Yüzyıllardır süren bir tartışma konusudur aslında insan vücudundaki organlardan hangisinin daha önemli olduğu. Kalp mi yoksa beyin mi daha önemli?

Tabi ki bu makalenin konusu hangi organın daha önemli olduğu veya bu organların işlevleri ile ilgili değil.

Beynin eğitimi ile uğraşırken kalbi unuttuk!

Günümüz insanının ve onun dünyevi kaygılarının temelinde daha iyi bir kariyer, daha iyi bir iş, daha çok kazanç ve daha başarılı çocuk, daha lüks yaşam beklentisi yatmaktadır.

Tüm bu isteklerin gerçekleşmesini sağlayacak temel yol ise beyni eğitmek ve ona yatırım yapmak. Yersiz bir düşünce değil aslında. Nihayetinde insan beyni ve onun ürettikleri üzerine kurulu bir dünyada yaşıyoruz.

Parlak bir beyin sahibiyseniz açılıyor birbiri ardınca kapılar. Özel okullar, üniversiteler, burslar, kariyer olanakları…

Üstelik anne babalar için bile en kıymetli olan, en çok gurur duyulan çocuklar, en başarılı olanlar değil mi?

Çocuklarımızın akademik başarısı için, özel okul, özel öğretmen, etüt merkezi, kaynak kitap, internet tabanlı eğitim içerikleri gibi pek çok imkân sağlıyoruz.

Peki ya çocuklarımızın inançlı, güzel ahlaklı, topluma faydalı, sorumlu ve duyarlı bir insan olmaları için neler yapıyoruz acaba?

Eğitim sisteminin tek amacı beyni eğitmek midir?

Ülkemiz eğitim sisteminin temel önceliği ne yazık ki akademik başarıdır. Anne babaların eğitim sisteminden beklentileri ve okul tercihlerindeki birinci kriterde akademik başarıdır.

İstiyoruz ki çocuğumuz henüz anaokulundayken başlasın okumaya ve yazmaya. Oysaki bu dönemde çocuğun ihtiyacı olan şey daha çok oyun, daha çok sosyalleşme ve özgüven kazanımıdır.

Mesela ilkokullarda en başarılı öğretmenler çocukları ilk okuma yazmaya geçiren öğretmenlerdir. Herkes çocuğunun bu öğretmenlerin sınıfında olmasını ister.

En iyi ortaokul, en fazla sayıda çocuğa fen lisesi kazandıran okuldur. Karakter eğitimi veya değerler eğitimi yaptığı için öne çıkan veya tercih edilen bir okula şahit oldunuz mu hiç?   

Peki ya en başarılı liseler? Tabi ki onlarda en çok sayıda öğrenciye üniversiteyi kazandıran okullar. Milli ve manevi değerlerimizi, kültürümüzü çocuklara kazandırmak için emek harcayan, bunu kendine dert edinen veya bu işe kafa yoran kaç okul var ülkemizde?

Üniversiteler ülkenin geleceği olan gençlerde milli bir bilinç ve şuur inşa etmekten çok uzak. Gençlik partileri, bahar şenlikleri, kariyer günleri en önemli etkinlikler. Üniversitelerin sürekli eğitim merkezlerinin faaliyetlerine bakıldığında, yabancı dil, yüzme, enstrüman çalma gibi kurslar dışında pek bir şey olmadığı kolaylıkla görülebilir. İnsanın kalbine ve onun eğitimine dair orada da pek bir şey yok maalesef.

Mühim olan kalbi eğitmek!

İnsanın bir de kalbi vardır eğitilmesi gereken. Kalp öyle bir organdır ki insanı eşref-i mahlukat da yapar esfel-i mahlukat da yapar.

Bilgi, ancak iyi bir kalp ile insanlık için faydalı hale gelir. Kalp kötü olunca bilgi en tehlikeli silaha dönüşür. Bugün bizi sağlığımızdan ve hatta canımızdan eden pek çok musibet de iyi beyinlerin ama kötü kalplerin eseridir.

Örneğin genetiği değiştirilmiş gıdalar çiftçilerin değil en başarılı mühendislerin icadıdır. Milyonlarca insanı öldüren silahlar ve atom bombaları askerlerin değil en başarılı mühendislerin ve bilim adamlarının icadıdır.

Yani insan beynini faydalı yönde çalışmaya ve üretmeye sevk eden kalbidir. Bu yüzden kalp eğitimi olmadan beyni eğitmek topluma faydadan ziyade zarar getirir.

Kalp eğitimi, ailede başlar, okulda ve toplumda sürer. Anne babaların çocuklara iyi bir model olması, temel değerleri çocuklarına kazandırması bu süreçte ilk adımdır.

Sonrasında okul planlı etkinlikler ve öğrenme ortamları aracılığıyla, karakter ve değerler eğitimi yoluyla çocuğa milli, manevi ve kültürel değerleri kazandırır.

Toplum ise bu değerlerin pekiştirildiği yerdir. Yani ailede ve okulda kazanılan değerlerin uygulandığı alandır.

Bugün eksikliği hissedilen başarılı insandan ziyade ahlaklı insandır!

İnsanın yaratılış sürecinde kalp, beyinden daha önce halk edilir. Bu ilahi süreç acaba bizim içinde bir işaret olabilir mi?

İhtiyaç duyduğumuz şeylerin hepsi içimizdedir. İçimizdedir insan olduğumuzu hissettiren kalbimiz. Evet, bu toplumun ve bu toprakların bağrındadır, inanç, medeniyet, kültür, gelenek ve kahramanlık. Artık içimize yönelme vakti gelmedi mi?

İnsan kalabilmeleri için çabaladığı öğrencileri tarafından öldürülen okul müdürü Ayhan Gökmen'e Allah katında rahmet diliyorum.