İnce minareleri ile farklı bir cami
Tophane’de bulunan Nusretiye Camisi mimarisinin farklı olması ile diğer camilerden ayrılır. Süslemeler batı tarzındadır. Camideki yazılar dışında tüm süslemeler barok tarzındadır. 2.Mahmut Nusretiye Camiine özel bir önem vermiş hatta minarelerini beğenmediği için yıktırıp yeniden yaptırmıştır. 1823’teki Firuzağa yangınında yanmış olan “Arabacılar Kışlası Camiinin yerinde II. Mahmut tarafından yaptırılan ve “Nusretiye” adı verilen camii, 1826’da ibadete açıldı. Mimarı Krikor Balyan’dır. Yapı, tarihi İstanbul’un sınırları dışında inşa edilmiş en büyük camilerden birisidir.
KÜLLİYESİ
OLMAYAN CAMİ
Yapıldığı yıllarda İstanbul’da
etkin olan ampir ve barok üslup etkisindeki caminin sebil, muvakkithane ve
şadırvanı da Tophane’yi süsler. 8. yüzyılın sonlarında Tophane yakınlarında
Sultan III. Selim’in yaptırdığı “Arabacılar Kışlası Camisi” bulunmaktaydı.
Ahşap cami, 24 Şubat 1823’teki Firuzağa yangınında yanıp kül oldu. Sultan II.
Mahmut 1823’te yanan caminin yerine yeni bir caminin inşaatını başlattı. Yeni
bir askeri teşkilat kurmakta olan II. Mahmut, caminin yapımını askeri binalarla
birlikte başlamıştı. Bu nedenle vakıf binalarla değil, top dökümhanesinin önüne
inşa edilen çeşitli askeri yapılarla çevrilendi. Vakıf yapıları yerine
etrafındaki Tophane-i Amire ve Tophane Kışlası ile bir bir bütünlük gösteren
camii, bu özelliği ile eski külliyelerden ayrılır. Caminin mimarlığını
Osmanlı’ya sonradan saraylar, köşkler inşa edecek Balyan ailesinin ilk
kuşağından Meremetçi Bali Kalfa ‘nın oğlu Krikor Amira Balyan üstlenmişti.
İnşaat üç yıl sürdü ve 8 Nisan 1826’da Sultan II. Mahmut, saltanat kayığı ile
Tophane İskelesi’ne çıkıp yere serilmiş değerli kumaşların üzerinde at sırtında
ilerleyerek camiye gelerek, açılışı yaptı. Açılış töreninde topçu
birliklerini selamlayıp yeniçerileri selamlamadığı görülen II. Mahmut’un birkaç
ay sonra yeniçeri ocağını kaldırması üzerine yeniçerilere karşı kazandığı
zaferin anısına camiye “Nusretiye” denilmeye başlandığı da söylenir.
CAMİ
ACILIŞINDA MADALYA
Caminin açılışı nedeniyle bir
madalya yaptırılmıştır. Madalyanın ön yüzünde tuğra, ay içinde Nişanı Iftihar,
arka yüzünde Camii Nusret, 1247 yazısı bulunmaktadır. Nusretiye Camii’nin
açıldığı 8 Nisan 1826 günü gerçekleşen törene II. Mahmud deniz yoluyla gelmiş,
kubbenin mahyaları örttüğünü fark etmişti. Bunun üzerine 14 Mayıs 1826’da
minareler alt şereflere kadar yıktırıldı ve üst şerefeler daha yükseğe
aldırılarak baştan yapıldı. Hacı Mıgırdiç Çarkyan (1799-1899) ikinci kalfa ve
resimcibaşı olarak çalıştı. 1960’lara doğru minarelerden birinin petek kısmı
tehlikeli bir biçimde eğrilmiş olduğundan bütünüyle sökülerek tekrar
yapılmıştır. Camii, 1955-1958 arasında tamir gördü. 1956’da yol çalışması
sırasında caddenin karşısında kalan sebil ve muvakkithane sökülerek caminin
yanına taşınmıştır. Camiye barok üslupta inşa edilmiş 4 m yüksekliğinde ve 2,10
m genişliğinde görkemli bir kapıdan girilir. Giriş kapısı üstündeki yazı
Yesarizade Mustafa İzzet Efendi’ye aittir.Tek kubbelidir. Kubbesinin cami iç
kısmından yüksekliği 29 metre, çapı 15 metredir.
HÜNKÂR
MAHFİLİ KAFES PİRİNÇ DÖKME VE ALTIN YALDIZLIDIR
Doğu ve batı yakasındaki çıkıntılı
yapı, hünkâr kasrıdır. Hünkâr mahfilindeki kafes pirinç dökme ve altın
yaldızlıdır. Hünkâr Kasrına son cemaat bölümündeki odalardan ve dış yan
revaklardan da girişler verilmiştir. Sultan girişi ise, denize bakan güney
cephededir. Hünkâr Kasrının duvarları renkli bitki motifleriyle süslenmiş ve
kemerli kapısında Hattat Mustafa Rakım’ın yazdığı Nebe(Amme) Suresi yer
alır[5]. Caminin içini çevreleyen Amme suresi de Mustafa Rakım Efendi’ye
aittir. Camide Recai Şakir Efendi’ye ait hat eserleri de görülür.
Avluda muvakkithane ve sebil olmak
üzere iki yapı daha bulunur. Eskiden caddenin karşısında, kışla kapısı yanında
bulunan yapılar, bugünkü yerlerine sonradan taşınmıştır. Caminin mimarisi ve
dış süslemesine uygun biçimde tam önüne II. Abdülhamid tarafından 1901’de
İtalyan mimarı Raimondo D’Aronco’ya çeşme yaptırılmıştır. Söz konusu çeşme,
1956’da yerinden sökülerek Maçka’da İstanbul Teknik Üniversitesi binasının
karşısında kurulmuştur.