​İş ve mutluluk: İşte mutluluk

 

 

Günümüzde mayıs ayının biri, işçi bayramı olarak kutlanmaktadır. İnsanın ömrünü geçirdiği önemli alanlardan biri de iş yaşamıdır. Öyle ki insanlar ortalama olarak en az 8 saatlerini iş yaşamında geçirirler. Bu, günün üçte birine karşılık gelmektedir. Ömrümüzün nerdeyse üçte birinin geçtiği bir alanda mutlu olmak, hayati bir gerçeklik olarak gözükmektedir. İş yaşamında mutluluğu ve mutsuzluğu ortaya çıkaran pek çok etken vardır.

 

Bireylerin mutluluklarını sağlayan ve önemli bir başa çıkma kaynağı olarak kullanılan alanlardan biri de iş yaşamıdır. İş yaşamında mutluluk, çalışanların işleriyle ve iş ortamlarıyla ilgili olarak olumlu duygular yaşadıkları ve işlerinden doyum aldıkları bir durum olarak nitelendirilebilir. Bireylerin iş yaşamında mutluluklarını etkileyen pek çok faktör vardır. Öncelikle iş yerinde mutlu olan bireyler; işlerinden keyif alırlar, işlerine bağlılık gösterirler, başarı duygusunu yaşarlar. Bir başka deyişle iş yerinde mutlu olanlar, işlerine istek duyarlar, işle ilgili coşku ve enerji hissederler. İkincisi; bu bireyler, işlerine karşı bağlılık gösterirler. Bu bağlılığın göstergeleri; işe adanmışlık ve sadakat, işini önemseme, işine önem verme olarak değerlendirilmektedir. Üçüncüsü; bu bireyler, işe yoğunlaşırlar. Bu noktada zamanın nasıl geçtiğini fark etmezler, dikkatlerini işin dışındaki etkenlere vermezler, adeta işleri ile bütünleşirler. Dördüncüsü; öz yeterliliğe sahiptirler. Bu bireyler, görevleri etkili bir şekilde yerine getirirler ve hedeflerine ulaşma konusunda kendilerine inanırlar. İşlerini ve başkalarını yönetme yeteneklerine, hedeflerine ulaşmalarına yönelik yeterliliklerine inanırlar. Bu inanış da onları mutlu eder. Beşincisi, umut düzeyleri yüksektir. Bu insanlar, kariyerleri ile ilgili çeşitli amaçlar belirlerler ve bu amaçları yaşama aktarırlar. Altıncısı, kendi yetenek düzeylerine uygun işlere yönelirler. Bireyler, yetenek düzeylerinin üzerindeki işlere yöneldiklerinde kaygılanırlar; yetenek düzeylerinin altında işler yaptıklarında ise, sıkılırlar. İş yaşamında bireylerin yetenek düzeylerine uygun işler yapmaları onların akış yaşayarak mutlu olmalarına yardım eder. Yedincisi, iyimserdirler. Olumlu sonuç beklentisi içerisinde olmak, iş yerinde mutlu olmanın önemli koşullarından biridir. Sekizincisi, psikolojik açıdan dayanıklıdırlar. Bu bireyler, başarısızlık sonrasında geri dönebilme yeterliliğine sahiptirler.

 

İş yerinde mutsuzluk ise, bireylerin işleriyle ve iş ortamlarıyla ilgili olumsuz duygular yaşamaları ve işlerinden doyum almamaları anlamına gelmektedir. Bu bireyler, işlerine istek duymazlar. Bu noktada işe, gitmek istemezler. İşlerine yoğunlaşamazlar. İşlerine olan bağlılıkları ise, düşük düzeydedir.  

