VF kat sol
VF kat sağ

22 Nisan 2020

İNFORMAL EĞİTİMİN GİZLİ KAHRAMANLARI ANNE ve BABALAR

Bilimsel olarak eğitimin kısa ve öz tanımı:

 

Hayat boyu devam eden ve kişinin davranışlarında istendik biçimde değişiklikler meydana getirilmesi hedeflenen  bir süreçtir. Eğitim sürecinde kişinin gerek karakterinde, gerekse davranışlarında bir takım olumlu değişiklikler olması hedeflenir.

 

Peki bu eğitim sadece okullarda mı verilir? Kısa açıklamalar ile soru ve cevapların içeriğine değinelim. Eğitim;

 Formal ve İnformal olmak üzere 2'ye ayrılır:

 

Formal eğitim:

 

Belirli bir müfredatı olan ve belli bir plan-program çerçevesinde yürütülen eğitim sürecidir.

Örneğin, okullarda verilen eğitime, formal eğitim diyebiliriz.

 

İnformal Eğitim:

 

Hayatın içerisinde gelişigüzel bir şekilde  ortaya çıkan, planlı ya da amaçlı olmayan, genellikle toplum içerisindeki diğer bireylerle etkileşim sonucunda görülen eğitim sürecidir. Toplumun her kesiminde gerçekleşebilir. Bu süreç hayat boyu devam eder. İşte tam da bu kısım, konumuz gereği çok önemlidir. Bununla birlikte dikkat edilmesi gereken hususlar da bu bölümde yer alacaktır.

 

İçinde bulunduğumuz dönem gerek ebeveynler, gerek çocuklar için ciddi bir imtihan süreci. Ailecek motivasyonumuzu oldukça yüksek tutmamız gereken ve aksi takdirde güncel meselelerle psikolojimizi yıpratabileceğimiz bir dönem. Bu süreçte olumsuz tavırlar sergilemek, çocuklarda ilerisi için hoşunuza gitmeyecek kalıcı davranışlara neden olabilir. Aile içerisinde bir takım sıkıntılar yaşanabilir. Önemli olan bunları hissettirmeden çözüme kavuşturmak. Biliyorsunuz ki 24 saat sizleri gözetleyen çocuklarınız var. Park yok, bahçe yok, sokakta oyunlar yok, okulun bahçesi yok, bakkala, markete gitmek yok. Anne-baba ile oynanan oyunlar var, onların sevgisi var, sıcaklığı var, muhabbeti var. Bunlar olduktan sonra informal eğitim her daim işe yarayacaktır.

 

Özellikle salgın sürecinin neden olduğu bu zamanlarda gününün neredeyse tamamını evde geçiren çocuklarımız, formal eğitimden uzak kaldılar. Profesyonel şekilde yol gösteren öğretmenlerinden bir süre daha ayrılar. Buradan anlayacağımız üzere, bu süreçte evlerde informal eğitime fırsat doğuyor. İşin özü, çocukların evde ebeveynler ile vakit geçirerek öğrendikleri çoğu şey bu eğitimin bir parçası olacak. Özelliklerinden bahsettiğimiz eğitim biçimi, genellikle dışarıda, sosyal ortamlarda, ailede, arkadaş grubunda ve çevrede istemdışı öğrenilen şeylerden ibaret. Genellikle gözlem ve taklitle olur. Bu ortamlarda öğrenilen bilgiler de kalıcı olabilir.

Yaşamımızda kullandığımız kalıcı olan her bilgi tabi ki sadece okulda öğrendiklerimizden ibaret değil. Öyle olsaydı hiç okuma yazma bilmeyip de toplumda saygınlık kazanan ve ahlak kurallarına bağlı olan bireyler bu bilgileri nereden öğreneceklerdi? Tabi ki aileden ve çevreden. Köyde seneler geçirmiş ihtiyar teyzemiz okuma yazma bilmezken, komşuluk kültürünü, nezaket ve görgü kurallarını harfiyen uyguluyor. Peki bunları belli bir program dahilinde mi öğrendi? Tabi ki hayır. Yaşantı yoluyla…

 

Ebeveynlerin, çocuklarına ahlaki ve toplumsal meseleleri, nezaket ve görgü kurallarını bir müfredata bağlı olmadan kazandırmaları gerekiyor. İnformal eğitim hayat boyu devam ettiği için hayatı doğrudan etkileyen kazanımları olması, arzuladığımız bir süreç. Bu nedenle, bu evrede daha aktif olunması gerekiyor.

Anne-Babalar toplumun kanayan yarası haline gelen güncel meseleleri, evde çocuklarına yaşantılar yoluyla hissettirmeli.

 

Örneğin halen devam eden salgının, temizlik hususlarına dikkat edilmediği takdirde çok çabuk yayıldığından bahsedilerek yapılması doğru olan şeylere dikkat çekip, çocukların iyi gözlem yapmasını sağlamalılar. Çocuklarınız bunu bile sizin aracılığınız ile öğrense ne büyük nimet. Çünkü etrafımızda yaşını başını almış bazı insanlar kullandıkları o temiz olmayan maske ve eldivenleri çöpe atmaktan aciz. Basit bir örnek ama ehemmiyeti çok büyük. Yine evde müsait olan vakitlerin nasıl değerlendirilmesi ile ilgili anne, babalar çocukları için bir şeyler yapabilir. Nasıl mı? Kalem ve kağıtla kurallar yazarak değil elbette.

 

 

Aile fertleri, çocuklarına yaş gruplarına uygun şekilde güncel konulardan bahsedebilirler. Eğer yaş grupları ilkokul ortaokul düzeyinde ise daha da şanlısınız. Yaşantılarıyla tutarlı davranışlar sergileyerek çocukların dikkatini çekebilirler. Aksi bir örnek verecek olursak, anne yahut baba çocuğuna ders çalış derken kendisi televizyonda faydası olmayan bir program izlediğinde doğru bir davranış sergilememiş olacaktır. Anne ve babalar her fırsatta çocuklarına verebilecekleri güzel davranışları kazandırmalı. Unutmayın ki, evlatlarınız her zaman olduğu gibi bu süreçte de en çok yine sizi taklit edecekler. Siz vermek istediğiniz mesajları hissettirin yeterli. Harekete geçmek için yeterince zamanınızın olduğu aşikar. Yazımızı atalarımızın güzel bir sözü ile sonlandıralım ve diyelim ki:

 

‘Ağaç, yaşken eğilir'.