VF kat sol
VF kat sağ

23 Ocak 2018

İmece

Topluluğu ilgilendiren veya kişiye ait işlerin topluca, elbirliği ile görülmesi; yardımlaşma, teavün (Büyük Türkçe Sözlük Mehmet Doğan)

Köyde yaşamamış ya da kırsala dair hiçbir şey işitmemiş insanların bu kelimeyi daha önce hiç duymadıklarını tahmin ediyorum.

Ya da çocukluğunda bu kelimeye dair herhangi bir fiilin içinde bulunanlardan bazılarının da “nereden çıktı şimdi imece” dediğini duyar gibiyim.

“Komşusu açken tok yatan bizden değildir” hadisinin hiçbir mâna içermediği ve karşılık bulmadığı gündelik hayatımızda kimsenin kimseye selam bile vermediği kent hayatında “imece” yaşadığımız sorunlara çözüm olabilecek unutulmuş kavramlardan biridir.

Toplumsal dayanışmaya çok fazla ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, dayanışmanın sadece düşmana karşı ülke savunması ya da milli duygularda olduğunu zannetmek eksik bir yaklaşım olacaktır.

İhtiyacımız olan her şeyin internetten sipariş verildiği ve gelecekte yerimizden bile kalkmadan tüm ihtiyaçlarımızı gidereceğimiz bir yaşam formunda yardıma muhtaç olanların nasıl fark edileceği ve yardımların onlara nasıl ulaştırılacağı başlı başına bir sorun.

İçerisine güvenlik kontrolünden sonra girilebilen ve etrafı yüksek duvarlarla çevrili rezidanslarda misafirinizin bile konutunuza ulaşması ciddi bir prosedür gerektirirken nerden çıktı bu imece diyebilirsiniz tabii.

“Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben (Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim” hadisi ortada dururken insanların “kentsel dönüşüm” sevdasına komşusunun malına göz koyduğu bir ortamda yardımlaşma, hatırlanması gereken bir fiildir.

Toplumun daha çok kırsalda ve köylerde yaşadığı dönemlerde herhangi bir ihtiyacın hasıl olması durumunda herkesin o ihtiyacın giderilmesi için elbirliği içinde elinden geleni yaptığı ve ihtiyacın giderildiği bir sistem olan “imece”, insan gücünün sanayi devrimleri ve makineleşme çağı öncesinde ortaya koyduğu şahane bir sosyal projedir.

Eğer bir yol açılacaksa, ekinler kaldırılacaksa, birinin evi inşa edilecekse, bir düğün yapılacaksa, bir cami temizlenecekse, bir okul inşa edilecekse, parasal bir ihtiyaç oluştuysa, birinin evi yandıysa, tüm bu ihtiyaçlar herkesin katkısı ile giderilirdi.

Örfi hukuka göre oluşmuş bu gelenek toplumun tüm tarafları tarafından kabul görmüş bir uygulamaydı.

Gücün, zamanın ve imkânın yetmediği zamanlarda herkesin işi sırayla yapılır, kimsenin ekini tarlada kalmaz, kimsenin düğünü eksik olmaz, kimse bir geceyi damsız bir şekilde sokakta geçirmezdi.

Eğer ihtiyaç için para lazımsa “salma” salınır, her ev gücü oranında bu salmaya katılır ve ihtiyaç giderilirdi.

Şimdilerde kimsenin kimseye borç vermediği

İhtiyaçların faizli banka kredileriyle karşılanmaya çalışıldığı

Kötü durumlar için her şeyin para ile sigortalandığı,

Rant beklentisiyle herkesin bir diğerinin malına göz diktiği,

Milletin kredi kartı faizleri ile boğuştuğu,

Tükettiğimiz her şeyin çöp ürettiği ve belediyelerin bu çöpleri toplamak ve bertaraf etmek için çok büyük paralar harcadığı,

Birileri evine ekmek götüremezken birilerinin dolapları ağzına kadar dolu olduğu,

Ev almak için faizli kredi ile geleceklerin karardığı,

Ortadadır.

Yaşamımız için elzem olmayan şeylerin, konfor, standartların yükselmesi, üretim modellerinin değişmesi, kültürel baskı, moda ve benzeri müdahaleler sonucu ihtiyaç haline getirilmesi ile yaşam maliyetimizin artması sonucunda, ihtiyaçlarımızın giderilmesi için sadece finansal bir yaklaşımla, bankaların ve faizli paranın iliklerimize kadar hayatımıza girdiği bir durumda

Yardımlaşma, teavün veya “imece” kavramının yeniden anlamlandırılması, anlamının ve öneminin ihya edilmesi, toplumsal hayatımızın merkezine yerleştirilmesi gündelik sorunlarımızın çözülmesinde ve toplumsal dayanışmada

Çok önemli bir kaynaktır.

Hem de finansal hiçbir maliyeti yoktur.

https://twitter.com/Mimarserkanakin