09 Şubat 2024

İnsanı geliştirme ya da geriletme potansiyeline sahip bir gerçeklik: Pişmanlık duygusu

İnsan, rasyonel bir varlıktır. Ancak insan, zaman zaman duygularına kapılıp kendisini önemsemeyip yanlış öncelikler belirleyip ve dürtüsel bir şekilde davranıp bu rasyonellikten uzaklaşabilmektedir. İşte bu süreçte insanın yaşadığı duygulardan bir de pişmanlıktır. Pişmanlık, insanlar arasında deneyimlenen yaygın bir duygudur. Örneğin yapılan çalışmalarda insanlara; "Hayatınıza yeniden başlayıp farklı şeyler yapmak ister miydiniz?" sorusu sorulduğunda, katılımcıların sadece yüzde biri asla demişlerdir. Katılımcıların %82'si bunu, en azından ara sıra düşündüklerini söylemiştir.  

Pişmanlık nedir? TDK Sözlük’ünde pişman, sıfat olarak kullanılan bir kelimedir. Bu kelimenin sıfat olarak anlamı; “yaptığı bir işin veya davranışın olumsuz sonucunu görerek üzülen, nadim” şeklindedir. Pişmanlık kelimesi ise, isim olarak kullanılmaktadır. Pişmanlık, pişman olma durumunu ifade etmektedir. Pişmanlık ile yakın ilişkili bir diğer duygu hayal kırıklığıdır. Pişmanlık, sonucun kendi kararlarımızdan veya eylemlerimizden kaynaklandığında yaşanır. Hayal kırkılığı ise, sonucun bizim kontrolümüzün dışında olduğu zaman yaşanır. Pişmanlık, kendine özgü bir duygu olarak kabul edilir. Pişmanlık genellikle bir üzüntü, kendine karşı bir hayal kırıklığı, suçluluk veya utanç karışımı gibi duygular üzerinden hissedilir. Pişmanlığın deneyimsel niteliği ağırdır, karanlıktır ve hüzünlüdür. Pişmanlık, yaygın bir insan deneyimidir. Ancak son zamanlarda yapılan bir çalışmada, farelerin bile bu duyguyu hissettiği bulunmuştur.

İnsanlar ne zaman pişmanlık duyarlar? Pişmanlık, insanın bir seçim noktasına gerip dönüp kendisine;  “keşke şunu yapmasaydım” dediğinde yaşanır. Pişmanlık ayrıca, geçmişte bir seçim yapmış olmamıza rağmen bazı ahlaki veya pratik yükümlülükleri yerine getirememiş olmamız veya kendimize veya başkalarına zarar veren bir olay zincirini başlatmamız sonucunda ortaya çıkabilir. Gerçek bir soruna neden olmayan ancak geriye dönüşte "çok riskli", düşüncesiz veya düşünülmemiş gibi görünen bir eylem yaptığımızda da pişmanlık duyabiliriz. Aynı şekilde, şimdi yapmak istediğimiz bir eylemi yapmadığımızda da pişmanlık yaşayabiliriz. Pişmanlık beklentisi, iki olası seçenek hakkında kararsız olduğumuzda da ortaya çıkabilir. İki seçenekte eşit derecede çekici veya eşit derecede rahatsız edici görünüyorsa veya birini seçmek diğerini seçmemek anlamına geliyorsa kararsızlık oluşabilir. Ayrıca, yapmadıklarımızdan da pişmanlık duyabiliriz. Örneğin bir iş teklifini reddetmek veya bir işe başvurmamak, romantik bir ortağa kendimizi açmamak gibi tepkilerden dolayı da pişmanlık duyarız.

İnsanların en çok pişmanlık duydukları şeyler nelerdir? Birincisi, bireylerin gerçekten istedikleri hayatı yaşamadıklarına yönelik pişmanlıktır. Yaşamak istediğimiz hayatı yaşadığımızı düşünmek bile bizi, pişmanlıktan uzaklaştırmaktadır ve iyi oluşumuzu artırmaktadır. İkincisi; insanlar çalışma yaşamına çok fazla zaman ayırmalarından dolayı pişmanlık duymaktadırlar. İnsanların yaptıkları işleri; onların ait olma, yetkinlik ve özerklik ihtiyaçlarını doyurduğu zaman insanların pişmanlıkları azalmaktadır. Üçüncüsü, duygularımızı yeterince ifade edememektir. Duyguları ifade edememek pek çok psikiyatrik bozukluğa neden olmanın yanında bireylerde pişmanlıklar da oluşturur. Dördüncüsü, sevdiğimiz insanlarla yeterince vakit geçirmemektir. Sevilen insanlarla birlikte zaman geçirmek hem fiziksel hem de ruhsal sağlığa olumlu katkılar sunar. Beşincisi, kendimizi mutlu etmemektir. İnsanlar, yaşadıkları zaman dilimlerini mutlu bir şekilde geçirdiklerinde onların pişmanlıkları azalmaktadır.

