13 Mart 2022

​İdlib ve izlenimler

Geçtiğimiz hafta önemli bir ziyarete davetliydim. Türyi Dergiler Birliği (TÜRDEB) ve Uluslararası İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH), birlikte düzenledikleri Suriye İdlib ziyareti. Bu önemli ve anlamlı ziyarete ülkemizin önde gelen dergi editörleri, yazarlar ve şairler katıldı. Amaç; düzensiz kamplarda yaşamını sürdürmeye çalışan insanların varlığını; öncelikle okuyuculara, kamuoyuna, dünyaya duyurmak ve daha doğrusu hatırlatmaktı.

Gerçekten bu anlamlı geziye ben, maalesef anlık çıkan işlerden dolayı katılamadığımdan dolayı çok üzüntü duydum. Giden, oralardan fotoğraf ve bilgi paylaşan dostlarıma teşekkür ediyorum. Şu ana kadar birçok kamp gördüm. Mülteci kampları birbirleriyle benzer özellikler taşısa da, her kamp kendi hikâyesini ayrı oluşturuyor.

Yola çıkmadan oraları yakından bilen sevgili dostumuz İsmail Mansur Özdemir;  bilgilendirme paylaşımlarının birinde, ‘Orada travma yaşamamanız için kendinizi manen ve psikolojik olarak hazırlayın’ demişti.  Çok doğru söylemişti. Kamplarda sizlere bakan o gözleri görseniz, oracıkta donar kalırsınız. Hele çocuklar. Ne olup bittiğine anlam veremeyen çocuklar. Dünyanın başka başka yerlerinde mutlu bir hayat yaşayan yaşdaşlarını görseller ne derler acaba?

Gelen onlarca fotoğraf karesine bakıyorum da, her şeye rağmen gülüyor çocuklar. Kendilerini yalnız bırakmayan o güzel insanları görünce mutlu oluyorlar ve gülüyor çocuklar.

İHH o kadar önemli işler yapıyor ki, Allah onlardan razı olsun. Düzenli ve sistemli bir şekilde yardımları orada yaşayanlara ulaştırıyor. Elbette sadece orada yaşayanlara değil dünyanın her bölgesindeki mazlumlara koşuyor.

Ülke olarak yardım konusunda takdire şayanız. Yardıma muhtaç neresi varsa hızla orada oluyoruz. İHH, AFAD, Türkiye Diyanet Vakfı, Deniz Feneri, Sadakataşı ve bir çok yardım kuruluşu el birliğiyle çadır hayatına son vermek için briket evler, cami, okul yapıyor. Ülkemizin ve milletimizin gücünü ve merhametini görünce gözünüz yaşarıyor ve “Allah ülkemizi korusun ve zeval vermesin” diyorsunuz.

Önümde duran onlarca fotoğrafa ve video görüntülere bakıyorum; terk edilmiş, yıkılmış bir şehir görüyorum. Oraya giden arkadaşlardan edindiğim bilgiye göre, İdlib gibi daha güvenli yerlerde yaşayan halk, kendi aralarında sivil toplum kuruluşları kurmuşlar. Birlik olmaya çalışıyorlarmış. Daha iç kısımdaki Halep ve Şam’dan gelen kardeşlerine yardımcı oluyorlarmış. Bunlar güzel gelişmeler. Sevindirici haberler.

Bu tür ziyaretler gerçekten çok önemli. Gündem hızlı değişiyor. Medya aracılığıyla sık sık hatırlatmak lazım. 

TÜRDEB Başkanı Fatih Bayhan da yazarlarla birlikte gerçekleştirdikleri ziyaretin önemine dair şunları söyledi, “Temel amacımız ülkemiz kamu ve sivil toplum kuruluşlarının Suriye iç savaşında insani ve vicdani anlamda aldıkları rolü yerinde görmek, gözlemlemek, kayıt altına almak ve bunları uluslararası kamuoyuyla paylaşmak.”

Genel Sekreter İsmail Mansur Özdemir ise, ''Birbirinden kıymetli yazar ve şairlerimizin İdlib’e yapmış olduğu ziyareti önemsiyoruz. Daha önce birçok medya kuruluşu gelip buradaki insanlık dramını haberleştirdi. Bu sefer de yazarlarımız, şairlerimiz gelip bu dramı hikâyelerine, romanlarına, şiirlerine aktaracak'' dedi.

Ziyaret için emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.