Homo sapiens mi, homo deus mu, hazret-i insan mı?
İnsanın
fıtratını bozan kirli ve alçak bir çağdayız. Pozitivist, seküler, inançsız ve
ruhsuz modern dünyanın hâkim güçleri her vasıtayla hazret-i insan vasfımıza
saldırıyorlar. Değiştirmek, bozmak ve yerine “homo sapiens” ve “homo deus” bir
tip koymak istiyorlar.
İnsanın
yaratılışını bozucu her türlü felsefî, ideolojik ve zihnî akımlar dünden bugüne
hep Batı’dan gelmektedir. İnsanın ulvî varoluş inancını asırlardır bozmaya
çalışan Batı’nın yeni ithal kavramları millî kimlik mensubiyeti ve inancı zayıf
olanların dimağını işgal ediyor; kimse farkında değil.
Son
zamanlarda “küresel” enstitülerin ve dijital yayınların içimize soktuğu “homo
sapiens” in üniversitelerin akademik tezlerinde bile “modern, gelişmiş ve
bilge insan” olarak takdim edilmesi küçümsenmeyecek bir sosyo-kültürel tehlike.
“Çağdaş toplum” modelinin “aktörü” olarak “homo sapiens”, modern
insan olmakla övünen zümrelerde rüzgâr gibi yayılıyor. Üniversitede
okuyan yeni neslin insan anlayışını değiştirmek için yapılan sözde “bilimsel”
yayın faaliyetleri gizli saklı değil.
Ülkemizde
yaşayan birçok insan yakında bir karar vermek durumunda kalacak: Homo
sapiens mi, homo deus mu, yoksa hazret-i insan mı olacağım?
HAZRET-İ
İNSAN HÜVİYETİMİZE SAHİP ÇIKMAK
Allah’ın
zât, sıfat ve fiillerinden olan “Hazret” ve Hazret-i ilâhiyyenin mazhar ve
tecellilerine de “hazret-i insâniyye” denmektedir. Elest
bezmi’ndeki sözüne sâdık kalan insanın sıfatıdır. “Allah’ın huzurunda olmak”
mânasına gelir. Hazret-i insan da Allah’ın huzurunda olan insanın
vasfıdır. Halk içindeyken, yalnızken ve daima Allah, kendisini
seyrediyormuş gibi yaşamak, Allah ve dini üzere kemâle ulaşmak, beşerîyetten
eşref mevkiine çıkmak demektir. (Diyanet İslâm Ansiklopedisi’nin “hazret”
maddesi, cilt: 17, s. 146)
Homo sapiens
ve homo deus tehlikesine karşı “hazret-i insan” hüviyetimize
sahip çıkmakve “hazret-i insan” üzerine dersler, konferanslar,
mitingler yapmak zamanı şimdi, hem de âcilen. Çünkü bizim yaratılış ve sebep
asabiyemiz hazret-i insandan gelmedir.
“TANRI”DAN
ŞÜPHELENEN HOMO SAPİENS/MODERN İNSAN
Homo
sapiens, modern insan, yâni “düşündüğünün üstüne düşünebilen insan.” Şüpheci ve
akılcı, dünyaya ve hâdiselere “Tanrı’dan, çevreden, kendinden ve başka
insanlardan şüphe ederek” bakmayı esas alan Fransız filozof Descartes’in
düşüncesidir. Yeri gelmişken belirtelim; muhafazakâr Şark ülkelerinde modern
kavramının yaygın olarak fen ve müsbet ilimlerin sahip olunduğu devir ve
kalkınma modeli olarak anlaşılmasıyla, asırlardır yaşayagelen dinî değerlerin
ve bu değerlerden neşet eden gelenek, sanat, düşünce ve hayat tarzının
geçerliliğini kaybettiğine inananların felsefesi olan “modernizm”in arasında
tavır ve zihniyet farkı vardır.
