İhvan hareketi İslam dünyası üzerindeki en geniş yapılanmaya sahiptir. Özellikle kurulduğu Mısır'da ciddi bir ağırlığa sahipti. Ciddi bir siyasi akıl birikimi olmasına rağmen iktidar akıl eksikliği göze çarpmaktaydı.

Mısır devrik lideri Hüsnü Mübarek'in iktidardan uzaklaştırılmasında barışçıl gösteriler yapıp alanı terk etmeyen daha sonraki süreçte seçimlerle iktidara gelen İhvan hareketi Muhammed Mursi ve arkadaşlarının tekrardan bir darbeyle iktidardan uzaklaştırılmasıyla İktidardan uzaklaştırılmış oldu. Geçtiğimiz günlerde Hüsnü Mübarek salıverildi. Mursi ve arkadaşları için ise cezalar bir bir açıklanmaya başlandı.

Geçtiğimiz hafta içinde Mısır'da bir kilisede meydana gelen patlamada ölü sayısı 25'e yaralı sayısı ise 71'e yükseldi. Yetkililer olayın bir bombalı saldırı olduğunu duyurdu. Kilisedeki saldırının ardından polis merkezi yakınlarında ikinci bir patlama daha meydana geldi. Kilisenin girişinde yaşanan patlama, Ortodoks Hristiyanların 'Palm Sunday' dedikleri Hz. İsa'nın Kudüs'e gidişini kutlamak için kilisede toplandıkları sırada meydana geldi. Patlamaların hemen ardından Sisi hükümeti Olağanüstü hal ilan etti. Aynı saatlerde ise İsveç'te kamyonlu bir saldırı da gerçekleşti. İki saldırıyı da Daeş üstlendi. Daeş'in küresel operasyonların kaynağı olduğunu sağır sultan bile biliyor artık. Nerde olay çıkarmak isteniyorsa Daeş cadısı ortaya çıkıyor ve operasyon start alıyor. Suriye'de YPG'nin meşrulaştırılması ve Rakka operasyonunun başlatılması sürecinin ana aktörü oldular. Türkiye tarafından El bab'a kadar süpürüldükten sonra yeni bir çıkış kapısı olarak Mısır ortaya konmuş oldu. Sisi'nin ABD başkanı Trump'la görüşmesinin hemen ardından böylesi patlamaların olması ve Sisinin de hemen olağanüstü hal ilan etmesi gözlerin Mısır'a çevrilmesine yol açtı. Muhtemeldir ki, önümüzde ki süreçte Mısır'da ciddi insan hakları ihlalleri olacak ve İhvan Daeş bahanesiyle sindirilmeye çalışılacaktır. Bir sonraki sıra Ürdün'de bulunan cılız İhvan yapılanmasına gelecektir. Daeş bahane müdahale şahane olacaktır. Suriye de ki savaş ortamı kızıştıkça ilginin farklı noktalara çekilmesi gerektikçe Mısır ortaya konacak ve önce saldırılar ardından da özellikle İhvana operasyonlar düzenlenecektir. İhvan'ın çökertilmesi İslam coğrafyasında ayakta durabilen köklü yapılardan birinin geriletilmesi olacaktır. Bu da Ayakta kalan gerçek İslam medeniyetinin çökertilmesine zemin hazırlayacaktır.

İslam'ın ve Müslüman yapıların terörize edilmesi İslam coğrafyasının kan gölü haline getirilmesine yol açtı, eğer bunların önüne geçilmezse İslam kategorize edilip saf dışı bırakılmış olacaktır. İslam coğrafyasına saldırıları bu meyanda okuyabilirsek doğru reçeteler uygulayabiliriz.

Zor süreçten geçiyoruz, İslam, akıl ve feraset Müslümanların yol göstericisi olursa karanlıktan aydınlığa çabuk çıkarız.