10 Eylül 2015

İç savaş planı ve Bahçeli’nin Saray’a yürüyüş çağrısı!

Bahçeli, bugün, CIA'nın Türkiye için hazırladığı ve ana aktörü Fetullahçı Terör Örgütü olan Yugoslavya benzeri iç savaş senaryosunun PKK ile birlikte yardımcı aktörü pozisyonunda.

Önce siyaseti işlevsel kılan bütün fonksiyonları tıkadı; sonra sıkıyönetim çağrısında bulundu pişkince. “Can ve mal güvenliği sağlanana, iç huzur ve asayiş temin edilene kadar, Anayasal bir çare olan sıkıyönetim uygulaması hemen devreye sokulmalıdır” diye haykırdı ağzından köpükler saçarak.

Oysa, can ve mal güvenliğini tehdit eden, iç huzur ve asayişi bozan terör olaylarını önlemede caydırıcı esaslar içeren yasama çalışmalarında, terörün meclis uzantısı HDP ile aynı blokta yer alıp, karşı oy bile kullanmıştı yüzü bile kızarmadan.

Sonra terörle etkin mücadele hedefini içeren koalisyon teklifini de reddetti. Terör eylemlerinde caydırıcılığı arttıracağı düşünülen “vur emri” içerikli güvenlik paketi için aynı blokta yer alarak birlikte red oyu verdiği PKK'nın meclis uzantısı HDP'li koalisyon formülleri önerdi ısrarla.

Bütün seçenekler tıkandığında, Anayasa'nın gereğince HDP'nin de içinde yer alacağı seçim hükümeti olasılığına mahkum etti ülkeyi. Üstelik, “tüm seçenekler tükendiğinde ülkeyi namerde muhtaç etmeyiz. Elimizi değil gövdemizi taşın altına koyarız” demesine rağmen.

“Devlet, Devlet Bahçeli'den önemli” diyerek bakanlık teklifini kabul eden MHP'nin kurucu lideri merhum Alparslan Türkeş'in oğlunu bile, ülkeyi kendi elleriyle mahkum ettiği seçim hükümetine evet dediği için MHP'den ihraç etti.

-Bütün hainlerle aynı blokta yer aldı-

Kurulan hükümetin dışardan atanan bakanlarının yemin töreninde, iç tüzük ve yasada olmamasına rağmen, o hükümeti de düşürüp ülkeyi hükümetsiz bırakacak eyleme, hem de yine PKK'nın meclis uzantısı HDP ile aynı blokta yer alarak imza attı.

O hükümeti düşürmek için birlikte el kaldırdıklarının içerisinde kimler yoktu ki! Sırtlarını PYD ve YPG'ye yasladıklarını söyleyenler, devlet görevlilerine, “o keleşleri size doğrultmasını biliriz” diyenler, serhildan çağrıları ile 52 kişinin ölümüne sebep olanlar, Kürtleri silahlanmaya çağıranlar, “Bir gün bir başçavuş kapınızı çalıp başınız sağolsun diyecek” diyenler! Bu ülkeye ihanet içerisinde olan herkes vardı.

-Tutarsızlık mı karanlık plan mı?-

Bütün bu tutarsız davranışlara anlam veremediğinizin farkındayım. Ancak bunun bir tutarsızlık değil, çok tehlikeli bir planın “ahmaklaştırılmış parçası” olduğunu anlayacağınız büyük turpu heybeden bıraktım.

O turp, ilk okuduğunuzda tutarsızlık diye addedeceğiniz yukarıdaki eylemlerin sahibinin şu sözleri: “Benzerlerine birçok ülkede rastlanan tarihi nitelikli büyük saray yürüyüşünün icrası da kaçınılmaz olabilecektir.”

Peki nere(ler)de rastlandı bu yürüyüşün benzerlerine? Mısır'da, Suriye'de, Yemen'de… Yani Arap Baharı dedikleri halkları birbirine öldürten sürecin sembolik eylemleriydi sözü edilen yürüyüş!

Çok daha başka birşey! Bu marjinal sol örgütlere has eylem biçimine davetiye çıkaran zat için, partisini Ulusol çizgiye taşıma misyonunu tamamladı demiştik. Meğer bununla yetinmeyip marjinal sola da yanaştırmış MHP'yi.

Biz iç savaş senaryoları için figüran bile bulamazlar derken, meğer yardımcı aktör olarak bu zatı sahneye sürmüşler. 7 Haziran seçim sürecinden başlayıp bugüne kadar gelen dönemdeki bütün söylemleriyle gerilim ve çatışmayı körükleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den söz ediyorum.

Hani Merhum Alparslan Türkeş'in, CIA ve MOSSAD'ın cirit attığı dönemdeki MİT'I kastederek, “MİT'in adamı, dikkatli olmak lazım” uyarısında bulunduğu Bahçeli'den!

Ve o Bahçeli, bugün, CIA'nın Türkiye için hazırladığı ve ana aktörü Fetullahçı Terör Örgütü olan Yugoslavya benzeri iç savaş senaryosunun PKK ile birlikte yardımcı aktörü pozisyonunda. Yazık; çok yazık hem de!