İletişim

İletişim, bir grup insan arasında manaları ortak kılma sürecidir. Bunun yanı sıra duygu, düşünce, bilgi ve becerileri de paylaşmak amaçlanır. Eğitim ortamlarındaki iletişim, davranış değişikliği meydana getirmek için duygunun, düşüncenin, tutumun ve bilginin paylaşılması sürecidir. Kaynak, bir şeyler iletmek isteyen bireydir. Geleneksel anlayışta kaynak sınıftaki öğretmendir. İleti, kaynağın göndermek istediği her türlü içeriktir. Bu içerik, eğitim öğetimdeki müfredattır. Kanal, iletiyi iletme modeli, şekli, tarzıdır. Eğitim açısından ele aldığımızda sınıftaki öğretmenin tüm öğretim yöntem ve tekniklerini kullanma biçimidir. Kısacası mesleğe ilişkin becerisidir. Teknolojiler ve materyaller, öğretmen ve öğrencilerin ileti verme kapasitesini büyük oranda genişletir. Bu da eğitimin kalıcı olmasını sağlar. Bu nedenle sınıflarda tepegöz, projeksiyon, TV kullanılır. Alıcı, kaynağın ulaşmak istediği hedeftir. Eğitim öğretimde alıcı öğrencidir. Eğitim kurumlarımızda öğretmen-öğrenci iletişiminin temelinde, öğretmenin kendi yaşantısı yolu ile edindiği her türlü tecrübeyi paylaşımı, aktarımı vardır.

Kaynak nelere dikkat etmelidir?

Kaynak, öncelikle konuştuğu dile hakim olmalıdır. Ses tonunu iyi kullanmalıdır. Beden dilinin sözlü iletişimden daha etkili olduğu hatırlanırsa sözsüz iletişime dikkat etmelidir. Göz teması ve bakışlarını kullanarak yüz ifadesini etkin hale getirilmelidir. Asık suratlı, nötr, çatık kaşlı, aşırı jest ve mimik kullanan kaynak iletişimi olumsuz etkiler. Öğrenciyi koşulsuz şartsız kabul etmek, ona saygı göstermek, dürüst davranmak, çocukla empati kurmak, özsaygı kazanmasına yardımcı olmak, kendi sorumluluğunu üstlenmesine fırsat tanımak sınıftaki iletişimin kalitesini arttırır.

Etkili bir iletişim için dilin hem dinleme, hem konuşma, hem yazma, hem de okuma becerilerini iyi bir şekilde yerine getirebilmeliyiz. Dinleme becerisini gerçekleştir(e)meyen bireyin sağlıklı bir iletişimde bulunması beklenemez. Karşısındaki konuşurken onun sözünü kesmek, çok yüksek sesle haykırırcasına ya da  duyulamayacak, anlaşılamayacak kadar kısık sesle konuşmak iletişimi engeller.

İletişim çift yönlüdür. Bu nedenle etkileşim sözkonusudur. Etkileşim ile öğretmen dikkati canlı tutar. Belli zamanlarda geri bildirim almak için sorular sorar. Gelen cevaplara göre konuyu ya tekrar eder ya da yeni bir konuya geçer. Öğretmenin öğrenci üzerindeki uyarıcı tepki bağı eğitim hedeflerine ulaşmada izlenen yolu belirler. Etkileşim sayesinde öğretmen öğrencilerinin performanslarını ölçebilir. Geribildirimler toplu olarak konu-ünite sonunda alınabileceği gibi ders sonunda da yoklanabilir. Ne kadar kısa aralıklı olursa alınacak tedbirler açısından o kadar katkı sağlayacak fırsatlar sunar.

Sağlık İletişim Kurmak İçin Neler Yapmalıyız?

Bazı bireyler dinlemek istemezler. Sadece konuşma becerisini kullanmak isterler. Dinlememek için direnmek iletişimi sağlıksız hale getirir. Karşısındaki bireye saygı göstermeyen insanlarla iletişime girmek zor olacaktır. Bazı bireyler sebepsiz yere hayata, insanlara karşı tepkilidirler. Uyarıcılara çok sert tepkiler verip sinirli davranışlar serileyebilirler. Her söylenene hayır ile başlayan olumsuz cümlelerle karşılık veren, karşıt görüşlü insanlarla iletişime girmek bazen imkansız hale gelebilir. Öncelikle iletişime girmek için her iki taraf da ihtiyaç ve istek duymalıdırlar. Bu gereklilik karşılıklı olmalıdır ki etkileşim olabilsin. Konuşmalarımızda karşımızdakini eleştirmemeliyiz. Eğer biz nazik olursak aynı şekilde tepki alırız. Sert, hakaret eden, tavırlı bir ses tonu ve konuşma biçimiyle adım atarsak çok da büyük bir tepki alacağımızı hesaba katmalıyız. Şunu unutmamalıyız ki tercihleri ne olursa olsun hiç kimseyi eleştirmemeliyiz. Olduğu gibi kabul etmeliyiz. Karşımızdakinin düşünmesine, duygu ve düşüncelerini ifade etmesine zaman tanımalıyız. Cümlelerimiz sen değil ben diliyle oluşturulmalıdır. Hiçbir zaman kişiliğe odaklanmamalıyız. Eğer rahatsızlık duyduğumuz herhangi bir durum sözkonusu ise bunun davranıştan meydana geldiğini bilmeliyiz. İnsanlarla münakaşa etmekten kaçınmalıyız. Eksik ve hatalı davranışları nasıl açıkça belirtmekten kaçınmıyorsak beğenilen, değerli davranışları da ortaya koyup karşımızdakini övmeliyiz. Sırf tartışmış olmak için insanlarla didişmemeli, huzur, refah, mutluluk içinde bir yaşam geçirmek gayesinde olmalıyız. Apartman girişinde, asansörde, okul bahçesinde karşılaştığımız insanlara gülümsemek, selam vermek onlarla iletişime geçmek için bir adım atmak demektir. İnsanlar iletişime girerek tüm sorunlarını medeni bir şekilde çözebilme kapasitesine sahiptirler yeterki istesinler.