Pişmanlık türleri nelerdir? Psikoloji literatüründe dört tür pişmanlığın olduğu belirtilmektedir. Bunlardan ilki temel pişmanlıktır. Bu pişmanlık,  insanın sorumsuzca, vicdanını kullanmayarak ve tedbirsiz bir şekilde davranması sonucunda ortaya çıkan pişmanlıktır. Bu pişmanlığı deneyimleyen insanlar, “keşke işi yapmış olsaydım” şeklinde tepki verirler. İkincisi, cesaret pişmanlığıdır. Bu pişmanlık türü,  insanın zamanında gereken eylemleri atmaması sonucunda gerçekleşmektedir. Bir işi kurma, sevdiği bir insana açılma gibi durumlarda bireylerin gereken adımları atmamaları cesaret pişmanlığı olarak değerlendirilir. İnsanlar, “keşke o şansı kullansaydım” şeklinde cesaret pişmanlıklarını ifade ederler. Üçüncüsü, ahlaki pişmanlıktır. Bu pişmanlık türünde birey, ahlaki açıdan doğru olanı yapmaz. Daha olumsuz bir yolu tercih eder. Genellikle ahlaki pişmanlıkta bireyler, “keşke doğru şeyi yapsaydım” şeklinde ifadelerde bulunurlar. Dördüncüsü, bağlantı pişmanlıklarıdır. Bağlantı pişmanlığında birey, kendisi için önemli olan ve kendisini destekleyen kişileri ihmal ettiğinde ortaya çıkar. Bağlantı pişmanlığında bireyler, “keşke ona ulaşabilseydim” şeklinde ifadelerde bulunurlar.

Pişmanlık duygusunu sık yaşayan bireylerin özellikleri nelerdir? Birincisi, karar verme güçlükleri vardır. Karar vermekte zorlanan insanlar, bir seçenek üzerinde düşünürken diğer seçeneklerin potansiyel sonuçlarını sürekli olarak değerlendirme eğiliminde olurlar. Bu durumda, aldıkları kararlar sonrasında kendilerini sorgulama ve pişmanlık duyma eğilimleri artar. İkincisi, yüksek düzeyde mükemmeliyetçi ve takıntılı kişilik özelliklerine sahiptirler. Bu bireyler, kendi performanslarını ve kararlarını çok yüksek bir standartla değerlendirme eğilimindedirler. Bu durumda, herhangi bir hata veya başarısızlık onlar için büyük bir pişmanlık kaynağı olur. Üçüncüsü, yüksek düzeyde içsel eleştiriye sahiptirler. Bu kişiler, kendi üzerlerinde aşırı derecede eleştireldirler. Bu bireyler, herhangi bir hata veya başarısızlık durumunda kendilerini aşırı derecede suçlarlar ve böylece pişmanlık duyarlar. Dördüncüsü, duygusal açıdan hassastırlar. Duygusal olarak hassas olan bireyler, olayları derinlemesine hissederler. Bu İnsanlar, kendi davranışlarının sonuçları üzerinde yoğun bir şekilde düşünürler. Bu nedenle, hatalarını daha derinden hissederler ve sık sık pişmanlık duyarlar. Beşincisi, geçmişe takılıp kalırlar. Bazı insanlar, geçmişteki hataları veya kaçırılan fırsatları sürekli olarak hatırlayıp bunlara takılı kalmaya odaklanırlar. Bu insanların geçmişteki pişmanlık duygularıyla sürekli olarak meşgul olmaları, şu anki yaşamlarını olumsuz etkiler. Altıncısı, duygusal bir şekilde karar verirler. Bu insanlar, duygusal tepkilerle hareket ederler ve duygusal durumlarına bağlı olarak karar verirler. Duygusal olarak yönlendirilen kararlar, daha sonra pişmanlık duymalarına neden olur. Yedincisi, dürtüsellik eğilimiler yüksektir. Bu insanlar, daha büyük ve gecikmiş ödüllerden ziyade daha küçük ve anlık ödülleri tercih ederler. Bu eğilime sahip olmak da onlar için en önemli pişmanlık kaynağıdır.

