VF kat sol
VF kat sağ

14 Temmuz 2015

İslamcılık ve Eski İslamcılar

İslamcılık hiç çekmedi, eski islamcılardan çektiği kadar. Gerçi eski sıfatını taşıyanların çoğu içinden çıktıkları yapılara saldırmayı kendilerine marifet addediyorlar galiba. Eski mahalleden koptum edasıyla "vur abalıya" hesabındalar.

Ali Bulaç, Ekrem Dumanlı ve Mümtazer Türköne arasında başlayan "İslamcılık" tartışmasında İslamcıların ajanlığından tutun da devletçiliklerine kadar denmeyen kalmadı. Hatta tartışmaya dışardan giren bazı "eski" sıfatlı milletvekilleri bu işi daha da ileri götürerek islami bir ıstılah olan " Samiri'nin Buzağısı" meselesine vardırdılar.

Ak Parti, islami bir parti olmadığını ilan eden, Demokratik sistem içinde, bir kısım "eski milli görüşçü"nün de içinde olduğu bir yapının kurmuş olduğu siyaset bilimi ifadesiyle bir "Kadro Partisi" dir. Bazı eski İslamcıların işin içinde olmaları Ak Parti'yi İslamcı yapmaz. Ben İslamcı değilim diyene de zorla islamcı denemez, zaten.

İktidar elitini elinde tutanların büyük bir kısmının zaten islamcılıkla alakası olmayan insanlar olduğunu dünya alem biliyor, fakat sıfatı eski olan vekiller nedense bunu gözden kaçır(t)ıyorlar. Yoksa onlarla bunun böyle olmadığını açık seçik biliyorlar. Lakin siyaset kurumunun karanlık odası onlara kelimelerle oynamayı öğrettiği için onlar ısrarla bunun tekrarına giriyorlar.

İslamcılık tartışması ısrarla Zaman Gazetesi ve çevresinde sürdü. Yazılan yazılar ve yapılan ropörtajların tümü Zaman Gazetesinde yayınlandı. Gazetecilerin yönlendirici sorularına ısrarla ve nizam içinde cevap veren başta Ahmet Faruk Ünsal olmak üzere diğer "eski siyasetçiler" yönlendirme kısır döngüsüne düşerek eski mahallelerine demediklerini bırakmadılar.

Özellikle Ahmet Faruk Ünsal'ın "İslamcılık iktidarda Altın buzağı sendromu yaşıyor" ifadesi, Ak parti'ye değil İslamcılara zarar veriyor. Halbuki Doğu ve Güneydoğu'da HDP ile kollkola giren Mazlumder kurulduğu mecradan çıkıp "İslamcılar" hariç herkesin sorunlarıyla ilgileniyor. Hatta HDP ile ortak çalışmasının nimetlerinden faydalanarak Meclise milletvekili bile gönderdi. Ünsal sert eleştiriler yapıp, biz kimseye yakın değiliz derken kapalı kapıların ardı hiç te öyle demiyor. İslamcılarla yanyana gelmemeye özen gösteren Mazlumder, sol çevrelerin her işinde en ön saflarda olmayı kendine onur addederek kendini sadece Sol'a göre konumlandırmakla övünüyor. Diyecek bişeyimiz olamaz hayırlı olsun. Ama içinden çıktığınız mahalleye saldırmayı "adetten" gördüğümüz için pek te yadırgamıyoruz.

Ünsal'ın verdiği demeç belki Zaman Gazetesinde değilde başka bir yerde yayınlansa önemli görülebilirdi, ama bu gazetede yayınlanması "taraf olan bir yapının sözlerine itibar edilmez" kaidesince yok hükmüne düşmektedir. Ama birilerinin iç yüzünü göstermesi noktasında yol aydınlatıcı olduğu için önemli...

İslami ıstılahları kullanarak birilerine saldırmak prim kazandırıyor. Ama kaybettirdiği en önemli şey samimiyet... İslamcılara saldıranların hiç birinin samimi olmadığına şahidiz. İktidar partisinden milletvekili iken islamcı kimliğiyle mi oradaydı  Sayın Ünsal? Neden Ak Parti'yi İslamcılıkla, İslamcıları "Samirinin Buzağısı"yla tarif etmeye çalışıyor ki? Ama görünen o ki "samirinin buzağısı"nın tekmesini yemiş gibi ortada duruyor.

Ünsal sağda solda İslamcılığı eleştireceğine, gidip LGBT haklarını savunsun ! ne de olsa onlarda mazlum! Ak Parti'yi savunmak değil bizim ki, biz sadece İslamcılara haksızlık edilmesinin karşısında duruyoruz. Mazlumder'e çağrım, İslamcılara haksızlık ediliyor, bunu yapan hemde sizin genel başkanınız, toplanın da bir karar verin "İslamcılar" mazlum mu değil mi, Ünsal onlara sözleriyle  zulmetti mi, etmedi mi?

Herkes ağzından çıkana dikkat etmeli, zira o sözler yaralayabiliyor. Fetullahçılara yaranırken geriye kalana saydırmak size fayda vermez.

Ne Ak parti "Musa" ne İslamcılar "Musanın Ümmeti" değil, ama siz kimsiniz onu merak ediyorum? Tüm islamcılar adına size "Selam" diyorum, zira siz "Selam"ın manasını iyi bilirsiniz...

 

@evsenomer