetimize sahip çıkmakve “hazret-i insan” üzerine dersler, konferanslar, mitingler yapmak zamanı şimdi, hem de âcilen. Çünkü bizim yaratılış ve sebep asabiyemiz hazret-i insandan gelmedir.

 

“TANRI”DAN ŞÜPHELENEN HOMO SAPİENS/MODERN İNSAN

Homo sapiens, modern insan, yâni “düşündüğünün üstüne düşünebilen insan.”  Şüpheci ve akılcı, dünyaya ve hâdiselere “Tanrı’dan, çevreden, kendinden ve başka insanlardan şüphe ederek” bakmayı esas alan Fransız filozof Descartes’in düşüncesidir. Yeri gelmişken belirtelim; muhafazakâr Şark ülkelerinde modern kavramının yaygın olarak fen ve müsbet ilimlerin sahip olunduğu devir ve kalkınma modeli olarak anlaşılmasıyla, asırlardır yaşayagelen dinî değerlerin ve bu değerlerden neşet eden gelenek, sanat, düşünce ve hayat tarzının geçerliliğini kaybettiğine inananların felsefesi olan “modernizm”in arasında tavır ve zihniyet farkı vardır.   

Millet çocuklarının sâfî zihnini ifsad eden modernizm taraftarı kuruluşlar ve yayınlar yıkıcı propagandalarına “homo sapiens, yâni modern insan her şeyden şüphelen, şüphe etmek düşünmektir!” diyerek başlıyorlar. Müslüman Türk toplumunun dimağını zehirleyen bu söz koronavirüsten daha tehlikeli olduğunu izaha etmeye gerek görmüyoruz.

MODERNÜSTÜ TEKNO-İNSAN TANRI: HOMO DEUS

Aynı merkezin ürettiği bir başka yıkıcı kavram dolaşıyor etrafımızda. Millî kültürün ve geleneğin zayıfladığı, kontrol edilemediği büyükşehirlerin üniversitelerinde sinsice dolaşan ve sınıflarda “bilimsel kimlik” kazandıktan sonra “ben bütün ‘verilere’ sahip modern tanrı insanım!” diyen insan tipi dimağlara yerleşiyor. Bu yeni modelin adı “homo deus” dur. Ceddi eski Yunan’ın tanrı krallarından Zeus’un modern ve modernüstü biçimi ve devamıdır.

Batı’da bu zihniyette insan tipi üretilmeye çalışılıyor. Bu insana ad koyan, kavramlaştıran ve bu korkunç kelimeyi, kendisi de bir “homo sapiens” taraftarı olan İsrailli yazar Yuval Noah Harari’nin “Sapiens” ve “Yarının kısa tarihi Homo Deus” kitapları hakkında 28 Ocak 2017’de Hürriyet gazetesine verdiği röportajdan öğreniyoruz. Batılı toplumların düşüncesinde bir hayli yer bulan homo deus tipinin temel sloganı “İnsan, insan için bir tanrıdır.” Bu tanrı, semavî dinlerin “Tanrı” sı değil. Mukaddesleri olmayan yeryüzüne hâkim olmuş ve olacak olan dijital ve teknoloji şirketleri ve devletleridir, bütün dünya insanının zihnini, davranışını kontrol edecek olan “Siber” ve “Data” yâni veri merkezleridir. Yapay (sunî) zekâ üreten ve üretecek olan sözde bilim kuruluşlarıdır.

“HOMO DEUS” DÜNYAYI “İNSAN ÇÖPÜ”NE DÖNÜŞTÜRECEK

“Homo deus” de “homo sapiens” gibi fantezi gibi görünen ve şimdilik dikkat çekmeyen sosyo-kültürel bir tehlikedir. Hazret-i insanın zıddı bir yapıya sahip “homo deus” insanın çöpleşmesi demek. Teknoloji, biyoloji ve dijitalden başka inancı ve işbölümünü kabul etmeyen, hayatı ve insanlığı bu üç unsur üzerinden tanzim etmek ve hâkimiyet kurmak eğitimi alan  “Homo deus” lar hâkim olursa dünya “insan çöpü” ne dönecek.

“Homo Deus” için din çıkmaz bir sokaktır ve semada bir tanrı yoktur. Tanrı insandır, yâni insanın kendisidir. Teknolojik ve dijital yaratıcı güce sahip olmak isteyen ve ölümsüz olma arzusu taşıyan homo deus, diğer adıyla modernüstü ve “insan tanrı” denilen bu varlığın bütün mukaddesleri yıkarak hâkimiyet kurmaya çalışması kimsenin umurunda değil? Din ve millet şuuru zayıflamış gençlere cazip gelen homo deus tipinin çoğalması için Batı üniversitelerinde özendirici dersler veriliyor ve bizim ülkemizde yayınlarla propagandası yapılıyor.  

Acıtıcı soruyu bir daha soralım: Homo sapiens mi, homo deus mu, hazret-i insan mı? Allah’ın “Ruhum dediği varlık ilkesinden bir soluk üflediği, ona isimlerin tamamını öğrettiği” Hz. Âdem’in zürriyeti olan insana ve bu istikâmette kalplerini velîlerin ihya ettiği Müslüman Türk milletine hangisi uygundur?

(ilbeyali@hotmail.com)