Pişmanlık durumunda insanlar ne gibi tepkiler verirler? Birincisi, ondan kaçmaya çalışmaktır. Pişmanlık, olumsuz duyguları ve düşünceleri ortaya çıkarır. Bu noktada insanlar, ondan kaçmaya motive olurlar. Pişmanlık durumunda genellikle;  “O zaman en iyisini yaptım”, “Hayat böyle işte” veya “Herkes hata yapar” gibi kendimizi haklı çıkaran klişeleri kullanırız. İkincisi, ondan ders almaktır.  Pişmanlık hissettiğimizde ondan kaçmak yerine en çok ihtiyaç duyulan şey deneyimimizi düşünerek ondan öğrenmektir. Pişmanlık neredeyse her zaman gelecek için yapabileceğimiz değişiklikler hakkında dersler içerir. Öğrenme ve büyüme işlevseldirler ve uzun vadede iç görü ve iyileşme getirirler. Üçüncüsü, pişmanlığı bir fırsat olarak görmektir. Pişmanlığın en güçlü şekilde ortaya çıktığı alanların genellikle en fazla fırsatın olduğu alanlar olduğu gösterilmiştir. Araştırmalar, insanların genellikle yüksek fırsat veya özgürlüğe sahip olduklarını da algıladıkları yaşam alanlarında daha büyük pişmanlıklar yaşadıklarını ortaya koymuştur.

Pişmanlıkla başa çıkmanın yolları nelerdir? Birincisi, insanların kusurlu varlıklar olduğunu kabul etmektir. İnsanlar, mükemmel varlıklar değildirler. Dolayısıyla hata yapmak insan için normaldir. Kendimize "Ben kusurlu bir insanım. Hatalar yaparım. Yine de sevgi doluyum ve sevilebilirim." şeklinde telkinler yapabiliriz.  İkincisi, kendimizi affetmektir. Pişmanlığın, kendimizi affetmenin bir yolu olduğunu kabul etmek gerekir. İnsanların kendilerini suçluluktan ve utanç duygularından kurtulmaları, pişmanlığın önüne geçmeleri anlamına gelmektedir. Üçüncüsü, geçmişte yaşamamaya karar vermektir. Pişmanlık, başarısızlıklarımızı ve kaçırdığımız fırsatları hatırlatarak bizi geçmişte sıkıştırır. Ne olabileceğini düşünüp dünün başarısızlıklarıyla huzursuz olduğumuzda, bugünün yaşama sevincini kaçırırız. Bu nedenle, geçmişin geçtiğini ve enerjimizi bugüne vermemiz gerektiğini kendimize hatırlatmalıyız.  Dördüncüsü, kendimizi kabul etmektir. İnsan olduğumuzu ve pişmanlıklarımızdan dolayı kendimiz reddetmenin bize bir faydası olmadığını kabul etmek gerekir.  Beşincisi, yaşadıklarımızı kabul etmektir. Hayatın zor deneyimlerini ve olaylarını kabul ettiğimizde, onlarla savaşmayı bırakır ve daha iyi başa çıkmaya başlarız. Altıncısı, kendimize şefkat göstermektir. Araştırmalar, kendine şefkatin bizi gerçeklikle yüzleştirdiği için pişmanlığın ötesine geçmemize yardımcı olduğunu göstermektedir. Kabul, kaygıyı ve pişmanlığı azaltır. Yedincisi, yaşadıklarımızdan ders almaktır. Yaşanılan her deneyim insana, pek çok şey öğretir. Pişman olduğumuz şeylerin bize neler öğrettiği üzerinde durmalıyız. Sekizincisi, pişmanlık duyduğumuz deneyimleri çözülmesi gereken problemler olarak görmektir. Problem çözme becerilerini geliştirmek ve uygulamak, pişmanlıklarımızı azaltır. Dokuzuncusu, anlamlı amaçlar belirleyip bunları gerçekleştirmeye çalışmaktır. Önemli bir şeye çalıştığımızda, pişmanlığı geride bırakırız. Bir hedefe doğru çalışırken, daha az düşünür ve ilerleme görürüz.

