VF kat sol
VF kat sağ

18 Aralık 2019

İnsan Yalnızca Bir Emanetçidir

Zenginliğin ve şöhretin cazibesine kapılır insan. Gölgesi bile güneşe muhtaçken, kendisini malik zanneder. Bir varlık iddiasına kapılır ta ki yokluk kapısına gelene, elindekileri yitirene dek. Fakirlik ve yalnızlık kapısını çaldığında, etrafındaki menfaatperest kalabalıklar çekilip tenhaya düştüğünde anlar aldanışını, anlar yalnızlığını.

Güzelliği ve cazibesiyle övünen insan, güzellik ve cazibesinden ayrılma vakti geldiğinde solan yaprak misali kopar dalından. Ne ağaç sahip çıkar yaprağa ne de rüzgâr merhamet eder. Yüzü eskir, beli bükülür ve bir an gelir ki nefes almak bile yük olur bedenine. Güzelliğinden geriye kalan duvarda asılı kalmış birkaç fotoğraf çerçevesinden ibarettir artık. Bilmez ki fotoğraf solar, duvar yıkılır, bina çöker.

Gençliğine aldanır insan. Zanneder ki gençlik sonsuza dek sürecek bir hülyadır. Soğuk ve karlı bir kış sabahında uyanır gençlik hülyasından. Aynalar çarpar yüzüne hakikati. Dost bildiği aynalar düşman görünür gözlerine. Ağarmış saçlar, yüzündeki izler ve bedenindeki bozulmalar söyler hakikati. Oysa gençlik insana ödünç verilmiş bir emanetti ve her şeyin sahibi vakti gelince bu emanetini de geri çağıracaktı.

Kariyerine, mesleğine, itibarına ve aklına güvenir, insan. Bilmez ve düşünmez ki nice vazgeçilmezler, nice şöhretliler unutulmuş, göçüp gitmişler. Dün en bilgin ve âlim olanlar dahi bugün nisyan ile hâllenmişler. Elleri yazmaz, gözleri okumaz, kulakları işitmez olmuş. Kendini en büyük âlim bilenlerden geriye yalnızca isimleri kalmış. Kiminin mezar taşında, kiminin bir okul tabelasında.

Bizleri yoktan var eden Rabbimiz, kutsal kitabımızda şöyle buyuruyor; “De ki: "Ey mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltirsin, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Hiç kuşku yok sen her şeye kadirsin." (Al-i İmran, 26). Yine Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav), beş şey gelmeden önce, şu beş şeyin kıymetini bilin diyerek, çağlar ötesinden bu günkü yanılgılarımız konusunda bizleri uyarmaktadır.

1- İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin,

2- Hastalıktan önce sağlığın,

3- Meşguliyetten önce boş vaktin,

4- Fakirlikten önce zenginliğin,

5- Ölmeden önce hayatın

Gençliğinin, güzelliğinin, ilminin, zenginliğinin, sağlığının ve hepsinin ötesinde yaşamının sahibi olduğunu zanneden serkeş insan. Bu gaflet uykusundan uyan ve anla ki aldığın nefesin dahi sahibi sen değilsin. Senin şu kâinattaki mülkün ancak seni var edenin dilemesi kadardır. Bırak bu sahiplik iddiasını ve hiçlik makamına talip ol. Anla ki aczin gururundan daha fazladır, anla ki bilinen ve bilinmeyenin gerçek sahibi yalnızca Allah'tır.  

Her kimde gençlik, güzellik, zenginlik, sağlık ve ilim varsa bil sin ki bunların hepsi kendisine verilmiş birer emanettir. Veren de alan da O'dur. Varlığında yokluğunda sahibi Allah'tır. Ve insan kendisine verilen her nimetten mutlaka hesaba çekilecektir. Ne mutlu emanetçi olduğunu unutmadan, gurur ve kibre kapılmadan yaşamayı bilenlere. Ne mutlu layıkıyla şükredenlere. Ne mutlu bu dünya imtihanını başarıyla ve layıkıyla verebilenlere.

Vesselam…