 

Bireylerin iş yaşamında mutsuzluk yaşamalarının pek çok nedeni vardır. Bunlardan birincisi, iş belirsizliği yaşamaktır. Çalışanlar, işleri belirsiz bir şekilde tanımlandığında, işin hedefleri ve süreçleri belirsiz olduğunda ne yapacaklarını bilemezler. İkincisi, kayırmacılığa ve adaletsizliğe maruz kalmaktır. İş yerinde adil bir muamelenin eksikliği, önemli mutsuzluk nedenidir. Çalışanlar, performanslarının karşılığını alamadıklarını zaman, ödüllendirilmediklerinde kendilerini mutsuz hissederler. Bireyler; terfii, zamlar ve diğer konularda ayrımcılığa maruz kalarak mutsuz olmaktadırlar.  Bu durum; bireylerin, sadece mutsuz olmalarına neden olmaz aynı zamanda bireylerin motivasyonlarının azalmasına da neden olur. Üçüncüsü, iş yerinde politik ayrımcılığa ve güce maruz kalmaktır. Bireyler, kendilerine yardım sağlayan, kendilerinin taraftarı olan insanları iş yaşamında ödüllendirdiklerinde diğer bireyleri ihmal ve istismar ederler. Bu da kayırmacılık sisteminin iş yaşamında yer almasına ve bireylerin bundan dolayı mutsuz olmalarına neden olur. Dördüncüsü, iş yerinde zorbalığa maruz kalmaktır. İş yerinde sözel, fiziksel ve duygusal açıdan zorbalığa maruz kalmak bireylerin iş yaşamında mutsuz olmalarına neden olmaktadır. Beşincisi, tükenmişlik yaşamaktır. İşin talepleri bireylerin kapasitelerinin üzerinde olduğunda bireyler, tükenmişlik yaşarlar. Bireyler tükenmişlik yaşadıklarında; sağlıklı bir şekilde uyuyamazlar, kendilerini yalnız hissederler, aşırı tepkisel olurlar ve kendilerini sık sık ağlarken bulurlar. İnsanlar; sürekli endişe, üzüntü, öfke gibi duygular yaşarlar. Ayrıca fiziksel ağrı ve yorgunluk hissederler. Altıncısı, olumsuz çalışma koşullarında iş yapmaktır. Zor bir çalışma ortamı, düşük takım ruhu, gürültüye ve kimyasal maddelere maruz kalmak bireylerin mutsuz olmalarına neden olmaktadır. Yedincisi, yetersiz iş dengesine sahip olmaktır. İş yaşamı ve özel hayat arasındaki dengenin bozulması, bireyleri mutsuz etmektedir. Özellikle sürekli bir şekilde uzun saatler çalışmak durumunda olmak, iş yaşamının dışındaki aktivitelere yeterince zaman ayıramamak bireylerin mutsuz olmalarına neden olmaktadır.

 

İş yerinde mutsuzluğun pek çok sonucu vardır. Bunlardan birincisi, performans düşüklüğüdür. İş yaşamındaki mutsuzluk, çalışanların motivasyon eksikliği yaşamalarına, dikkat dağınıklıklarına ve işe olan bağlılığın azalmasına neden olur. İkincisi, işi bırakmadır. İş yerinde mutsuz olan bireyler, işten ayrılmak isteyebilirler. Sürekli bir şekilde işten ayrılmak, iş yerinde değişime ve istikrarsızlığa neden olur. Üçüncüsü, stres düzeyinin yükselmesidir. Bireyler, iş yaşamındaki mutsuzluğun artmasına bağlı olarak stres tepkilerini de yoğun bir şekilde verirler. Dördüncüsü, iletişim sorunları yaşamaktır. İnsanlarla çatışmalar yaşamak, birlikte iş birliği yapmayı güçleştirir. Beşincisi, müşteri memnuniyetsizliğine neden olmaktır. Mutsuz bireyler, müşterilere iyi bir hizmet sunamazlar. Altıncısı, çalışma ortamı bozulur. Mutsuz bireyler, iş yerinde olumsuz bir ortamın oluşmasına neden olurlar. Yedincisi, depresyona girebilirler. İş yerinde mutsuzluk, bireylerde çaresizlik ve umutsuzluk duygularını tetikleyerek bireylerin depresyona girmelerine neden olur. Sekizincisi, kaygılanım bozuklukları yaşamaktır. Bireyler; panik atak, genel kaygılanım bozukluğu gibi kaygı sorunları yaşayabilirler. Dokuzuncusu, uyku sorunları yaşamaktır. İş yaşamındaki mutsuzluk, uyku kalitesini ve miktarını olumsuz olarak etkiler. Onuncusu, çeşitli bağımlılık problemleri yaşamaktır. Bireyler, iş yaşamındaki mutsuzlukla başa çıkmak için çeşitli zararlı maddelere yönelebilirler.