Din ve maneviyat açısından da pişmanlık konusu ele alınabilir. Birincisi, ilahi dinlerce insanların pişmanlık yaşamamaları için dünyada bulunma nedenlerini bilmeleri önerilmektedir. İnsanların, dünyada var oluş nedenlerinden biri de imtihana ya da teste maruz kalmaktır. Bu konuda Ankebut Suresi 3. ayette: “Gerçek şu ki biz, onlardan öncekileri de imtihan ettik. Böylece Allah, doğru söyleyenleri de ortaya çıkaracak, yalancıları da elbette ortaya çıkaracaktır.” şeklinde ifade edilerek gelecekte pişmanlık duymamak için insanların var oluş amaçlarını hatırlamaları istenmektedir.  İkincisi, ilahi dinlere göre de pişmanlıkla başa çıkmanın önemli bir yolu, pişmanlık duyulan deneyimlerden neler öğrendiğimizi ortaya koymaktır. Örneğin bu konuda Maide Suresi 31. ayette: “Derken Allah, kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini ona göstermesi için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. Katil bunu görünce: “Yazıklar olsun bana! Şu kargadan daha bilgisiz, daha mı âcizim ki, kardeşimin cesedini nasıl ortadan kaldıracağımı bilemedim” diye dövündü ve pişmanlığa düşenlerden oldu.” şeklinde ifade edilerek pişmanlıkla başa çıkmada öğrenmenin önemi üzerinde durulmaktadır. Üçüncüsü, İlahi dinlere göre, pişmanlıkla başa çıkmanın önemli bir yolu affetmedir. Bu konuda Araf Suresi 149. ayette: “Onlar, doğru yoldan saptıklarını anlayıp yaptıklarına pişmanlık içinde kıvranarak: “Eğer Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi bağışlamazsa, yemin olsun ki biz elbette bütün bütün kaybedenlerden oluruz” dediler” şeklinde ifade edilerek af dilemenin önemi üzerinde durulmaktadır. Dördüncüsü, yaşamın kendisi ve insan olmak bir nimettir. Bu noktada ahlaki açıdan pişmanlık duymayacak deneyimler içerisinde bulunmak ilahi dinlerce önerilmektedir. Örneğin bu konuda Yunus Suresi 54. ayette: “Dünyada zulmeden her insan, şayet yeryüzünde ne var ne yok bütünüyle kendisinin olsa, canını azaptan kurtarmak için hepsini kesinlikle feda eder. O gün azabı görünce korkudan dilleri tutulur ve için için büyük bir pişmanlık duyarlar. O gün insanların arasında tam bir adâletle hükmedilir ve kimseye en küçük bir haksızlık yapılmaz.” şeklinde ifade edilerek ahlaki pişmanlığa neden olan davranışların zulmetmek olarak ele alındığı görülmektedir. Beşincisi, ilahi dinlere göre insan bu dünyadaki zaman dilimlerini bir kez yaşamaktadır. Dolaysıyla insana zaman sermeyesi bir kez verilmektedir. Bu sermayeyi gerektiği gibi kullanmamanın insanları pişman edeceği Enam Suresi 27. ayette:  “Ateşin karşısında durdurulup da, "Ah, keşke dünyaya geri döndürülsek de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve müminlerden olsak" dedikleri vakit (hallerini) bir görsen!” şeklinde ifade edilmektedir.

Sonuç olarak insan, hayvanlardan farklı olarak; öz yargılama, öz düzenleme, öngörü ve geleceği kestirme gibi kapasitelere sahiptir. Bu kapasitelere sahip olmak, insanın geçmişinden pişmanlıklar duymasına ve geleceğinden de endişelenmesine neden olur. Ayrıca, kişiliğimizde yer alan ego mantıksal ve süper ego ise, ahlaki gerekçelerle; id ise, kaybeden olmamak için bizim pişmanlık duymamıza neden olurlar. O halde pişmanlık, insanın en önemli özelliğidir. Hem bu dünya hem de sonsuzluk için pişmanlığın anlamı, kişinin kendisini işlevsel bir şekilde düzenlemesidir. Pişmanlıklarımızdan ders alarak her iki dünyada da mutluluğu yakalamamızı dilerim.