VF kat sol
VF kat sağ

09 Mart 2016

İnsanlığa karşı işlenen suç cezasız kalmamalı

2011 yılı Mart ayında, Beşşar Esed rejimine karşı düzenlenen barışçıl gösterilerde kan dökülmesiyle beraber başlayan iç savaş, 6. yılına girdi.

Bu süre içerisinde 2. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan en büyük göç dalgası ve mülteci sorunlarıyla karşı karşıya kalındı.

Tarih, yaşanan trajediyi en acı savaşlardan biri olarak kayıt etmektedir.

Suriye'de yaşanan katliamların benzerine Ruanda, Srebrenitsa, Halepçe ve Sierra Leone'de şahit olmuştuk.

Buralarda savunmasız halklara yapılan katliamların sorumlularının yıllar sonra Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) yargılandıklarına da şahit olduk. 

Son on yılda Avrupa'da “soykırım”, “insanlığa karşı suç” ve “savaş suçu” gerekçesiyle çok sayıda isim hakim önüne çıkarıldı.

Gerek ulusal mahkemelerde gerekse de uluslararası nitelikli mahkemelerde görülen davaların çoğunda askerlerden devlet başkanlarına kadar uzanan birçok isim cezalandırıldı.

ULUSLARARASI CEZA MAHKEMELERİ'NDE YARGILANDILAR

“Bosna Kasabı” olarak da bilinen eski Sırp lider Radovan Karadziç, 13 yıllık kaçışın ardından 2008'de yakalanıp eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne teslim edilmişti. 

Bosna Savaşı'ndaki kayıpların en önemli sorumlularından olan eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç, 2001'de yargıya teslim edildi. 

Sırp General Ratko Mladiç, Srebrenisa'daki katliamın en önemli sorumlularından biriydi. Slobodan Miloşeviç'in yakalanmasının ardından kayıplara karıştı. 2011'de Sırbistan'da yakalanarak Lahey'deki eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. 

Ruanda soykırımı bağlamında Almanya'da yargılanan ilk isim Onesphore Rwabukombe. Eski bir belediye başkanı olan Rwabukombe, soykırımda üstlendiği rol nedeniyle 2010'da Almanya'da tutuklandı. 

Sierra Leone'deki iç savaşta, savaş suçu işleyen isyancılara destek vermekle suçlanan eski Liberya Devlet Başkanı Charles Taylor, hakkında tutuklama kararı çıkarılmasının ardından kaçtı. 2006 yılında yakalanarak mahkemeye teslim edildi.

Kimyasal Ali: 2007'de Enfal davasından, 2008'de de Körfez Savaşı sonrasında Şii ayaklanmasını bastırmadaki rolünden dolayı insanlığa karşı suç işlemekten idam cezası almıştı. 1988'deki Halepçe katliamında 5 bin kadar Kürt ölmüştü. Halepçe'de Kürtlere karşı kullandığı kimyasal silahlarla adı “Kimyasal Ali'ye çıkan Ali Hasan El Mecid, 26 Ocak 2010 idam edildi.

Geçtiğimiz hafta ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde Suriye'de işlenen insanlık suçları ile ilgili bir savaş mahkemesi kurulması talebi gündeme geldi.

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde oylanan H. Con. Res. 121 sayılı karar tasarısı, komite tarafından kabul edildi.

Cumhuriyetçi Parti'nin New Jersey milletvekili Christopher Smith tarafından hazırlanan tasarı, özellikle Esed rejimi başta olmak üzere rejimin müttefikleri ve çatışmanın diğer taraflarınca işlenen suçlar için bir savaş suçları mahkemesi kurulması talebini kapsıyor. 

Tasarıda bu suçların “savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlarla” aynı olduğu belirtilerek, uluslararası yasaların ihlalini oluşturduğu ve Temsilciler Meclisi'nin bunları şiddetle kınadığı ifade ediliyor.

Ayrıca tasarıda, diğer ülkelere de seslenilerek Suriye'de insanlığa karşı işlenen suçlar ve soykırımla suçlanan kişilerin yakalanarak mahkemeye teslim edilmesi çağrısında bulunuluyor.

Suriye'de insan ölümlerinin büyük çoğunluğu, uçaklardan gönderilen ağır bombardımanlar sonucu şehirlerin yani sivil yerleşim alanlarının vurulmasıyla gerçekleşiyor.

Kimyasal silahların kullanılması da açıkça insanlık suçu kapsamında değerlendirilmektedir.

370 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Birleşmiş Milletler'in kayıplarla ilgili uzun bir süre önce yayıNladığı rapora göre Suriye'de iç savaş yüzünden 250 bin kişi hayatını kaybetti. 

Birleşmiş Milletler Suriye'de yaşanılan kayıplarla ilgili sağlıklı veriler alamadığı gerekçesiyle uzun bir süredir veri yayınlamıyor.

Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün, 22 Şubat 2016'da yayınladığı son raporda yer alan verilere göre ise Suriye'de son beş yılda sadece sivil kayıpların toplamı 122 bin 997 kişiye ulaştı. Bu kuruluşa göre iç savaş nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı da 370 bin kişiye yükseldi.

‘18 bin 437 çocuk, 18 bin 627 kadın' hayatını kaybederken, 11 bin 491 kişi ise işkence sonucu cezaevlerinde hayatını kaybetti.

Rejime ait güçlerin kara ve havadan çeşitli kentlerde düzenlediği saldırılarda; hastane, okul, cami ve kilisenin de aralarında bulunduğu 2 milyon 900 bin yerleşim yeri hasar gördü, 920 bin yerleşim yeri rejimin bombardımanı sonucu yıkılarak, kullanılmaz hale geldi.

Suriye'de kayıpları araştıran bir başka sivil toplum kuruluşu olan Suriye Politik Araştırma Merkezi'nin, 2016 yılının Şubat ayında yayınladığı verilere göre ise Suriye'de 400 bin kişi, savaşa bağlı çeşitli saldırılar, şiddet ve şiddete bağlı nedenlerle hayatını kaybetti.

70 bin kişi de sağlık, açlık, bulaşıcı hastalık, susuzluk gibi temel insani ihtiyaçların eksikliğinden öldü. Suriye Politik Araştırma Merkezi'ne göre Suriye'de 470 bin kişi iç savaşta hayatını kaybetti, iki milyona yakın kişi de yaralandı.

EKONOMİK KRİZ

Suriye halkı iç savaşın getirdiği ekonomik krizle de baş etmek için yoğun çaba sarf ediyor. 

Sadece 2015 yılında fakirlik oranı yüzde 85 arttı. Yaklaşık 14 milyon Suriyelinin işini kaybettiği ülkede iç savaşın maliyetinin yaklaşık 255 milyar dolar civarında olduğu ifade ediliyor.

Ülke nüfusu yüzde 21 oranında azaldı. Nüfusun yüzde 45'i yaşadığı yerlerden başka yerlere göç etmek zorunda kaldı.

Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir katliamın yaşandığı ülkede, uluslararası hukukçular ve insan hakları kuruluşları artık istatistik ve siyasi çabalar yerine savaş suçları mahkemelerini hareketlendirmelidir.