 

İş yaşamında daha fazla mutlu olmak için birtakım düzenlemeler yapılabilir. Bunlardan birincisi, iş saatleri dışında iş mesajlarını kontrol etme alışkanlığını kırmaktır. Bunun için; bildirimler kapatılabilir. Önemli mesajlar önceliklendirilip önemsizleri filtreleme yoluna gidilebilir. İkincisi, iş yerinde fiziksel iyi oluş artırılabilir. Örneğin iş yeri ergonomisine dikkat etmek gerekir. Bunun için ekranların göz hizasında tutulması, çalışmak için uygun birer masanın ve sandalyenin hazırlanması sağlanabilir. Her gün 30 dakikalık bir yürüyüşe çıkılabilir. Her saat başı bir dakika ayakta durulabilir. Üçüncüsü finansal açıdan iyi oluş artırılabilir. Acil durumlar için en az üç aylık maaşımızı hazır nakitte bulundurabiliriz. Her ay ne kadar tasarruf etmek istediğimizi belirleyip ona uygun bir düzenleme yapabiliriz. Dördüncüsü, yetenek düzeyimize uygun işler seçmektir. Bireyler, kendi yetenek düzeylerine uygun işler yaptıklarında akış yaşarlar ve mutlu olurlar. Beşincisi, işimize anlam yüklemektir. İnsanların yaşamlarına bir şeyler katmak, yeteneklerimizi geliştirmek, topluma katkıda bulunmak gibi anlamları işimize yükleyebiliriz. Altıncısı, olumlu kişilerarası ilişkiler geliştirmektir. Olumlu kişilerarası ilişkiler geliştirmek için çaba göstermek ve emek vermek gerekir. Yedincisi, mutluluğu artırma stratejilerini kullanmaktır. Eryılmaz’ın çalışmasına göre bireyler iş yerinde mutlu olmak için; işe adanma, işe yoğunlaşma, doğrudan mutluluğu artırmaya yönelik davranışlar sergileme, istekleri doyurma, çevreyle pozitif ilişki kurma, mental kontrol yapma, dini inancın gereğini yerine getirme, iyilik yapma ve fiziksel iyi oluşu artırma gibi stratejileri kullanmaktadırlar. Sekizincisi, öz bakım yapmaktır. Kenedimizi bedensel açıdan rahatlatmak iş yerinde kendimizi daha mutlu hissetmemize yardımcı olur. Dokuzuncusu, rahatlama tekniklerini kullanmaktır. Gevşeme ve nefes alma gibi rahatlama tekniklerini kullanmak iş yerindeki stresle başa çıkmamıza ve mutlu olmamıza yardım eder. Onuncusu, olumsuz düşüncelerimizi düzenlemektir. Rasyonel olmayan, işimizle ilgili düşünceler bizi mutsuz eder. Bu düşünceleri, rasyonel olanları ile değiştirmek bizi mutlu eder. On birincisi, iyi yönetim ve liderlik sergilemektir. Destekleyici ve adil bir yönetim tarzı, çalışanların motivasyonunu artırır, güven duygusunu geliştirir ve iş ortamını olumlu bir şekilde etkileyerek bireylerin mutlu olmalarına katkı sağlar. On ikincisi, ödüllendirme ve tanıma sisteminin varlığıdır. Çalışanların iş yerindeki katkılarının tanınması ve ödüllendirilmesi, iş yerinde mutluluğu artırır. On üçüncüsü, kariyer gelişim fırsatını sunmaktır. İş yerindeki gelişim ve kariyer fırsatları, çalışanların motivasyonunu artırır ve iş yerinde mutluluğu teşvik eder.

