İnsanlığın kurtuluşu için çile çekenler 2
Duydu kadın dolaşan dedikoduları şehirde,
Ziyafete çağırıp verdi birer bıçak
ellerine!
Çağırdı salondaki kadınların
huzuruna bizi,
Kamaştı gözleri, kestiler şaşırıp
ellerini!
“Bu insan değil, büyük bir melek olması
gerektir,
“Kadın: ”İşte bu; hakkında beni
kınadığınızdır!”
“Nefsinden yararlanmak istedim, o
gösterdi iffet,
Yapmazsa isteğimi, zindanda
çürüyecek elbet!”
Azizin karısı, Hz. Yusuf’a (A.S.)
heveslenmekte haklı olduğunu ve sosyete kadınlarının onu kınamakta ona
haksızlık yaptıklarını; hatta onun yerinde onlar olsaydı böyle
davranacaklarını anlatmak için bir
ziyafet verdi. Ziyafette kadınların Hz. Yusuf’a (A.S.) olan hayranlığını
görünce ona hak verdiklerini ve haklılığını kanıtlamış olduğuna kanaat getirdi.
Bu sıcak ortamı yakalamışken fırsattan istifade çekinmeden suçunu itiraf
etmekle birlikte tehdidini de sürdürmekten geri adım atmayıp isteğini yerine
getirmezse onu zindanda çürüteceğini de güçlülerin psikolojisiyle çekinmeden
söyledi.
“Ya Rabb’i çağırdıkları işten
sevimlidir zindan,
Koru ya Rabb’i bizi bu kadınların
tuzağından!”
Uzaklaştırmazsan bunların tuzağını
bizden,
Tuzaklarına düşer, oluruz biz
cahillerden!
Hz. Yusuf, (A.S.) içinde bulunduğu
bu durumdan kurtulabilmek için; Allah’ın resullerinin dara düştüklerinde,
güçleri tükeninceye kadar kendilerine düşeni sonuna kadar yaptıktan sonra
Rabb’lerine yalvardıkları gibi Rabb’ine yalvarıp yardım istedi. Allah da ona
yardım etti ve onu kadınların kötülüğünden uzaklaştırıp korudu. İlk görünüşte
zindana atılmak kötülük olarak görülür. Ancak olayların sonuna göre iyi ya da
kötü olduğuna karar vermek daha isabetli olur. Biz insanlar aceleciyiz ve
olayın içyüzünü, sonunu beklemeden çabuk karar veriyoruz. Hz. Yusuf (A.S.)
zindana atılıyor; evet, zindan; sıkıntılı bir yer, karanlık, sosyal yaşamdan
uzak, yalnızlığın kol gezdiği, açlık, yokluk ve çaresizliğin olduğu bir yer.
Ancak Allah’ın muradı onu oradan alıp güllük gülistanlık bir yere; saraya
yönetici olarak yerleştirmekti. Onun için melikin rüyasını ünlü rüya
yorumcuları yorumlayamadı, Allah, Hz. Yusuf’a (A.S.) rüya yorumlama bilgisini
öğretmişti ki onu sonunda saraya yerleştirsin ve ona orada yüksek makam
versin...
Kerim kitabımız Kur’an buna Allah’ın
rahmeti diyor. Allah, dilediğine (dileyenlerden de hak edene) rahmetini
yetiştiriyor ve onu isteğine kavuşturuyor. Hz. Musa, (A.S.) kimsesiz, aç, susuz
ve perişan bir durumda bayanların koyunlarını suladıktan sonra ağacın altına
oturup Allah’ın yardımını istedi; Allah da ona rahmetini gönderdi de çoluk
çocuğa karıştı ve Allah’ın Resulü olup Allah’ın düşmanı firavuna karşı
mücadelede başarılı oldu ve kavmini kurtardı. Hz. Nuh’un (A.S.) gücü tükendi ve
yardım isteyince Allah, onu, ona inananlarla birlikte kendi gözetiminde
yaptırdığı gemiye bindirip kurtardı.“Bazen, ateşe atılacaksın yanman için;
ancak Allah’ın rahmeti sayesinde ateş serin bir vaha olacak ve
seni yakmadığı gibi üzerine bir saba rüzgarı gibi esecek ve sen de güven
içerisinde putları kırmaya devam edeceksin!
Bazen, bıçağın
altına bir koç cesaretiyle yatacak; ancak Allah’ın rahmeti sayesinde bıçak
seni kesemeyecek ve söz dinleyen uyumlu bir çocuk olarak yaşamına devam ederek
Ka’be’nin yapımında işçi olarak çalışacaksın!
Bazen, azgın
dalgaların delirdiği sırada kura sana çıkacak ve acımasızca köpek balıklarına
yem olarak karanlık denize atılacaksın; ancak Allah’ın rahmeti
sayesinde balina seni karnında taşıyıp koruyacak ve dinlenmeye, sahile atacak;
sen terk ettiklerinin yanına gidecek ve karanlıkları aydınlatmaya eskisi gibi
devam edeceksin!
İnşallah devam
edeceğiz, kalın sağlıcakla!