Millet
çocuklarının sâfî zihnini ifsad eden modernizm taraftarı kuruluşlar ve yayınlar
yıkıcı propagandalarına “homo sapiens, yâni modern insan her şeyden
şüphelen, şüphe etmek düşünmektir!” diyerek başlıyorlar. Müslüman Türk
toplumunun dimağını zehirleyen bu söz koronavirüsten daha tehlikeli olduğunu
izaha etmeye gerek görmüyoruz.
MODERNÜSTÜ
TEKNO-İNSAN TANRI: HOMO DEUS
Aynı
merkezin ürettiği bir başka yıkıcı kavram dolaşıyor etrafımızda. Millî kültürün
ve geleneğin zayıfladığı, kontrol edilemediği büyükşehirlerin üniversitelerinde
sinsice dolaşan ve sınıflarda “bilimsel kimlik” kazandıktan sonra “ben bütün
‘verilere’ sahip modern tanrı insanım!” diyen insan tipi dimağlara yerleşiyor.
Bu yeni modelin adı “homo deus” dur. Ceddi eski Yunan’ın tanrı
krallarından Zeus’un modern ve modernüstü biçimi ve devamıdır.
Batı’da bu
zihniyette insan tipi üretilmeye çalışılıyor. Bu insana ad koyan,
kavramlaştıran ve bu korkunç kelimeyi, kendisi de bir “homo sapiens” taraftarı
olan İsrailli yazar Yuval Noah Harari’nin “Sapiens” ve “Yarının kısa tarihi
Homo Deus” kitapları hakkında 28 Ocak 2017’de Hürriyet gazetesine verdiği
röportajdan öğreniyoruz. Batılı toplumların düşüncesinde bir hayli yer
bulan homo deus tipinin temel sloganı “İnsan, insan için bir
tanrıdır.” Bu tanrı, semavî dinlerin “Tanrı” sı değil. Mukaddesleri olmayan
yeryüzüne hâkim olmuş ve olacak olan dijital ve teknoloji şirketleri ve
devletleridir, bütün dünya insanının zihnini, davranışını kontrol edecek olan
“Siber” ve “Data” yâni veri merkezleridir. Yapay (sunî) zekâ üreten ve üretecek
olan sözde bilim kuruluşlarıdır.
“HOMO
DEUS” DÜNYAYI “İNSAN ÇÖPÜ”NE DÖNÜŞTÜRECEK
“Homo deus”
de “homo sapiens” gibi fantezi gibi görünen ve şimdilik dikkat çekmeyen
sosyo-kültürel bir tehlikedir. Hazret-i insanın zıddı bir yapıya sahip “homo
deus” insanın çöpleşmesi demek. Teknoloji, biyoloji ve dijitalden başka inancı
ve işbölümünü kabul etmeyen, hayatı ve insanlığı bu üç unsur üzerinden tanzim
etmek ve hâkimiyet kurmak eğitimi alan “Homo deus” lar hâkim olursa
dünya “insan çöpü” ne dönecek.
“Homo
Deus” için din
çıkmaz bir sokaktır ve semada bir tanrı yoktur. Tanrı insandır, yâni insanın
kendisidir. Teknolojik ve dijital yaratıcı güce sahip olmak isteyen ve
ölümsüz olma arzusu taşıyan homo deus, diğer adıyla modernüstü ve
“insan tanrı” denilen bu varlığın bütün mukaddesleri yıkarak hâkimiyet kurmaya
çalışması kimsenin umurunda değil? Din ve millet şuuru zayıflamış gençlere
cazip gelen homo deus tipinin çoğalması için Batı üniversitelerinde özendirici
dersler veriliyor ve bizim ülkemizde yayınlarla propagandası
yapılıyor.
Acıtıcı
soruyu bir daha soralım: Homo sapiens mi, homo deus mu, hazret-i insan
mı? Allah’ın “Ruhum dediği varlık ilkesinden bir soluk üflediği, ona
isimlerin tamamını öğrettiği” Hz. Âdem’in zürriyeti olan insana ve bu
istikâmette kalplerini velîlerin ihya ettiği Müslüman Türk milletine hangisi
uygundur?
(ilbeyali@hotmail.com)