 

Din ve maneviyat açısından da iş yerinde mutluluk ve mutsuzluk konusu ele alınabilir. Öncelikle, ilahi dinlere göre çalışanların emeklerinin karşılığının verilmesi istenmektedir. Bu konuda Necm Suresi 40. ayette: “Çalışmasının karşılığı da yakında kendisine gösterilecektir” ve 41. Ayette: “Sonra ona emeğinin karşılığı tastamam ödenecektir!” şeklinde ifade edilerek Allah’ın insanlara emeklerinin karşılığını vermesi üzerinden model olarak insanlara önerilerde bulunulmaktadır. İkincisi; ilahi dinlere göre, iş yerindeki mutsuzluğun nedenlerinden birinin kıskançlık olduğu belirtilmektedir. Bu konuda Nisa Suresi 32. ayette: “Allah’ın bir kısmınıza diğerlerinden daha fazla verdiği, dolayısıyla başkalarında bulunup sizde olmayan şeylere göz dikip imrenmeyin. Erkeklere çalışıp kazandıklarından bir pay olduğu gibi, kadınlara da çalışıp kazandıklarından bir pay vardır. O halde çalışın da daha hayırlı şeyleri Allah’ın lütfundan isteyin. Şüphe yok ki Allah her şeyi bilir” şeklinde ifade edilerek iş yerlerinde bizden farklı görevlerde yer alan ve farklı ödüllendirmelere tabi tutulan insanları kıskanmamak gerektiği ve bu konuda kişilerarası farklılaşmanın önemi üzerinde durulmaktadır. Üçüncüsü, ilahi dinlere göre çalışmak, insanlara yardımda bulunmak ve insanların arasını bozmamak iş yerinde mutluluğun önemli koşulları olarak görülmektedir. Bu konuda Kasas Suresi 77. Ayette: “Allah’ın sana verdiği serveti O’nun yolunda harcamak suretiyle ahiretini kazanmaya çalış. Dünyadan da nasibini unutma. Allah sana nasıl ihsanda bulunduysa, sen de başkalarına öylece ihsanda bulun. Ülkede bozgunculuk çıkarmaya kalkışma. Çünkü Allah bozguncuları sevmez!” şeklinde ifade edilmektedir. Dördüncüsü, ilahi dinlere göre insanların yaptıkları işe önem vermelerinin önemli mutluluk nedeni olduğu belirtilmektedir. Örneğin Necm Suresi 39. ayette: “İnsan için yalnız kendi çalıştığının karşılığı vardır.” şeklinde ifade edilerek iş yerinde tembellik yapılmaması gerektiğine vurgu yapılmaktadır. Beşincisi ilahi dinlere göre, bireylerin iş yerinde mutluluğu için işin çeşitlendirilmesine ve herkesin kendi ilgi ve yeteneğine uygun işlere yönlendirilmesine önem verilmektedir. Bu konuda Leyl Suresi 4. ayette: “Sizin işleriniz, çalışıp çabalamalarınız çeşit çeşittir” şeklinde ifade edilerek işin çeşitliliğine ve bu konuda umutlu olmaya işaret edilmektedir.

 

Sonuç olarak, insan için çalışma yaşamı önemli gelişim alanlarından biridir. İnsanın zamanının çoğunu bu alanda geçirdiği düşünüldüğünde, insanın bu alanda mutlu olmasının gerekliliği daha iyi anlaşılır. İnanan bir insan için iyi bir iş koşuluna sahip olmak da olmamak da bir imtihan nedenidir. Bu noktada hiç ölmeyecekmiş gibi yaptığımız işlere; yarın ölecekmiş gibi de ahirete yönelik işlerimize odaklanmamız gerekir. İş yaşamını hayatımızın merkezine almanın, dünyadaki her şeyin yokluğa ve ayrılığa gittiği gerçeğini düşündüğümüzde önemli bir hata olduğu görülür. Mutlu bir yaşam için beden, iş, ilişki ve maneviyat alanlarında dengeli bir yaşam geçirmek önemlidir. Hepimize mutlu, üretken ve sağlıklı bir iş yaşamı geçirmeyi dilerim.